YAPILMAK İSTENİLEN NE?

Niyet halis olmalıdır!!!.. Olmadığı içindir ki icra edilenler her ne içerirse içersin, illa ki yüze göze bulaşır?.. İtici ve yıkıcı konumla kendini “ele vererek, lades” olur.. Bakınız, daha bir hafta olmadı, buradan Seçilmiş DEM Partili Belediye Başkanlarına çağrıda bulunmuş ve bir dizi, dilimizin döndüğü noktasında tavsiyelerde bulunmuştuk!.. Aman dikkat diye..

***

Siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve kent adına gerekli hassasiyetlerin gözetilerek, görev ifade etmeleri gerektiğine dair not düşmüştük.. Kent ahalisinden olumlu yansıma gelmişti!.. Ama gel gör ki, ne tavsiyelerimize meyil edici oldular, ne de geçmişten, kayyımları ikmale getiren hadiselerden ders çıkarmayacak şekilde, bodoslama dalmışlar!?.. Açık ve net bir şekilde bilerek veya bilmeyerek kayyıma, görevden alınmaya, gel gel ortamı yaratılıyor ya da yaratılmaya zemin hazırlanıyor?…

***

Önce şu notu düşmek istiyorum!.. Ki birileri, mevzuya dair fikri beyanlarımı farklı mecralara taşıyıp, saptırmasın!.. Özellikle, troller bu alanda, icra edecekleri en küçük algı operasyonunun yüzlerine şamar gibi ineceğini de, belirtmek isterim.. Denir ya lafınızı bilin de öyle konuşun?.. Evet, Van’daki hadise vuku bulduğunda, tepkimi açık ve net bir şekilde o an itibariyle koymuştum!.. “Bu bir hukuk garabetidir” diye!..

***

Halkın iradesine saygı gösterilsin mazbatalar verilsin?.. Yasal mevzuatların muhatabı YSK’dır.. Seçilme haklı verilmişse, seçime girmesinde sakınca yoksa hükmü vaki iken, o mazbata verilecektir demiştik!.. Aksi duruş, antidemokratik, hukuk dışı, irade gaspıdır!.. Bu minvaldeki ortak aklın tutumuyla, haklar iade edildi.. Bu arada bu işin yargı süreci henüz bitmiş değil?.. Her an farklı bir hüküm gelebilir?..

***

Neyse!. Gel gör ki; denir ya, dakka bir gol bir misali!.. Önce Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde istiklal marşı reddi, gündem oldu!..  Örgüte dair marşın okunduğu iddiası gündemleşti?!.. Ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin meclis toplantılarında, Türk bayrağının kaldırıldığı görüntüleri, elden ele dolaşmaya başladı.. İşçi çıkarmalar, görevden almalar, mobingler!..

***

Ve bu esnadaki siyasi ve ideolojik kutuplaştırıcı, beyanların havada uçuşması!!.. İntikam hırsıyla gelişen kimi idari tavırlar!?… Son olarak, Sur Belediyesinde, makam odasına geçişte “Atatürk’e ve Erdoğan’a” hakaret edici edici sözlerin, kameralara yansıması!?. Bir menzup, bir deli denilse de!.. Olan oldu; kavga çıkardı.. Şahıs tutuklandı.. Bağlar ilçesinde, kadın heykelinin dikilmesi ve buradaki, sergilenen tavırlar!?..

***

Hepsi bir bütünlük içerisinde fecaat bir durumun alevlenmesine, ortamın yangın yerine dönmesine neden oldu?!.. Ki kaç gündür, sosyal medyada, gazete manşetlerinde mevzular üzerinde, tansiyonu geren, tepkiler, tepişmeler, edilmeyen söz laf kalmadı?.. İş nereye varır doğrusu kestirmek mümkün değil.. Bir meçhule gidiyor.. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır ve Mardin ile Sur İlçe Belediyelerine mülkiye müfettişleri görevlendirdi; mevzular incelenmek üzere..

***

Diyarbakır ve Mardin Cumhuriyet başsavcılıkları da, res’en soruşturma başlattı.. İdari ve adli yöndeki tahkikatlar neyi ikmale getirir, onu hep birlikte, zaman içerisinde göreceğiz!.. Garip olan şudur ki, DEM Parti’den ve muhataplardan kamuoyunu tatmin edici bir beyan gelmediği gibi, “Türkiye’de artık bayrak, ulusal marş gibi sembollerin istismarına dayanarak siyaset yapma dönemi miadını doldurmuştur”  beyanı, yapılmak istenilen ne sorusunu tevdi ediyor?… Neden?..

***

Hafta sonunu, neden sorusuna odaklanıp, sorguladım.. Belediye Başkanları ve çevresindekiler neden böylesi girdaplı bir siyasi tavır ve hareketin içerisinde bulunuyorlar. Ya da ateşi körüklemedeki gaye nedir?. Kentin bir çok insanıyla istişare ettim.. DEM Parti’ye oy veren, birlikte yol yürüyen kimileriyle de konuştum!..

***

“Siz ne diyorsunuz, olup bitene..” Aldığım cevap net!.. “Vallahi biz de anlayamadığımız gibi, anlam da veremiyoruz.. Bunlar kayyım gelmesini mi istiyorlar?.. Belediyeleri yönetmek istemiyorlar mı?” gibisinden sorulu yanıtlar aldım?.. Tabi işi farklı yorumlayanlara da var.. Algı operasyonu.. Doğru..? Lakin malzeme vermemek lazım; o algının körüklenmemesi için?!..

