AK PARTİ'DE OLUP-BİTENLER
AK Parti!
Diyarbakır İl Teşkilatı düzeyinde.
"Kaynayan" kazan misali! Fokurduyor.
Eski ve yeni "hesaplar" üretilerek.
Kim suçlu. Kim suçsuz. "Akçeli" iş yapan kim?
Meclis "üyeliği" kaça satıldı.
Kim ne oldu? Vaatler, yalanlar, sıralanıp gidiyor.
***
Neyse! "İş işten" gitti, konuşan şimdi çok!
Ama neye yarar. Önemli olan, "gün ve zamanında" konuşabilmek.
Atı alan üsküdarı geçti.
Konuşulan sözler. Yazılan ifadeler "suya yazılmış" gibi anlam içerir.
Yani artık anlam, ifade etmez!
Olsa olsa ilerisi için, ders-i ibret niteliği taşır.
***
Nitekim dünkü yazıma istinaden çok kişi aradı.
Merkez. Ve İlçe Teşkilatlarından.
"Eline" sağlık diye! "İçimizi" okudunuz. Sessiz konuştuğumuzu. Sizin sayenizde "sessizlerimiz", "seslendirildi."
Bu ifadelerin yansıra. Ekseriyeti "ciddi iddiaları" sıraladı.
Şu ve bu isim diyerek.
***
Elbette ki bu iddialar "ispata" gerek duyuyor.
Onun için de, aldığım notlar düzeyinde, "teyitle" konuşacağız.
Kimler kimlerle; "ne hesap" güdülmüş hangi zaman süreci içerisinde.
Teyitle azmanı gelince oturup hasb-i hal edeceğiz.
Bir ilçe başkanın "mektubu da var" elimde.
***
Gel gelelim cevap bekleyen soruya.
Şuan herkesin, ağzında; AK Parti İl Başkanı "kim" olacak?
Evet, kim olacak Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı.
Birçok isimden söz ediliyor şu veya bu denilerek.
Tabi ki her zaman ki gibi "şunun adamı" kriteriyle!
***
Kimileri; Eski Parlamenter İhsan Aslan'ın "patenti" olacak diyor.
Kimileri; Numan Kurtulmuş'un "himaye" ettiği isim olacak diyor?
Kimileri de; Galip Ensarioğlu'nun, "bazı milletvekillerinin" çıkacağı destek koltuğuyla, adamını getirecek.
Yani, "ciddi" bir adam "koruma-kollama" planı söz konusu.
Bu ifade edilenler noktasında!
***
Durum ne gösterir bilmem.
Kim üstün, kim alta kalır 'o'nu sonuç gösterecek.
Ama görünen o'dur ki; gelen gelip-gidin 7 başkandan farklı olmayacak?
Eee! Eğer aynı durum "tekerrür" ederse.
Ben şimdiden ifade edeyim gelen "her kim olursa olsun" ömrü de, "bir seçim" dönemine vefa etmez!
Akıbet aynı olur.
***
Zaten bu dış müdahale, ceket ilikleten "siyasi" adamcılık yüzünden değil midir ki, AK Parti Diyarbakır'da "alan" sahibi değil.
"Dört duvar arasına tıkılı!'
İşte, Çözüm süreci, bölgede oluşan "barış" atmosferine rağmen!
AK Parti "tıkılı" olduğu dört duvar arasından dışarı çıkabildi mi, yok?
Süreci. Çözümü. Barışa giden "yol" haritasını anlattı mı; yok?
***
Bakın, bugün yarın, Diyarbakır'da bir "Çözüm Çalıştayı" yapılacak.
Birçok bakan ve Milletvekili gelecek.
Yazar-çizer, düşünür. Akademisyen. STK'lar.
Velhasıl; "katılım" yüksek bir çalıştayla, "süreç" konuşulacak.
Peki, Diyarbakır "ahalisi" bundan haberdar mı, yok.
Belki bu yazımla, "öğrenmiş" olacaklar.
***
Bir de; il Yönetimi lağevildi, peki, merkez ve taşra ilçeleri ne olacak?
Onlar devam mı edecek? Yoksa "onlardan da" istifalar alındı mı?
Dün bu konuda, birçok rivayetler oldu. Alınmışlar. Alınmamışlar diye.
Ya da, alınacaklar!
Gerçeği ifade edilirse arıza-i durum, hepsi için geçerli.
Çünkü AK Parti Diyarbakır'da "yekûn vaziyette" 30 Mart'a "layık" olamadı.
***
GAZETELERİN ALACAKLARI?
Dün, İnternette bir haber okudum.
Yerel Gazetelerimizden birine ait.
Devrik İl Başkanı Aydın Altaç'la alakalı yorum-haber.
