AMCA-YEĞEN ÇEKİŞMESİ!

Duydunuz mu?
Ben de, iki gün önce öğrendim.
M. Salim Ensarioğlu beyanat vermiş; "Milletvekili aday adayıyım."
Bağımsız değil.
Hem de; "AK Parti'den?"
Hatırlanırsa bir önceki genel seçimler de bağımsız adaydı.
Ki 23 binin üzerinde oy almıştı.
Şimdi bu çıkışıyla; aday olur mu, olmaz mı onu önümüzdeki süreçte göreceğiz.
***
Hiç kuşkusuz ki, Ensarioğlu eski bir siyasetçi.
Tecrübeli.
Bir dönem de, Bakanlık yapmış biri.
Siyasetin "raconuna" vakıf, bilendir.
O nedenle tez be tez, tabiri caizse "yaş tahtaya" basmaz.
Mutlaka bir; "güvence" almışlığı vardır ki, bunu aylar önce deklare etti.
***
Yoksa!
AK Parti'de hal-i hazırda "Ensarioğlu" ailesinden biri var.
Yeğen, Galip Ensarioğlu.
O dönemde, Erdoğan'ın bizatihi "kendisinin" istemiyle, vekil olmuştu.
Öyle ki, seçime ikinci sıradan girmişti.
Bir dönemin sonuna geliyoruz.
Şuan Galip için, Parti merkezinde "nasıl bir hissiyat" var onu bilemiyorum.
***
Neyse!
Zaman herşeyi gösterir.
Ama şimdiden ifade edilecek bir söz varsa.
Galiba önümüzdeki günlerde Amca-Yeğen arasındaki aileyi temsilliyet açısından "siyasi yetki" mülahazalarını çok işiteceğiz.
***
Tabi, AK Parti'deki DYP akımını elinde tutan, Süleyman Soylu'nun tavrını da göz ardı etmemek gerekir.
Malum, soylu "Teşkilatlanmadan" sorumlu Genel Başkan yardımcısı.
Soylu.
Ensarioğlu ailesini yakından bilen ve tanıyan biri.
Galip'in de, Salim'in de; "siyasi gücü" biliyor.
Tercihini kimden yana kullanacak?
Göreceğiz!
 
***
 
Buarada; AK Parti için, "siyasi kulisler" yoğunlaştı.
Vekil sevdasına düşenler yollara düşmüşler!
Bir siyasetçi dostun söylemiyle şuan "Ankara'yı karargâh" kılmışlar.
Oteller dolmuş!
Herkes bir arayış içerisinde.
Tabi on saflarda; para babaları var?
***
Bir de deniliyor ki;
Mevcut vekillere bir daha listeye yer verilmeyecekmiş?
Yani, 6'sı da, gidici.
Velhasıl.
Siyaset, 2015'in seçimine yavaş yavaş "ısınıyor..."
Ne diyelim, biz de ha gayret demekten başka!
***
 
NEDEN ETEK GİYİYORLAR?

Bir tartışmadır, günlerdir sürüyor?
Herkes; "sırı" çözmeye çalışıyor.
İzinsiz gösteriler de;
Bazı göstericilerin neden "maske takıp, etek giydikleri?"
Farklı yorumlar yapılıyor.
Kimine göre mesaj niteliği söz konusu.
Kimine göre sıradan bir kamuflaj.
Kimine göre de, "bir asimilasyon."
***
Anadolu Ajansı dün bu sorunun cevabını arar mahiyetli bir haber servise soktu.
Diyarbakır'daki STK temsilcilerine sormuş; 'Neden etek giyiyorlar?"
Peki, kim nasıl bir fikri beyanda bulunmuş.
Bakalım, hangi görüş neyi ima etmiş?
***
Zeytindalı Barış Platformu Sözcüsü Muhammet Akar.
Ona göre durum; "Etek giyilerek şifre veriliyor olabilir imiş?" 
Din-Bir Sen Başkanı Mehmet Özer de, diyor ki "Dinimizce, kadınların erkek, erkeklerin de kadın elbisesi giymesi kabul edilemez"
Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş ise; "kabul edilemez."
***
Net bir fikir yok.
Merak ediyorum, sizler durumu nasıl irdeliyorsunuz?
"Etek giymenin" gerekçesi başka ne olabilir noktasında?
Sakın tercih meselesi demeyin.
Çünkü bu işin "tercihle" alakası yok.
Hele ki, "toplumsal" eylemde her hareket ve giyim belli bir ölçeğin işaretidir.
Kendine has!
 
