BU KEZ BECEREMEDİLER?
Amed Sportif Faaliyetler.. Kritik, anlamı yüksek, rövanşlı bir Sakarya ağırlaması vardı.
Maç, 1-1 sonuçlandı.
Ben skordan, puan kaybından söz etmeyeceğim..
Amedspor'un "ligdeki" hal-i vaziyetine de!…
Ben, futbol ahlakı ve centilmenliği üzerinde durmak istiyorum..
Doğrusu!…
Büyük bir kaygı ve tedirginlik içerisindeydim.
Elim yüreğimdeydi..
Her an, Diyarbakırspor-Bursa maçı benzer bir atmosfer yaratılabilinir?..
Birileri, provokasyon..
Birileri pusuya yatmış kurt misali, "huzuru" bozarak, sporu "katledebilir" diye..
Yine.. Yine.. Yine deyip, duracakların "ekmeğine" yağ sürülecek?..
Öyle ya; fitne dönemi..
Ki, 31 Mart seçimlerinin tam da arifesinde..
Huzuru..
Güveni..
İstikrarı..
Farklı bir "etnik" kimlik üzerinde "sinir uçlarına" dokunabilirdi?..
Ama, "istenileni" yapamadılar..
Beceremediler…
Yani, olmadı..
***
Şükürler olsun…
Pusudaki kurtların "beklentileri" kursaklarında kaldı..
Siyasi..
İdeolojik..
Irkçılık kokan fikriyatlar; geçmişteki gibi "prim" görmedi..
Yani "oyuna" gelinmedi!?
Her ne kadar; "itici" olan..
Havayı bozmak..
Sinirleri geren…
Ellerini avuçlarını fitne adına "avuşturanlar" olduysa da..
Tribünleri "rahatsız" eden..
Polisle-taraftarı karşı karşıya getiren etkenler, organize edildiyse de!..
Sakarya'nın..
Sakarya'daki "barbarlığın" verdiği hissisayata, "yenik" düşenler olduysa da!..
Maç öncesi "saha içerisindeki" futbolcuların, "nahoş" halleri vücut bulduysa da!?..
Maç sonrası, "karışıklık" yaratmak isteyenler "kendilerini" göstermek istediyse de!..
Pek tabi ki, "atmosferin" gazlı havasına ateşle yaklaşanlar tiynetlilik gösterdiyse de!..
***
Futbol tabiriyle diyorum…
Bilaistisna hepsi "hezimete" uğradılar!!..
Sağduyu..
İtidal çağrıları..
Ve "spor" ahlakı, "futboldaki" centilmenlik, kentin değerleriyle bütünleşip "üstesinden" geldi..
Geçit vermedi..
Yeni stadyumun ambiyansı..
Kentin Huzuru..
Ve 7'den 70'e herkesin "duyarlılığının" kenetlenmesiyle olup-biteni galebe çaldı!...
Tabi bunda, Diyarbakırlıların..
Amedsporluların..
Ve kentin huzur ve güveninden sorumlu, "emniyet" teşkilatının önemi büyük!…
STK'lar..
Odalar..
Bir bütün olarak, Diyarbakır ahalisinin, "sabır ve metaneti" üstün geldi!..
Ortak aklın iradesi netice getirdi!?..
Şehrin huzuruna, misafirperverliğine" sahip çıkıldı...
Velhasıl, Diyarbakır eski Diyarbakır değil… Kenti "sahiplenme" var?…
Herşeye rağmen, tebrikler!…
***
TFF'YE ÇAĞRIM…
Karşılaşmaya dair; bana ulaşan bir kare resim..
Görüldüğü gibi..
50 numaralı forma giyen; Dilaver Güçlü..
Sakaryasporlu..
İstiklal marşı okunurken; "bozkurt" işareti yapıyor..
Kişinin siyasi fikri..
Düşüncesi..
İdeolojik yapısı; "kişinin" özgür iradesine bağlı..
Bozkurt işaretine de karşı değilim..
Herkesin siyasi figürü kendisine!!…
Ama!..
Bu değildir ki; "futbol gibi bir müsabakayı"..
