BİRAZ DA, SEVİNDİREN MEVZUULARDAN SÖZ EDELİM

Bugün!
Haftanın son mesai günü.
Özellikle, çalışan okurlarım için...
Mesai ortamının, körüklediği stres ve yorgunluk.
Sosyal, ekonomik ve aile meseleleri açısından vaki olan "yaşam" zorlukları...
Bir de;
Ülkenin, bölgenin ve yaşanılan kentin "baş döndürücü" hadiseleri.
Velhasıl;
Sabah, akşam, saat başı "iç karartan" olayların yarattığı incinme.
Bunaldık.
İşte bugün;
Hayatın gerçekleri olan bu dokudan az da olsa, uzaklaşmak!
Hafta sonu;
Tatiline "huzur ve güven" verici bir atmosferle dâhil olma babında.
Lokal anlamda,
Diyarbakır'da "sevindiren" ve aynı zamanda gurur veren bir kaç gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

* * *

Malum;
Ekonomik ve sosyal zenginliğin "olmazsa olması" istikrar ve huzurlu ortam ile ittifak içerisinde, hareket etmesiyle mümkün.
Diyarbakır'da,
Her ne kadar "siyasi ve politik" çelmelerin atılma gayretlerinin hâsıl olduğu.
Siyasi aktörlerin,
Kişisel menfaat ve keyfiyet arz edici "politik" stratejileri uyguladıkları.
Gibi;
Akıl kilitlenmesine neden olan "olumsuzluklar" dayatılmasına rağmen...
Diyarbakır.
Prangalarından kurtulmuş,
Zincirlerini kırmış,
Olumsuzluklar "engel olmamalı" deyip, ciddi manada manevi kazanımla, maddi gelişmeleri yaşıyor ve yaşatılıyor.
Takdir edersiniz ki;
Üretilen ve tüketimi olan bir ürün "marka" olabilme noktasında; öncü koşulları vardır.
Bunlar üç başlık altında toplanır.
Kalite,
Güven vericilik,
Ve istikrarla müşteri hizmetlerini yerine getirmek.

* * *

Bu;
Koşullar aynı zamanda bir kent için de; "marka" olabilme noktasında, olmazsa olmazdır.
Hele,
Coğrafik düzeyde "öncü" kent olabilme gayretinde iseniz. Ve uğrak merkez unvanına sahiplik için soyunuyorsanız.
O zaman,
Marka kent olabilmek için tüm koşullara bir de kolektif hareket gerekli.
İşte,
Diyarbakır bugünlerde ciddi manada, "değişim ve gelişim" evresini geçiriyor.
Ki, bu koşu maratonunda hiç kuşkusuz ki en önemli etken; "ekonomidir".
Yani,
Kapital, yani para, yani zenginlik!
Siyasal iktidarın;
Devlet kurumlarının,
Ya da yerel yönetimlerin,
Kendi "rotalarında" yürüttükleri "yatırım ve üretimlerin", elbette ki önemi büyük!
Çünkü;
Bu minvaldeki "yatırımlar ve yapılar" bir ölçüde, sivil gelişimin alt yapısını teşkil eder.

* * *

Bakın;
Önceki gün Diyarbakır'da "üç ayrı" fuar açıldı.
18 ülkeden,
198 "marka" firmanın katıldığı fuarın vasıflarına bakın.
Ortadoğu Ahşap İşleme Makineleri.
Ortadoğu Mobilya Yan Sanayi.
Ve 2. Üretim Makineleri ve Yan Sanayi fuarı.
Her ne kadar;
Entegreye dayalı bir sürküle söz konusu ise de, "kapsam ve özendiriciliği" gurur ve önem arz edici.
Bu yıl içerisinde;
Diyarbakır'ın ev sahipliği yapacağı "fuar" serisi, Eylül ayına kadar 13 olacak.
Yani;
Önümüzdeki aylarda daha 10 fuar daha, organize edilecek.
Geçen yıl 8 fuar organize edilmiş oldu.
Demek ki her yıl sayı artıyor.