***

 
CAVCAV'IN CAVCAVLIĞI!

Bir okurum soruyor?
Hem de, ısrarla bir kaç kez tekrar ederek; soruyor?
Şu; Gençler Birliği Başkanı İlhan Cavcav'ın, "cavcavlığını."
Diyor ki;
Futbolcularına "sakal" bırakmayı yasaklamış.
Bunun için de demiş ki; "Burası İmam Hatip Okulu değil" diye.
Sizden, bu konuyla alakalı "düşünce" almadık.
Ne diyorsunuz?
***
Eee. Okur bu.
Sorar, eleştirir ve beklenti içerisinde olduğunu söyler.
Bizimde; "ticarethanemizin" velinimeti!
Elbette; "soru" yanıtsız kalacak değiliz.
Zaten pazara sohbet edecektim.
Ama ısrardan dolayı beyan edelim; "fikrimiz" bugün!
***
Söylenecek söz şudur.
İlhan Cavcav.
Yaş gelmiş; 80'nin üzerine dayanmış.
Kaç yıldır bilmem; Gençlerbirliği başkanısın.
Ne değişirsin,
Ne gelişirsin,
Ne de hikmetli bir icraatın vaki olmuştur?
***
"Sakal" takındın nedendir bilmem?
Ama!
İnlik zihninle; "Burası İmam Hatip Okulu" değil, demendeki gaye rahatsız edici?
Belli ki, "dinle" alakalı bir husumet var.
Belli ki; "alzhemir" belirtileri baş göstermiş.
Gel-gitlerdesin.
Yoksa böyle bir "tanım" gafını yapmazdın.
Her ne ise; "özür beyanında" bulunmuşsun.
***
Ama bir kere mevzuu ettik.
Cavcav.
Bir kere İmam Hatip Okullarında öğrenci "sakal" bırakmaz, bıraktırılmaz!
Çünkü "Sakal yasak".
Görülmüş mü, vaki mi İmam Hatip Liseleri dâhil olmak üzere, mevcut, liselerde "sakallı öğrencinin" varlığı!
Ya da sakal bırakmanın serbest oluşu.
Yok.
***
Neyse!
Son sözüm, Cavcav bu!
Yine "cavcavlığı" tutmuş, medya malzemesi olmuş.
Diyorum ki.
Sakalla, bıyıkla, saçla uğraşacağına.
Sen önce; Türkiye futbolunun neden "batak hale" geldiğine bir bak.
Her yer dökülüyor!
Sen dahil olmak üzere!
***
Evet, Sevgili okurum!
Belli ki; "kıllara" karşı, Cavcav'ın bir kıllığı var.
Muhtemelen; halet-i ruhiyetine ilişkin.
Velhasıl yekûnuyla "O söylemine" diyeceğim bunlar.

***
BÜYÜKTİMUR'la GÜNDEM..
Bu akşam saat 22.00'de, Uzay ve Söz Tv ekranında.
Canlı yayınlanacak.
Konuğum Hür Dava Partisi Genel Başkanı sayın Zekeriya Yapıcıoğlu.
Çözüm süreci.
6-8 Ekim olayları ve Ortadoğu'daki sıcak çatışmaları konuşacağız.
Sizleri de bekliyorum..
Soru ve öneri mahiyetiyle programa katkı sunmaya.
İyi seyirler.