AKSOY GÖREVE BAŞLADI

Cahit Kıraç'ı Ankara'ya uğurladık.

Bahtı açık olsun.

Eee bürokratların, "görev koşuludur" değişim.

Bugün Diyarbakır.

Yarın bir başka kent, bir başka makamda "görev" yapmak!

Kimi yerde uzun soluklu.

Kimi yerde, kısa soluklu.

Her ne kadar; "farklı etkenler" yol ve zaman göstericisiyse de.

Görev süresi.                   

Görev yetkisi.

Görev liyakatliği, "valiler" açısından, siyasi iktidar takdiridir.

Yönetimsel yapının "doğal kanunu" bu!

***

 

Evet, Kıraç artık, merkez valisi.

Ankara.

Yeni valimiz ise Hüseyin Aksoy.

Bugün Diyarbakır'da göreve başlayacak.

Vekalet, Mehmet Demir'de.

Görev devrini, bu nedenle Vali Yardımcısı Demir'den alacak.

Geçmiş yıllarda;

Genellikle halef-selef noktasında görev devri yapılırdı.

Eski-yeni vali bir arada "resimlenirdi.".

Mesajlar da verilirdi.

Kentle ilgili "bilgi" alışverişi de birinci ağızdan olurdu.

Ama ne hikmetse tavır değişti!

***

Şimdi; halef-selef bir birini görmek istiyorum.

Ve bu "nezaket hassasiyeti" içeren, görev tevdi ediliş, artık yapılmıyor.

Galiba bunda da ana etken; "siyasi kutuplaşma" olsa gerek.

Giden küser, gelen sevinir hesabı.

***

Neyse!

Sayın Aksoy'a "hoş geldin" diyoruz!

Bugün, ilk günü.

Sabah, uçakla Diyarbakır'a gelecek. Saat 11.00'de Valilik önünde "resmi karşılama" yapılacak.

Bilahare de de, "makamına" oturup, "Bismillah" diyecek.

Aksoy geldiği Samsun'da, 4,5 yıl görev yapmış.

Yani "uzun soluklu" bir zaman dilimi geçirmiş!

Dün, Samsun'a veda haberini ajanstan aldım içerik ve görüntüler "hayli anlamlı."

Sevilen, sayılan, beğenilen bir vali!

***

Gıyabında, araştırmam oldu.

Ki, bir önceki yazımda ifade etmiştim, kısm-i olarak.

Aksoy'un, Diyarbakır'a mesajı şu.

"Diyarbakır'da devletin gülen yüzünü, şefkatli yüzünü göstereceğiz."

Bu ifade, hep vurgu yaptığım şu hakikati, bir kez daha perçinleştirdi.

Gereklilik açısından.

Diyarbakır'a merkezi hükümetin yapacağı en büyük kazanım; "ön yargısız" yöneticiler göndermesidir.

Çünkü yıllar yılı; "ön yargılı" tutumların ağır faturası, kesildi.

Hem halk için. Hem devlet için. Hem de, gelen-giden bürokrat için arıza-i duruma neden oldu.

***

Hele ki, "vazifeyi kendinden menkuller" görenler.

Ki bu her kurumda vaki.

Gelen idareciye, "kendini" sevdirmek, diğerlerini kötülemek.

Ön bilgi ispiyonluğu yani.

Kent için. Kent halkı için. Kurumlar için; "aleyhte" bilgilerle "ön yargılar" inşa etmiştir.

Nitekim birçok bürokratla sohbet ederken bu itirafı dile getirmişlerdir "bize neler anlatılmamıştı ki?"

***

Hiç kuşkusuz ki; bu "ön yargı" yıkılana kadar.

Doğru olmadığı görülene kadar.

Geçen süre; herkes için "bu kayıp" olmuştur.

Sosyal. Siyasal. Ekonomik. Kültürel.

Velhasıl her alanda; "hizmet kaybına" neden olduğu gibi birçok adımı da, speküle etmiştir.

Kurumlar aktiflikten çok korkularla, varlık göstermiştir.

Geçmişin tahribatı bunlar.

***

Sayın Aksoy!

Samsun'da bıraktığı intiba. Dünkü, uğurlama törenindeki, hüzün.

Ve insanların kendisine gösterdiği "sevgi" yoğunluğu açısından.

Galiba; "gelen gideni aratır" sözünü mazide bırakacak.

Bu kentin birliği ve dirliği için. Şehir ahalisinin; "huzur ve güveni" için.

İdeolojik "polemikleri" bu kentte yaşatmamak için "ön yargıları" üretmek isteyenlerin tabularını yıkacağına inanıyorum.

Olması gereken bu.

***

Diyarbakır'ın kalkınması için.

Hiç kuşkusuz ki; en büyük ihtiyaç "birliktelik yaratmak/oluşturmak için."

İdarecisiyle. Sivil Toplum örgütleriyle. Basınıyla.

Siyasileriyle; "oluşturulacak" birliktelik, "sorunların çözümünü" kolaylaştırır.

Aslında bunun sağlanması için, çok çabaya gerek yok.

Yeter ki bu konuda içtenlikle adım atılsın, tereddütlere mahal verilmesin.

***

Doğrusunu isterseniz belki, erken bir fikri beyan olacak.

Ama düşüncem bu. Ben Sayın Aksoy'un Diyarbakır için "büyük bir şans" olacağına inanıyorum.

Diyarbakır'a ve şehrin yaşayanlarına "özlenen hizmetleri" özverili bir şekilde kazandıracağını ümit ediyorum.

Çünkü Diyarbakır hizmet analında daha çok uzun yol alması gerekir.

***

Evet.

Sayın Aksoy Diyarbakır’ımıza hoş geldiniz.

Hayırlı mesailer.

İnşallah uzun soluklu,

Bol ve bereketli "hizmetlerin" şiarıyla, Samsun'da oluşturduğunuz "gönül dostluğunu" Diyarbakır'da da inşa edersiniz.

Haydi hayırlısı.

Üstün başarılar.