***

Oysa ki, halk belediyelerin asli misyonlarıyla görev icra etmeleri için, sandığa gidip oy kullandı.. Kaliteli ve nitelikli, zengin bir hizmet anlayışıyla, alt yapıdan, üst yapıya, sudan, kanalizasyona, yeşil alanlardan, parka, gençlikten, çocuklara, yetimlerden, öksüzlere, yaşlılardan garibanlara, işsizinden öğrencisine, engellisinden, dezavantajlı gruplara kadar!.. İş, aş, istihdam, eğitim, öğretim, beceri!.. Kadından erkeğe.. Hasılı kelam; “Diyarbakır’ın emir eri, hizmetkarı olmalarını umut ederek, başkan seçtiler…

***

Oy veren kitle, bu ülkenin ve bu milletin ulvi değerlerine karşı çıkılsın, velevki meczup olsa da birileri hakaret etsin demedi, demez de?.. Hele ki, İstiklal Marşına.. Hele ki, bu ülkenin kurucu liderine.. Hele ki, halkın iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanına.. Hele ki, yasaların ve kanunların himayesi altına aldığı milli değer ve ilkelere  karşı çıkılsın diye kimseyi seçmedi?..

***

“Hakaretler yağdırılsın, küfürler edilsin” diye değil.. Asi bir bayrak açmayla, kin, nefret, intikam duygularının ateşiyle, tevdi edilen irade yok sayılsın, gözardı edilsin, birileri birilerinin nam-ı hesabına keskin kılıç gibi astığı astık, kestiği kestik olsun diye, iradesini teslim etmedi? Oyunu da, temsiliyet yetkisini de bu yönde vermedi. Bu kent huzur ve güvenle yönetilsin diye verildi?..

***

Hizmetler kadar, barışı da, kardeşliği de, birliği ve dirliği, özgürlüğü, hak, hukuk, adalet, eşitliği benimseyesiniz diye oy verdi?!.. Bağımsız ve hür bir irade temsiliyetiyle bu kenti, huzurlu kılın diye yetkilendirdi, bu şehrin kadim insanları!.. Halka hizmet hakka hizmet  şiarından sapmayın, bütünlüğü savunun dediler..

***

Ülkenin 81 ilini bütünleştiren, 85 milyonu yek vücut edenin de; “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” düsturu olduğunu da, unutmamak lazım!.. Çünkü bizi bir eden, tüm değerlerimizin kutsal bir kimliğe sahip olmasıdır.. Türkler ve Kürtler dahil, bu topraklarda nefes alan herkes bu ülkenin ve bu milletin asli unsurlarıdır, eşittir, hürdür?..

***

En önemli nokta ise, tüm bu gelişmelerin DEM Parti’nin ortaya koyduğu siyasete ve tabi ki Kürt halkına ne gibi bir artı sağlayıcı olduğu gerçeğidir?.. Kim, yarar sağlayıcı olduğunu söyleyebilir ki?…  Zerre-i miskal getirisi olmadığı gibi, götürüsü görünen o ki, çok olacak gibi?.. Daha bir, çözümsüzlük seçeneklerini üretir, birilerini de iştahlandıran bir seyire vesile olur?..

***

Sokaktaki, 7’den 70’ine Kürt halkının ne bayrakla, ne de istiklal marşıyla bir sorunu yok, ne dün, ne bugün ve ne de yarın olmaz, olmamıştır, olmasına da izin vermez?.. Ne diyoruz, “her kim olursa olsun, siyaset vaki ise, meşru zeminde icra edilmelidir?..”

***

Tabi yaşananlardan seçilmiş belediye başkanlarını yekün şekilde sorumlu tutmak, suçlamak da doğru değil!.. Bilgileri dahilinde olmayan, iradelerinin dışında vuku bulan hadiseler yok değil?.. Bunu gözardı etmemek gerekir!.. Nitekim, Bayrak konusundaki, savunmalar, açıklamalar bunun, genel bir tavır olmadığını gösterdi?!.. 

***

Biliyorum haklı bir şekilde kimileri diyecektir ki; seçilmiş olsalar da, bir atanmış vardır yanlarında.. Hiç bir mevzu spontane değildir, bilinçlidir?.. O da yangına körükle gitmektir?.. Neyse biz bir kez daha diyelim ki, çeyrek asır, Diyarbakır siyasi ve ideolojik çekilmelerin girdabı içerisinde yönetildi, 8 yıl da kayyım!.. Yetmedi mi; özgür ve hür bir irade yönetimine kavuşmak!?…

***

Sonuç itibariyle, naçizane tavsiyemizi yenileyelim!.. Ve diyelim ki. madem ki, siyaset kulvarına atıldınız, madem ki “biz bu kentin emir eriyiz, hizmet için, bu yola çıktık, halkımızın dertlerine çözüm bulmadır hedefimiz” diyorsanız!.. O zaman sizin bir numaralı göreviniz; her şeyinize ama herşeyinize dikkat etmeniz gerekir?.. Öyle ki, yediğinize ve içtiğinize bile dikkat edeceksiniz ki;  çıktığınız yoldan sapmayasınız!!!…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Kendini savunmak zorunda bırakmaman için; önüne ve yaptığına bakman lazım!..

***

Not.. Bu mevzu aciliyet istediği için, kaleme aldım.. Yoksa, Amedspor’un o maç öncesindeki kentte oluşturduğu muhteşem atmosferi ve coşkuyu buraya taşıyacaktım?.  Lakin, mevzunun önemine binaen!.. Ki beklenen o şampiyonluk turu, alınan 2-0’lık yenilgiyle son iki haftaya umutları bıraktı..  Üzdüler yani.. Bilahare hasb-i hal ederiz!