Sportif bir faaliyeti..
Hiçbir kimse; "siyasi ve ideolojik" kulvara sıkıştıramaz!..
Diyarbakır'da..
Ki kentin "siyasi" duruş realitesi ortada iken!…
Burada..
Maç oynanırken..
İstiklal marşı okunurken..
Penaltı atışı yapılırken; "tribünleri" provoke edici bir "ideolojik" tavır şovuna sahne edilemez!.
Kabul de edilmez!…
Sarı kart cezası aldıysa da; TFF'nin "bunun hesabını" caydırıcılık noktasında, sorması gerekir..
Ve şu soru sorulmalı; "amacın neydi?..?"
Hiç kuşkusuz ki; "provokasyon!?"
Hiç kuşkusuz ki Diyarbakır'ı germek..
Hiç kuşkusuz ki tribünlere "benzin ateşi" dökmek!..
Neyse!..
Emeli kursağında kaldı..
Halk provokasyona gelmedi..
Yaptığı kendiyle; "terbiyesizlik" kimliğini aldı!..
***
ÇALAR'IN ELİNDE TOPLU İĞNE Mİ?
Biraz da iğneyi kendimize batıralım..
Ulaşılan bir görüntü..
Amedsporlu Mansur Çalar'a ilişkin…
Elinde "Toplu iğne" gizlediği.. Rakip futbolcuyu "yaraladığı" görüntüler üzerine iddia ediliyor..
İzledim..
Eğer ki doğru ise..
Eğer ki elinde "gizlediği" şey; "Toplu iğne" ise!..
Yaralandıkları iddia edilen, futbolculardaki "kesik" bu yüzden ise!…
Hani derler ya..
"Şüyuu vukuundan beterdir" diye..
Affedilmez…
Hiç bir haklılık söz konusu; "gösterilemez!.."
Demek ki, biraz da "kabahati" kendimizde aramalıyız..
Ayıp ettin; Çalar!…
Yazıklar olsun derim!...
***
DİYARBEKİRSPOR'UN GİDİŞATI?
Diyarbekirspor.. Haftayı "karlı" kapattı..
Hem de, Serik gibi bir deplasmanda.. 3-1 galip..
Tebrikler…
Ancak, bu galibiyet pek tabi ki, "play-Off'u" getirecek değil..
Çünkü o evre geçti!..
Neyse, "bir başka bahara" demiştim..
Tüketilecek mevcut zamanı "iyi kullanmamız" lazım.
Yeni sezonda akılcı bir stratejiyi hayata geçirmek adına!!..
***
ERGANİ ÇİMENTO NE DER?..
Ne der bilmem!…
Ama, Erganili Mustafa çok şey söylüyor..
Ömer Abi diyerek başlamış; gönderdiği elektronik postada!
Diyor ki..
Yazılarınızı ve televizyon programınızı takip ediyorum.
Benim size yayınlarınızda dile getirmeniz için anlatmak istediğim bir konu var.
Sizden ricam dile getirin.
Bizim gibi; "başka insanların" canı yanmasın artık.
Ben "Limak Ergani Çimento Fabrikasında" iş yapan Paketleme Müteahhit Firmasında çalışıyordum.
İşe girdikten üç ay sonra; "evlendim"!…
Düğünümüzü, borç-harç zor yapabildik..
Ama işime güveniyordum.. Nasılsa çalışıyorum.. Maaş alıyorum..
Korkum yoktu. Ancak, daha üç ayımız geçmeden işten çıkarıldım!..
Müteahhit Firma "ton başı" yükleme yapıp, ona göre çalışacakmış!..
İlginçtir..
Ben işe girdiğim tarihte, fabrika piyasaya "çimento satmıyordu ya da satamıyordu" bilemiyorum..
Ama; "satış yoktu?"
Öğrendim ki, fabrika üç yıldır sürekli "çimento" satışlarını azatlmış..
Sanırım bilinçli bir politika!..
Fabrika zarar ediyor görüntüsü vermek…
***
İşten çıkışımı aldıktan bir ay sonra, öğrendim ki "çalıştığım firma" işi bırakmış!..
