KÜRESEL DÜNYADA ÇAĞDAŞ ZORBALIK VE FESAT! (II)

Evet, sevgili okurlar.

Dün yine bu köşede sizinle yapmış olduğumuz sohbet; toplumların, ülkelerin ve insanların gerçek yoldan çıkıp, hak pusulasını şaşırdığı zaman kendini tuğyan, isyan şiddeti ve zulümlerden kurtaramayacağına ilişkindi.

Sizinle paylaştığım ana gerçek yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in “Fecr” Suresinin 11, 12 ve 13. Ayetleri..

Dün meallerini sizlere arz etmiştik.

Tabii bu yüce ayetlerin derin okyanusundan çıkardığımız ve çıkarmamız gereken cevherlerle, toplumlar böylesine fitnelerden kurtulup, öz benliğine dönüp, zulüm sistemlerini kökten kaldırıp atmasıyla ancak sahili selamete çıkabilir.

Yoksa aynı Kur’an, aynı ayetler ve bunu okuyan bir İslam ümmeti, kendi arasında çoğalttıkları fesat ve bozgunculuğun faturası kesinlikle yanılgıdır ve yenilgidir, zillettir ve mağlubiyettir.

Zira bunun neticesi ve olmazsa olmazı şudur ki:

İnsan temel hak ve özgürlüğüne saygılı olmayan toplumlar hiçbir zaman kendi geleceğini çizemez.

Barışı, kardeşliği sağlayamaz.

Zulüm, şiddet ve bozgunculuk artık vazgeçilmez bir haleti ruhiyesi durumuna geçer ki bunun adı da Kur’an deyimiyle “Fesad’ül azim'dir”.

Bu büyük bir fesat ve bozgunculuktur. Kendi kuyusunu kendi elleriyle kazmaktan başka bir çaba değildir.

Tıpkı mevcut İslam dünyasının ve Türkiye’nin içine düşmüş olduğu badire gibi.

Zira insanların hakkını ve hukukunu koruyamayan sistemler, milletinin fermanını kendi eliyle vermiş oluyorlar.

İşte bugünkü İslam dünyasının özellikle Ortadoğu’daki oluşmakta olan canavarlaşma haleti ruhiyesi, saldırganlık, ABD’nin, Batı dünyasının yani İngiliz ve Siyonist siyasetinin hegemonyasına uygun, güdümlü birer piyon, eşkıya ruhlu liderlerin onları idare etmesi…

Mısır gibi!

Tarih boyu İslam’ın kalası olup, Kur’an hafızlarını ve büyük ulema kesimi yetiştiren bir ülke ne yazık ki bugün hain bir cunta hegemonyası altında inim inim inlemekte olup, diğer İslam ülkelerine ders-i ibret olması gerekir.

Suriye’de aynı , Irak’ta aynı ve daha nereler?

Kuzey Afrika, Güney Afrika, Pakistan, Afganistan gibi ülkeler…

Neden mi?

Bize göre bunun sebebi mucibesi, dün de burada açıklamaya çalıştığım gibi yine Kur’an deyimiyle “Fe ekser-u fihel fesade”

Yani “O ülkelerin içinde fesat ve bozgunculuğu çoğalttılar” manasını taşıyan Kur’anın bu yüce anlamı elbette ki bize her şeyi anlatır.

“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az” demişler.

Yine bir deyimle “Fesad’ül azim!”

Büyük bir fesat ve bozgunculuğun oluşmasının ana kaynağı ve temel unsuru ilahi kanun ve hükümlerinin geri plana atılmasıdır.

Piyon ajanların, güdümlü ve ihraz etmiş olduğu batı hegemonyasına dayalı kanunların uygulanması.

Tüm bu etkenlerden dolayıdır ki, İslam ülkeleri bir türlü fitne ve beladan kurtulamıyor.

 

***

Nitekim dünkü yazılı medyaya bakıldığında medyanın bazı önemli gazetelerinin sürmanşetine taşıdığı şu ifadeler bizi gerçekten kanıtlamaktadır.

Dünkü Türkiye Gazetesinin manşetten verdiği şu haber bize her şeyi anlatmaktadır.

“AVRUPA İSLAMOFOBİ DEĞİL…

İSLAM DÜŞMANLIĞI VAR”

Haber devam ediyor;

“Avrupa’daki Müslümanlar ayrımcılıktan dertli, fobi insanın korkusudur.

Bize burada yaşatılan ise İslam düşmanlığıdır.

Her fırsatta Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkışan Batı dünyası, Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılığı görmüyor (!)

Avrupa’daki STK’lar, İslam’ın yasalar önünde tanınmadığını söylüyor.

Avusturya Diyanet İşleri Başkanı Fuat Sanaç, İslamofobi tarifi yanlış.

Örümcek ya da yükseklik korkusu fobidir, Avrupa’daki ise İslam’a düşmanlıktır.

Yahudi Katolik ve Budistlerle aynı hakları istediklerini belirten Sanaç, antisemitizm var.

O zaman antiislamizm de bu şekilde kabul edilmeli diye konuştu.

Belçikalı Müslümanlar da ırkçılık suç olduğu için ayrımcılığı İslam karşıtlığı adı altında yapıyorlar" dedi.

İslam inisiyatifi Başkanı Bagajati de şu yorumu yaptı; Başörtülüler, baskı görüyor, Müslümanlar hedef alınıyor”

 

***

Tüm bunlar bugünkü çağdaş yeryüzünün birer ibret levhasıdır ve ayıplar zinciridir.

Türkiye’mizde yıllardan beri demokratik cumhuriyet rejimi adı altında demokrasinin semtinden bile geçemeyen uygulamalar, bize açıkça her şeyi anlatmaktadır.

Madem öyleyse bu korku bu dehşet neyedir?

Her zaman olduğu gibi ayağımız gerçekten kaygan bir zemin üzerinde olup, her zaman için uçuruma yuvarlanmaya mahkum haldeyiz.

İnanın, sevgili dostlar.

İnsan utanır ki bugünkü insanlar ve İslam ümmeti adına fikir yürütsün.

Yüce İslam dini varlıkların simgesi olduğu halde İslam dininden her gün biraz daha uzaklaştırılmak istenen gencecik bayan ve erkekler, nerdeyse her şeyi unutmuş durumda..

Batı dünyasının çökmüş olan ahlaki yapısının "kucağına" düşmüş vaziyette.

Ne söyleniyorsa, bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor.

İslami ilimleri tahsil etmeyip, batıl düşüncelerin peşinde koşuyor.

Bu haliyle, gençlik dahil olmak üzere toplum ciddi bir erozyona uğramaktadır.

Madem bu ise biz de başımızı alıp başka bir yerlere bakmalıyız artık.

Aksi halde hiç kimse bu saatten sonra Kur’ansız bir toplumu temsil edemez.

En derin saygı ve sevgilerimle.