1 KASIM TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR MİLAT! (II)

 


Evet, sevgili okurlar.

Gerek iki gün önceki yazımıza gerekse bugünkü yazımıza başlık olarak kullandığımız “1 Kasım Türkiye için yeni bir milat” kavramı çok önemli ve çok anlamlıdır.

Türkiye seçmeni gerçekten siyasi partilere çok büyük bir uyarı ders-i vermiştir.

Siyaset alanını uyarmıştır.

İster iktidar olsun, ister muhalefet olsun, bu uyarıyı değerlendirerek, detayına inmeleri lazım…

Enine boyuna irdelemek üzere Türk siyasetinin geleceğine dikkatle önem vermek lazım ve halkın mesajını baş tacı edip artık milli iradeye saygı göstererek dört elle sarılmaları gerekir.

Seçmen diyor ki;

“Artık bu iş şaka değil.

İster iktidar ol, ister muhalefet ol, her ne olursan ol, ciddi ol”

Hani demişler ya;

“Bu iş yağma Ahmet’in böreği değildir...”

Bu siyaset yoluyla, özellikle iktidara verilen halkın mesajı şöyledir.

“Siyaset yoluyla bazı medya gruplarının pohpohlamalarıyla hasbelkader bir yerlere gelen siyasi unsurların her şeyden evvel kendi kendilerini muhasebeye çekmeleri lazım”

Hz. Ömer’in dediği gibi;

“Ey Ömer! Sen bugün Allah için ne yaptın?”

Halkın özellikle iktidar partisine göstermiş olduğu teveccühle, bu teveccühe layık olma muhasebesi içerisinde herkes kendine çekidüzen vermeli.

Yoksa her an için halk iktidar partisine 7 Haziran’ı hatırlatır, diğer muhalefet partilerine ise 1 Kasım’ı hatırlatır.

Çünkü Ak Parti’nin 7 Haziran’daki mağlubiyetiyle aşağıya düşüşü halkın sesiydi.

Özellikle Güneydoğu Anadolu ile ilgili halk, AK Partinin dikkatini şu yöne çekmiştir;

“Sakın ha! Ne idüğü belirsiz, devşirmeli menfaat gruplarını kilit noktalara getirmeyiniz?”

Halk, özellikle Güneydoğu Anadolu halkının nefret gözüyle baktığı siyasileri bakanlıklara getirmemekle beraber, ekiplerini de diğer bakanlıklardan uzak tutmalarının gerektiğinin dikkatini çekmiştir.

7 Haziran seçimlerinde Ak Parti ibresinin eksiye düşmesi, bu yüzdendir.

Eğer dikkat edilirse hemen farkına varılır ki Ak Parti’nin 1 Kasım Seçimlerinde kazandığı zafer, 7 Haziran’da bölge üzerindeki hegemonyasını sürdüren şaibeli devşirme şahısların yer almamasındandır.

Burada kamuoyu karşısında şahısların isimlerini vererek, deşifre etmeye gerek yok.

Ak Partinin önemli kilit noktalarını, başta Başbakan Sayın Davutoğlu olmak üzere çok dikkate alması gerekir.

Refah Partisinden tut bugüne kadar, gelen giden muhafazakâr partilerin her döneminde devletin, özellikle belediyelerin ihalelerinden faydalanarak, partinin içinde çok büyük rol oynayan bazı kimliklerin gerçek mazilerine göz atılırsa, bırakın Ak Partili olmayı bilakis Ak Partinin misyonunu bile taşımayan, kalben ve ruhen ikiyüzlü olan insanlar hep ilk saflarda yer almışlar ve devletin imkânlarından faydalanmışlar.

Amma velâkin zararı gören yine Ak Parti ve bu bölgemizin insanları olmuştur.

Gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde olsun, gerek devletin zirvesine yakın olan bazı insanlar olsun, bu coğrafyadan ellerini çekmeleri lazım, halkın üzerine oyun oynamamak için, partinin kilit noktalarından onlara uyarı gelmesi lazım.

Gerçek manada ne idüğü belirsiz, gâh paralelci oluyorlar, gâh PKK’lı oluyorlar, gâh Ak Partili oluyorlar, gâh Müslüman oluyorlar.

