AK PARTİ KAZANI?
Öğrenci evleri.
Ya da Apartlar..
Veyahut, erkekli-kızlı "öğrenci" yurtları.
Mevzuu derin...
Hal-i hazırda, ciddi bir söz dalaşı konusu.
***
Öyle görünüyor ki büyüyecek.
Yani, hamuru daha çok "su" alacak.
Dinecek gibi değil.
Çünkü "tartışma" büyüyor.
Hem de farklı "eksenler" geliştirilerek.
***
Yasal düzenleme getirilecek mi?
Yoksa şikâyetlere münhasır mı kalınacak?
Farklı bir müdahale stratejisi mi ortaya konulacak?
Doğru, şuan için belli değil.
Atılacak hamle noktasında nabız yoklanıyor gibime geliyor.
***
Bu yöndeki adımlarını göreceğiz.
Aslında, mesele çok basit.
Dün de dillendirmiştim.
Hadise "Toplumsal Ahlaki değerlerdir".
Yoksa "siyasi, politik ve ideolojik" değil.
Varsa da, "arıza-i durum" yaratıcılığı yok.
***
Başbakan Erdoğan açısından.
Ancak ne var ki;
Son 48 saat içerisindeki beyanlara baktığımızda.
Özelliklen de;
AK Parti "kurmayları",
Ve Bakanlar nezdinde, "gerekçeler" farklılaştırılıyor.
Manidar bir tavır.
***
Başbakanı "tevil" edercesine gerekçeler sıralanıyor.
Şöyle ki.
Başbakan "kızlı-erkekli" öğrenci evleri için net bir ifadesi oldu.
Karşı çıkışın gerekçesi açısından.
Dedi ki;
"Demokrat Muhafazakâr anlayışımıza ters".
Doğru olan da bu ters.
***
Kültürümüze,
İnancımıza,
Gelenek ve göreneklerimize, ters.
Hem de, "vahim ve infial yaratıcı" bir halde ter.
Ama gel gör ki;
Parti kadrolarının her biri farklı bir gerekçeyi "mülahazayı" saptırdı.
***
Ki bu da.
Haliyle "meseleye" çıkmaz sokaklar inşa ediyor.
Amacından saptırdığı gibi.
Yeni polemikleri de üzerine bindiriyor.
Aynı zamanda;
Başbakan Erdoğan da "tevil" ettiriliyor.
***
Mesela.
Parti sözcüsü Hüseyin Çelik.
Olaya giydirdiği elbise gerekçesi; "ticari"
Buralar vergi "kaçırıyor, denetimde, "hadise" ortaya çıktı.
Aile şikâyetlerini de ekliyor.
***
İçişleri Bakanı Güler.
Daha bir farklı gerekçe öne sürüyor.
Diyor ki; "Terörist faaliyetleri önlemek."
Aileden sorumlu Bakan Şahin'e baktığımızda onun ifadesi de farklı.
"Kız öğrencilere devletin sahip çıkması".
***
Tüm bunların yanısıra.
Parti'nin kıdemli isimleri de durmuyor.
Bir de AK sakallıları.
Eskiler ve yeniler dâhil.
Fikri beyanlarıyla, "duruma" çürüklük kazandırma gayreti var.
Başbakanı "atıl" düşürmek için.
"Biz de, öğrenci evinde okuduk, ne oldu ki".
***
Tabi.
Her fikir "mevzunun" kapsamı noktasında, arıza-ı durum yaratmıyor değil.
İtirazım olur, olmaz ayrı.
Lakin "dikkat" çeken, AK Parti'nin "içteki arızası"
Yani "ortak akıl" üretmekten hızla uzaklaşılıyor!
Fersah fersah.
Hele ki, Başbakan Erdoğan'ın son siyasi duruşuna karşı.
***
Aslında, iki taraf için de söz konusu.
Başbakan da, "kurmayları" atıl duruma düşürmüyor değil.
Evet.
Bu yeni bir gelenek olsa gerek.
***
Çünkü.
11 yıllık Parti iktidarı süresi içerisinde.
Başbakan Erdoğan'ın,
Özellikle "politik" açılımları hâsıl olunca.
İster Sosyal.
İster Siyasal.
İster Ekonomik ve Kültürel alanda olsun.
***
Fark gözetilmeksizin.
"Ortak akıl" geliştirerek, ahaliye anlatırdı.
Firesiz.
Mülahaza getirtmeyen bir duruşla…
Herkes "bir olurdu."
Çatlaksız.
***
Parti Yönetimi ve Bakanlar, Milletvekilleri.
Teşkilatlar bile.
Bilinmesi.
Algılanması.
Ve çaba noktasında; "kırılma" olmazdı.
Gelen eleştiri oklarını da bu duruşla, "bertaraf" ederdi.
***
İçteki kavga olsa bile, dışa vurulmazdı.
Ne var ki.
Son aylarda, ama son mevzularda.
Bakıyoruz ki;
Politik açılımlar "dağınıklığı" arz-ı endam ederek, politizeleştiriliyor.
Destek kaybına uğratılarak…
Sesler, dışarıya taşıyor.
***
Doğrusu.
Yerel seçimlere gidildiği bir zaman için.
Hele ki.
Peşinde Cumhurbaşkanlığı seçimi var iken.
Ki Erdoğan açısından "hayati öneme" haiz.
Sonrası, Genel seçimler.
***
Partideki "lider" arayışı.
Kadroların, yaş haddine, seçilme sayısına göre.
Toplama-çıkarma yaptığımızda.
Ciddi ama çok ciddi; bir değişim olacak.
Şuan ki, "sesler" diyorum ki.
O kırılmaların habercisi mi?
***
Galiba.
Bu kırılmalar, erken baş gösteriyor.
Son halka.
Bülent Arınç'ın "beyanına",
Başbakan'ın "getirdiği" düzeltme.
Ve dün, Arınç'ın karşı çıkış ifadeleri.
Arınç-Başbakan polemiği ilk değil.
***
Zaman zaman, Arınç'ın çıkışları olmuştur.
Başbakan'ın da, "düzeltmeleri".
Ama!..
"Açığa düşürülme" gibi atıl olma çıkışı ilk kez.
Kazan kaynıyor.
***
Bakalım.
Önümüzdeki günlerde; 'açığa" kimler düşecek.
Kimler, "düşünce" sesini yükseltecek.
Veyahut "biat" edenlerin sayısı daha bir fazlaşacak mı?
Bekleyip-göreceğiz.
Ama şunu bilelim ki,
AK Parti "iç kriz" evresine girmiştir.
Gidişat, hayra alamet değil.