Deniliyor ki;
"Gazetelerin seçim sürecindeki reklâm paralarını vermemiş!
Görüşmek isteyenlere de Benle görüşmeyin demiş!
***
Doğru ise. Ki doğru olduğuna inanıyorum.
Altaç'ı da tanıdığım biri olarak.
Diyorum ki, Altaç ayıp etmiştir. Görüşmeliydi ve gerekçeyi de anlatmalıydı.
Varsa bir sözleşme, belge doküman gereğini yapmalıydı.
Partiler de kurum olduğuna göre, yönetimler ve kişiler değişse de "devamlılık" esasıyla hareket edilmeli!
Ki bu anlatılanlar "görev başında" iken olunmuş.
***
Nasıl ki SKM'nin "taktığı" borçlar için, kapılar aşındırıldıysa.
Bu borçlar için de aşındırılmalıydı. Samimiyet ortaya konularak, "gereği" yapılmalıydı.
Hele ki, "her gün yüz yüze" baktığın kişiler ve kesim bunlar.
Dediğim gibi durum çözüme kavuşmazsa.
Nedenler de aydınlanmaz ise. Yarın adı "Piyasaya Borç takan Başkan" olarak kalır ki bu da, "siyasi geleceğine" negatif yansır.
Bizden uyarı ve söylemesi.
***
ÖCALAN'LA SİYASİ HEYETLER GÖRÜŞECEK?
Malumunuz üzre;
Pazar günü, HDP heyeti Öcalan'la görüşmüştü.
Dün, Sırrı Süreyya Önder görüşmeye ilişkin beyanat verdi.
"Öcalan'ın" önem arz edici mesajları diyerek.
'Çözüm süreci'nin iyiye doğru gittiğini söyledi.
Ve ekledi;
"Artık mesele devletin bürokrasisinde görüşülmekten çıkıp, siyasi heyetler üzerinden görüşülmeye başlandı."
***
Önder altı çizili ifadeyle, eğer diyerek.
Bu trafiğe karşı "hükümetin ciddiyetle yaklaşması halinde birçok sorun bir, iki hafta içinde hükmünü kaybedeceğini" söyledi.
Öcalan’ın 'Her meseleyi Öcalan çözer, Öcalan şöyle söyler, şöyle olur' yaklaşımını ciddiyetsizlik olarak değerlendirdiğini ifade eden Önder şöyle dedi:
"Öcalan, 'Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirse bunların hiçbiri olmaz' diye konuştu."
***
"Siyasi heyetler" görüşmesinin önemli bir adım olduğunu aktarırken "iki madde" üzerinde durdu.
Birincisi, 'çözüm sürecini' yasal zemine oturtma konusundaki iradesini sözcüler eli ile açık olarak ilk defa beyan etti.
İkincisi ise artık mesele devletin bürokrasisinde görüşülmekten çıkıp siyasi heyetler üzerinden görüşülmeye başlandı.
Önder. Önümüzdeki günlerde "İmralı" trafiğinin daha bir yoğunluk kazanacağını söyledi.
****
Doğrusu, görüşmenin muhtevası.
Ve çıkan mesajlar. Özetle Ümit verici.
Hele ki, "kaygıları körükleyen" olayların hal-i hazırda yaşanır olmasına rağmen.
Huzur verici! Eee. Öcalan boşuna söylememişti, çözüm sürecinin ilk adımında.
Süreç "sırat köprüsü" gibidir diye. Gel-gitler olacak ta ki, köprüyü geçene kadar.
***
Ancak, önemli bir nokta ise!.
Toplumun. Hele ki, biz Kürtler.
İçten ve dışarıdan gelen saldırılara karşı "uyanık" olmalıyız.
Süreci "akamete" uğratacak eylem ve söylemleri iyi okumalıyız.
Şiddeti, ellerdeki "güçü zayıflatan", olumsuzlukları hassasiyetle görmeliyiz.
Tabiri caizse, "taraflardan" kim yanlış yapıyorsa "Bi saniye, yaptığın süreci zedeliyor" demeliyiz artık.
Çünkü bir gemideyiz ve o gemi "düzlüğe"..
Barışa, özgürlüğe, eşitliğe, "demokratik" yaşam karasına ulaşma gayretindeyse, "sorumluluk ve görev" hepimizindir.
***
***
Büyüktimur'la Gündem!
Evet, bu akşam saat 23.00'te, Uzay ve Söz Tv’deyiz.
Büyüktimur'la Gündem.
Gündemin "en sıcak konu" başlıkları, sürpriz konuklarla ekranda olacak.
Tabi ki, sorularınızı ve katılımınızı bekliyorum.
Şimdiden iyi seyirler.