Ama hiçbir zaman münafıklık yüzlerini göstermiyorlar.

Daima zeytinyağı gibi su üstüne çıkıyorlar.

Ak Parti için bizim dostane bir uyarımızdır.

Gerek İl ve İlçe Teşkilatlarında olsun, gerekse bakanlıklarda olsun, Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanının kaderiyle oynayan bu tür siyasi münafıkların artık iktidarın bünyesinde rol oynamaması gerekir.

Eğer söylediklerimiz nazar-ı dikkate alınmazsa, ileride o çevrede bulunan şaibeler ortaya çıkabilir.

O zaman, partiye zarar verilmiş olur.

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Bu söylediklerimiz, iktidar partisine yönelik dostane uyarılarımızdır.

Gerek ana muhalefet partisi CHP olsun, gerek HDP ve MHP olsun, bu partilerin de iktidar partisinin olduğu kadar sorumlulukları vardır.

Rasgele, hasbelkader parlak nutuklarla yalan dolan, aldatma ve kandırmacalarla dopdolu miting meydanlarında konuşarak, halka güven vermek suretiyle, halkı yanıltarak, 1 Kasım’da almış olduğu oylarda 7 Haziran’daki oylarına nazaran büyük düşüş oldu.

CHP de düşüş olmasa bile artış da söz konusu değildi.

Bunlar için de seçmenlerden gelen mesaj şöyledir;

“Ayağınızı denk atın, bu halk artık uyanmıştır, her şeyinizi biliyor, siyasetteki ikiyüzlülüğünüzü bu halk öğrenmiştir.

İkiyüzlülüğünüzden size bir hayır gelmez artık.

Ciddi olun, siyaset münafıklığından uzak durun ve bize gerçek yüzünüzü gösterin.

Artık Kemalizm’e, Sekülarizm’e, Laisizm’e, Komünizm’e, Sosyalizm’e vs. vs. sonunda ‘izm’ eki olan her kavramdan uzak durun.

Bu halk, kavramların sonundaki ‘izm’ takısından artık nefret ediyor ve sizi de böylece uyarıyor.

Zira bu halk inançlıdır, Müslüman’dır, Müslüman’ca yaşamak istiyor.

Hem de her alanda.

Yani iktidar partisi güzel bir şeyler yapıyorsa, sizin de mutlaka ona destek vermeniz lazım.

Muhalefet olmaktan daha fazlasıyla, milli yarar ve çıkar uğruna çıkarılan her yasaya destek vermeniz gerekir.

Siyasi çıkar ve rant peşine düşüp de iktidarın ‘Ak’ dediği şeye ‘Kara’ dediğiniz zaman, günü gelir halk 1 Kasım’daki hezimetinizin kat be katını size tattırır”

Unutmayalım ki Türkiye artık eski Türkiye değildir.

Bu halk, yeni bir Türkiye ile tanışmak istiyor.

O eski dönemlerden kalan dayatmacı politika, yalan dolanla yapılan siyasetin, artık o kirli yüzüne halk “paydos” demiştir.

Halk, artık yeter diyor?

Siyaset arenasında herkes ciddi olsun, halka hizmet versin, aksi halde yine halkın iki eli yakanızdan düşmeyecektir.

* * *

Bu minval üzere bizim de gerek iktidar olsun, gerek muhalefet partileri olsun, içlerinde yakından tanıdığımız, sevdiğimiz dostlarımız vardır.

Bu dostlarımıza da hasbelkader söylemek istediğimiz bir şeyler varsa varsa o da seçmenlerin mesajlarını iyice okumalısınız, can kulağıyla halkı dinlemelisiniz ve devletin bütçesini sağa sola çar çur etmeden halka hizmet vermelisiniz.

Aksi halde, meşhur bir laf var;

“Dünya dönüyor, hem de süratle ve mevsimler süratle değişiyor”

Siyasetin mevsimi de nerede olursa olsun, değişmeye mahkûmdur.

Hani demişler ya;

“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az”

En derin saygı ve sevgilerimle.