Belalı bir yıl geçiriyoruz!
Farkındamısınız;
Tarifsiz “acıların” cenderesindeyiz!
Peş peşe yaşıyor, yaşatılıyor.
Öyle ki,
Gün,
Saat hatta dakikalar bile; “acısız” hadiselerle geçmiyor.
Sarsıyor.
***
Bireysel olduğu gibi,
Toplumsal düzeyde, “psikolojik” bir direnç kaybındayız.
Ne oluyoruz,
Nereye sürükleniyoruz meçhul?
Çünkü;
2012 yılı tabiri caizse “bela” bir yol oldu.
“Oluk” gibi kan akıyor.
Cenazeler, ard arda.
Öyle ki; yaşanan acının ağıt ve gözyaşları dinmeden bir başka acının “travmasıyla” yerle-bir oluyoruz.
***
Bakınız;
Sadece son 72 saat içerisinde, “kaybedilen” canlara!
Şırnak’ın, Beytüşşebap ilçe baskını.
10 asker,
20 PKK’lı toplum; 30 ölü.
Afyondaki cephanelik infilakı; 25 ölü.
Ve İzmir’de,
“Umuda yolculuğun” hazin sonu, batan gemi: 61 ölü.
***
Evet,
Bu zaman dilimi içerisinde, trafik kazaları.
Günlük;
Diğer adli ve siyasi, “ölüm ve yaralamalar” hariç.
Sadece üç olayın kaybedilen can sayısı; 116.
Derler ya;
Gel de bu acılara dayan, “içine” sindir.
Zor.
Belki ağır;
Ve tartışma getirir bir ifade olacak ama.
Halk sordurmuyor değil;
“Lanetlendik mi?”
***
Çünkü,
Çatışmaların,
Kazaların,
Toplumsal şiddetin,
Adli hadiselerin,
Kadına,
Çocuğa,
Bebeye karşı şiddet ve istismar.
Namus cinayetleri.
Ve trafik terörü.
***
Tüm bunların;
2012 yılı içerisinde önümüze yığdığı tablo vahim.
Evet, bela bir yıl.
Uludere katliamı; “unutulur mu?”
Ya da,
Dağlıca, Silvan ve Gaziantep’in acısı tez be tez gider mi?
Aynı meyanda;
30 yılda, kaybedilen 50 bin canın bedeli, “ödenebilinir mi?”
Pek tabi ki;
“Sel” felaketi, Van’da, Hakkâri’de aldığı canlar...
Unutulur mu?
Açtığı yara açık,
Vuku bulan her hadise “yaraya” tuz-biber!
Gel de dayan.
***
Bilemiyorum!
Twitter’e,
Konu olduğu gibi ülke olarak “kurşun mu” dökmeliyiz.
Yoksa;
Olup bitene karşı başımıza gelenleri; “musibet” olarak mı kabul etmemiz gerekir.
Ki bir musibet, bin nasihatten iyidir.
Velhasıl; her ne ise.
Kendimize;
Toplum ve Ülke nizamı olarak “çeki düzen” vermemiz gerekir.
Aksi takdirde;
Kırılan psikolojik direnç karşısında; “yeni acılar ve travmalar” kaçınılmaz olur.
***
Evet,
Ölenlere Allahtan rahmet,
Ailelerine de başsağlığı dilerken.
Hadisenin;
Sıradan bir kaza ve ihmalle geliştiğine de inanmadığımı belirteyim.
“Karınlık” bir durum var.
Bakalım;
Hakikat nasıl bir “ikmalle” gün ışığıyla buluşur.
Herkesin beklentisi; “Patlamanın nedeni ne?”
Hayırlı Cumalar.