Fabrika "istediği zammı vermemiş ve haklı olarak işçi almama kararı vermiş?"..
Öğrendim ki, beni de "üç ay" yeni evli olduğum için işte tutmuşlar..
Ömer abi. Firma işi bıraktı.. Biz işten çıktık..
5 Şubat'ta öğrendik ki, Fabrika Siirtli bir firmayla anlaşmış.
Bu firma Siirt'ten 8 çalışan getirmiş..
Bir tek Erganili yok. Benim gibi; nice Erganili abiler kışın ortasında işsiz kaldı.
Yani işsiz, aşsız kaldık..
Allah hakkımızı bırakmasın diyoruz.
***
Ömer Abi..
Bu durum son derece önemli bir durum…
Bu fabrika Ergani halkına hizmet etmeyecekse burada ne için duruyor.
Zor durumda olan insanlarımızın sesi olun Ömer abi.
Allah sizden razı olsun.
Allah'a Emanet olun.
Erganili Mustafa…
Evet..
Erganili Mustafa'nın "iş ve aşsızlıkla" alakalı çığlığı böyle..
Erganili taşeron firmanın, sessizliği..
Siirt'ten birilerinin "işe" soyunma halleri.. Ve Fabrika yönetiminin; "kişisel" hesapları!…
Kısacası; Ergani'de neler oluyor dedirten mevzu!..
Derler ya; "hamuru çok su alacak?"
Çünkü, bu mevzu.. Ve başka mevzularla alakalı; bir dizi duyumlar söz konusu!..
Bakalım..
Limak yönetimi ne diyecek?…
Şimdilik, Erganili Mustafa'nın çığlığıyla bu kadar diyelim..
***
ÖZDEMİR TFF BAŞKANI OLMALI?
Limak dedik..
Ergani Çimento dedik..
Bu mevzu ayrı..
TFF Başkanlığı ayrı… Bölgenin bir ismi!…
Diyorum ki..
Nihat Özdemir TFF Başkanı olmalı…
Fenerbahçe..
Aziz Yıldırım dostluğu…
Futbol kulvarındaki "geçmişi..!"
Derler ya futbol kulvarında "şaibesi" yok!..
Bölge takımlarına..
Diyarbekirspor'a..
Amedspor'a..
Bölgenin diğer bir çok takımına; "desteğini" biliyoruz..
Bölgenin de bir insanı!…
TFF Başkanı olması gerekir; diyoruz!
Destekliyoruz!..
***
OLDU MU ŞİMDİ?
Timurtaş Uçar hocanın oğlu!..
Bekir Yunus Uçar..
De bakalım..
Şimdi "senin bu makam" düşkünlüğün..
Ataman..
Yani; Görev" alma halin..
Hele ki, Milli Piyango Genel Müdürlüğü gibi bir kurum!…
Oldu mu şimdi?..
O baba ki..
Yıllarca;
Milli Piyango'nun "haram" olduğunu..
Günah işlendiğini..
Bile bile, "milleti" kumara teşvik ettiğini..
Dahası!..
"Din ayrı, devlet ayrı sapıklığının cezasını çekiyoruz.."
Ve şu çağrıda bulunmuştu..
"Ey Parlamento..
Ey Genelkurmay İslam'a dönün!.."
Şimdi..
Vaiz Baba'nın oğlu, "Milli Piyango'nun" tepe idarecisi!…
Biliyorum!…
Yine "Laiklik" diyerek, "libası" böyle giyecekler..
Halk deyimiyle; "paranın yüzü sıcaktır?"..
Bilinmez ki!..
Vaizin oğlu ünvanıyla çıkar "kumar helaldir" derse!..
Şaşar mıyız!..
Sizi bilmem..
Ama ben, hiç ama hiç "şaşırmam!.."
Bu makamı kabul eden..
Aynı minvalde; "kumarın helalliğini de" kabul etmiş olmaz mı?.
Tabi ki, "babalar" oğulları bağlar mı?..
Bağlamaz mı?
İş "arap saçına" döndü değil mi?