NELER OLUYOR NELER? (II)

Dünden devamla sohbetimizi sürdürüyoruz!.. Maalesef, ülkenin hal-i durumu per-ü perişan.. Çünkü, yaşamın her alanında özellikle siyasette, akla ziyan haller, hadiseler ve söylem ile eylemler yaşanıyor!.. Dün de ifade ettim.. Halkın umut kaynağı olan ve 21 yıldır milli irade temsiliyetiyle iktidarın tevdi edildiği AK Parti’de, ittifak kurdukları siyasi partilerin etkisiyle, “eksen kayması” yaşanıyor.. Siyasi yörüngesinden çıkmıştır.. Ve bu yörünge sürekli, partiye ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “güç kaybettiriyor?”..

***

Zerre-i miskal yarar sağlamadıkları gibi, palazlanıp durmaktadırlar bu partiler!.. Ne Bahçeli, ne Perinçek ve bilmem hangi parti, bilaistisna, Erdoğan ve parti davasına “birer suikast silahı” olarak kullanıla gelmektedirler.. Halk nezdinde sürekli AK Parti’ye güven kaybettirdiği gibi, yılların dostluklarına da “halel getirtiyor?”.. İşte Doğu Perinçek… AK Parti bu din düşmanına “kapısını açmış” kucaklıyor..

***

Perinçek’le yol yürünür mü; ne mümkün?!.. Dün nerdeydi, bugün nerde, ağzından dökülenlere bi bakın!.. Açık ve net şekilde diyor ki; “Ben kızılbaşım, aleviyim, İslam’a inanmıyorum?”.. Akıl yoksunu öylesine ileriye gidiyor ki, nerdeyse (sümme haşa) Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) şirk koşacak.. Meczup kendini Peygamber olarak görüyor, gösteriyor..

***

Hal bu iken, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstlendiği misyon ve benimsediği davanın ruhunda, “böyle bir insana nasıl oluyor da siyasi gönül bağı” oluşturulup, kendisine kucak açılabiliyor?! Neresine güvenilebilir?.. İnsan akıl tutulması geçiriyor.. Ki seçmenin en çok da, öfke ve tepki gösterdiği de böylesi anlayışa sahip siyasilerin, himaye görmesidir?!

***

Şimdi bir tarafta, mezhepçi, inkarcı, tekçi, vesayetçi Perinçek!.. Diğer yanda, ırkçı kesilen ve sittin senedir MHP’nin başında bulunan ve bir arpa boyu kadar yol almayan, Bahçeli!.. Bunlarla yapılan ittifaklar dün olduğu gibi bugün de, görünen o ki yarın da her kim yanaşmışsa, akıbeti hüsran olmuştur.. Türk siyasi tarihinde, örnekleri çok!?.

***

Vaziyet yaman bir çelişki yumağını içeriyor.. Her şey açık ve net iken, AK Parti hala “ümit beklercesine” onların ipiyle kuyuya inmek istiyor.. Yanlış ve tuhaf bir siyasi tutum!..  Hep ifade ediyorum.. Bu aziz millet her şeyden evvel ne puta, ne de batıla tapıyor, ne de sosyalizme inanıyor. Ve ne de, inkarcı, ırkçı, şoven anlayışa prim veriyor..

***

Siyasi olarak hangi kulvarda olursan ol, her şeyden evvel dostdoğru istikamet Allah yolunda çalışan siyasilerimizin inancına güvenerek oy veriyor. Çizgisini o yönde çiziyor… Ki kırmızı çizgileri var.. Her kim, kırmızı çizgisini aşarsa, “iflah” olmaz.. Vay bu Doğu Perinçek’tir, vay bu Devlet Bahçeli’nin MHP’si mi  kırmızı kartını anında gösterir..

***

Bunlardan ümit beklemek, bel bağlamak yanlıştır. Oy kaybediliyor, memleketin ideolojisine ve beklentilerine terstirler… Çünkü bu memleketin ideolojisi, inançtır, kıbledir ve Kabe’dir… Atatürkçülük değildir, Kemalizm inancına bağlılık hiç değildir… Laikliğe, dinsizleştirmeye yönelik felsefeye bu millet hiç inanmıyor, hiç de güvenmiyor.

***

Onun için AK Parti’nin 2003’te çıktığı misyonla milletin karşısına çıkması lazım.. Milli iradeye yönelmesi gerekir.. Meclisin duvarında ne yazılıyor, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir?..” Bu minvalde siyaset ve strateji ortaya konulmalı.. Tarihimiz, kültürümüz, medeniyetimiz, ata ve ecdatlarımız belli.. Bir asırlık değil, binlerce asırlık geçmişe sahiptir…

***

İnanın ki gittiğim her yerde, görüştüğüm her kesimin ağzından dökülen bu minvaldeki sözcüklerdir!.. Ne olur, milli ve yerli olalım?. Çağdaşlık da, gelişmişlik de, sanayi ve kalkınma da bizim “milli kültürümüzün” ruhunda ve medeniyetimizin, DNA’sında vardır.. Bizim, batıla, inkara, radikal ve inkarcı anlayışlara, ideolojilere kapılarımızı kapatmamız lazım..

***

Vaki mi, Batı ve batıla odaklı anlayışa sahip milletlerin ve kültürlerin, İslam’ı kabulü.. Peki onlar kabul etmezken, bize ne oluyor da bir kaç oy devşirmek, makam mevki, ve siyasi ihtiras uğruna, “özümüzü  terk-i diyar ediyoruz?”… Bir kez daha dost acı söyler gerçeğiyle, AK Parti'ye sesleniyorum ve diyorum ki, “inancını ve kültürünü” hiçe sayanlardan “ümit” bekleme..

***

Aksi taktirde etrafını darmadağın eden böylesi anlayışa sahip partiler yüzünden, o büyüklüğünü bir daha elde edemezsin.. Bizim en büyük endişemiz de budur..Sizi zafere götürecek olan 2003 misyonunuzdur.. Eğer bu misyonla devam etseniz kayıpları telafi eder ve yine aynı potansiyelle hem Cumhurbaşkanlığını hem de milletvekili seçimlerini kazanırsınız.? Aksi taktirde; sonuç vahimdir..

En derin saygı ve sevgilerimle….