* * *

Peki,
Fuarların ve fuara katılımın Diyarbakır'a ilk bakışta getirisi nedir?
Elbette ki,
Fuarlarda yerli ve yabancı yatırımcıların "buluşma" ve kaynaşma ortamı oluşur.
Ticaret,
İş ortaklığı,
Makine teçhizat alım-satımı, işbirliği.
Diğer önemli getirisi de;
Kent ölçeğinde yaratacağı maddi ve manevi kazanım.
Otelcisinden,
Lokantacısına ciddi manada ticari hareketlilik.
Bir de;
Kültürel alış-veriş, barış, kardeşlik ve tanıma duygusunun, bütünleşmesi.
Ve tabi ki; sosyal diyalog!

* * *

Sadece;
Ocak ve Şubat ayı içerisinde, Suriye, Irak ve İran'a Güneydoğu'dan 986 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişse.
Ve bu geçen yıla oranla; yüzde 41 artışı gösteriyorsa.
Bu önemli;
Bir kazanım merhalesinin aşıldığını gösteriyor.
Güneydoğu;
Komşu ülkeleriyle sınırlı değil.
Son istatistiklere göre; 178 ülkeye bölgeden ihracat yapıyor.
Diyarbakır'da önemli bir gelişme de;
Perakende sektörünün öncü isimlerinden Kiler'in Diyarbakır'a açılımı oldu.
Diyarbakır'daki lojistik merkeziyle;
Diyarbakır, Batman, Mardin ve Şanlıurfa'ya hitap edecek.

* * *

Beri yanda;
Hilton otelinin inşaatı da devam ediyor.
Önem arz edici bir durum da; Diyarbakırlı iş adamlarımızın "uluslararası" açılımları.
Önceki gün gördük;
Erbil'deki 'görüntüyü' ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oradaki, trafiğini.
Sadece;
Kuzey Irak'taki "ticari" sirkülasyon bugün yıllık 11 milyar dolardan bahsediliyor...
Evet!
Diyarbakır gelişiyor, gelişmeye de devam edecek.
Yeter ki;
Fuar açılışında Vali Mustafa Toprak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in.
Birbirlerine;
Olması gerektiği noktada "sıcak ve samimi" diyalogun daim olsun.

* * *

Aynı akıbet;
Siyasal zeminde olduğu taktirde, Diyarbakır için "Kim tutar seni" şarkısını hep söylemiş oluruz.
Çünkü
Diyarbakır yıllardır "siyasi mülahazaların" odağında olmanın, ağır faturalarını ödüyor.
Ne yazık ki;
Diyarbakır kent normunda,
Yani mahallî anlamda "siyasi ve kanaat" aktörleri ne yazık ki, bir masada buluşmuyor.
Diyalog geliştirmediği gibi;
Karşılıklı "salvolarla" birbirinden, kiremit taşı düşürme gayretinde bulunuyorlar.
Ama,
Her şeye rağmen Diyarbakır artık "kalıbına" sığmadan, gelişiyor.

* * *

İşte dün;
Denizbank'ın Doğu ve Güneydoğu'daki iş adamlarına verdiği bilgilendirme.
Yani;
Bölgeye özel kredi olanakları yaratılacak.
Şöyle bir hatırlarsak; bir kaç yıl öncesini.
Bankalar;
Bölge iş adamlarına kredi verirken, ipotek olarak illaki Diyarbakır dışında bir gayr-i menkul teminatı istiyordu.
Nerden nereye!
Evet.
Diyarbakır gelişiyor ve büyüyor, "çekemezlik" yaşayan siyasi atmosfer ve aktörlere rağmen.
Onun için diyorum ki bir gün;
O siyasi aktörlerde "yanlış ve hatalı" yolda ve düşüncede olduklarının farkına varacaklar.
Üç fuarın aynı çatı altında açılma;
Törenine "neden" katılmadıklarının da, kendileri açısından "ayıp" ihtiva ettiğini anlayacaklar.
Malum;
Daha bir kaç yıldır "huzuru, güveni ve istikrarı" yakalamanın koduna girmişiz.
Alacağımız yol, tüteceğimiz zaman daha çok.
Hayırlı Cumalar.