AK PARTİ'DE İSTİFALAR

AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatı.

Hal-i vaziyetle;

"Kaynayan kazan" misali, fokurduyor.

İç tepki yüksek.

Hafta başında peş peşe iki istifa yaşandı!

İl Sekreteri Adnan Öztürk.

Ki İl Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyordu.

Bir de, Abdulhadi Akaydın.

O da yönetim kurulu üyesi!

***

Hafta başında; teşkilattaki görevlerinden "istifa" ettiler.

Her ne kadar "istifa" gerekçeleri şimdilik "sır" gibi saklı tutuluyorsa da.

"Muhtemelendir ki", kayırma söz konusu.

Çünkü Öztürk uzun yıllardır, "Parti yürütme kurulunda".

Hani derler ya; Partinin "eziyetini" uzun zamandır, çok çekmiş biri.

"Durduk" yere istifası, sıra dışı!

***

Hele ki.

Öztürk'ün hem yönetimden,

Hem de yürütmeden istifa etmesi, "manidar".

Sorgulanmalı.

Denilene göre, "kaynayan kazan" hali, bu sınırla kalmayacak.

Hayli fokurdayacak.

Yeni istifalar.

Yeni tepki çekişmesi, "peş peşe" gelecek.

Yani, AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatı ciddi bir "iç huzursuzluk" içerisinde diyebiliriz.

Sonu ne olur, nereye varır bilmem.

Ama suların durulacağı gözükmüyor.

Bu çekişme, istifalar!

***

 

 

İl Teşkilat yapısına "eski" isimlerin dâhilinden mi kaynaklı?

Yoksa "farklı bir hesap mı" söz konusu?

Dıştan müdahale mi,

İçte zafiyet mi hâsıl?

Doğrusu, şuan için her şey "meçhul" görünüyor.

Bulanık.

Ana ağırlık, "eskiye" dönüş çekişmesi deniliyor!

***

Ekseri ifade;

AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatı,

Bir önceki siyasilerin "yeniden" sahaya intikalinden dolayı, çekişiyor.

Her ne ise!

Önümüzdeki günlerde, "alenileşecek" istifaların perde arkası.

Ve hal-i vaziyetin nereye varacağı.

Neyin ne olduğunu göreceğiz.

***

Ama diyeceğim şu.

AK Parti.

Özellikle Diyarbakır'da "Teşkilat" noktasında, büyük bir dengesizlik yaşıyor.

Partinin, kuruluşundan bugüne kadar!

Bir türlü "istikrar" sağlanmadı.

***

Şöyle ki;

10 yılda, 6 tane "il Başkanı" değişti.

Ki hepsi de; "görevden" alınarak değişti.

Kimse; "seçimle" gelmediği gibi seçimle de gitmedi?

Bilaistisna;

Hepsi ama hepsi "merkezi" atamayla alındı-atandı!

***

Yani anlayacağınız.

İl Başkanlığına.

Ve Yönetime, "seçimle" kendi gücü ve siyasi aktivitesiyle gelen olmadı.

Sanırım bundan dolayı olsa; "dikiş" tutturulamıyor.

Seçilme "demokrasisi" olmadığından,

Ve bu tecrübe kazanılmadığından dolayı; "git-geller" oluyor.

Yazık!

***

Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde

Üç seçimin "Peş peşe" olduğunu düşünürsek.

Ki her birinin arasında 1 yıl gibi bir zaman dilimi dahi yok.

Yerel seçimler.

Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Ve Milletvekili Genel seçimleri.

Hele bir de;

Araya Yeni Anayasa için "referandum" sıkıştırılırsa.

Alın size; "dört koca seçim".

***

Seçimleri.

Peş peşe gelen seçimleri;

Türkiye bütünlük içerisinde; "nasıl" kaldırır o ayrı bir tartışma faslı.

Ama ciddi manada;

Sosyal,

Siyasal ve Ekonomik "faturaya" neden olacağı belli.

Eee.

Partileri "seçimlerde" sürükleyen hiç kuşkusuz ki, oy potansiyeli yaratan en büyük yapı; "teşkilatlardır".

Sahadaki aktörlerdir teşkilatlar!

***

Teşkilatı arıza-i duruma sahip olan.

İç çekişmesi, "ayyuka" çıkan.

Siyasetten öte,

Kavga ve polemiklerle meşguliyeti bulunan, "bir teşkilatın" başarısı hasıl olur mu?

Sanmıyorum, mümkün de değil.

Örnek, CHP.

Diyarbakır'da "politize" oldu…

Görün.

İki yakası bir araya gelmiyor.

Tabela partisi oldu.

***

Hele ki, AK Parti.

Ki Diyarbakır’la alakalı farklı bir hesap planı içerisinde bulunuyorsa.

BDP'yle çekişiyorsa.

Sahada; "iki parti" bulunuyorsa.

Bence fokurdayan kazanın altındaki "ateşi" Parti iyi görmeli.

Ve zaman kaybı yaşamadan, ateşi kısmalı-söndürmeli.

Yoksa "gümlemesi" içten bile değil.

***

Tabi.

Şuan ki, "çekişme" salt il teşkilatına münhasır değil.

Merkez ilçelerde de kıpırdama var.

Ve tabi ki büyük ilçelerdeki yapı da, "kırılgan" vaziyette.

Huzursuzluk yüksek dozda.

Başkanlar da, yönetim kurulu üyeleri de.

Gerekçeler farklı olsa bile; "iç tepki" yüksek!

Giderek de, "hizip" durum açığı pik yapıyor.

***

Açıkçası;

Mevcut Milletvekilleri.

Teşkilat yapısına.

Görevlendirme ve atamalara, "biz karışmıyoruz, genel merkez ilgileniyor" diyorsa da.

"Biz uzağız" mesajını veriyorlarsa da.

Diyeceğim; AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatının "Gemisi" su alıyor.

Mürettebat tehlikede.

Ve Vekiller muhataplar bilmelidirler ki kendileri de "o geminin" içinde.

Sonra sorarlar;

"Teşkilatlarınızın bu hali nicedir?" diye?

Eee.

Cevabını vermek zorundalar o zaman.

Hayırlı cumalar.