BU SEÇİM SEÇMENİ BİRLEŞTİRDİ?
Bu seçim!
Seçmen açısından, "bileşen" oldu.
Yani; seçmen birleşti.
Artık; "sağcı-solcu" yok!
Hele ki.
12 Eylül'ün.
28 Şubat'ın.
Belki daha evveliyatıyla, 1960'lar dâhil.
Klişeleşmiş "ayrıştırıcı siyasetin" etrafında, kendini ikmal etmedi.
***
Eskiden, belli bir "ideolojik" saplantı vardı.
Muhafazakar mı,
Dinci mi,
Laikliğe karşı mı,
Atatürkçü mü,
Takiyeci mi..
Velhasıl, şucu-bucu diye bakıyordu.
***
Kamplaşan bir seçmen kitlesi!
Seçmene rağmen, seçmen!
Ama görüyoruz ki!
Seçmen de, ciddi bir değişimle, bütünleşti.
"Ayrıştırıcı", bakış ve yandaşlık artık prim etmiyor.
Hızla mum gibi eriyor.
****
Elbette ki, bunu gördük.
2009.
2010.
Ve 2011'deki "seçimlerde" kısm-i bazda!
Şimdi bakıyoruz ki.
2014 yerel seçimlerinde bu daha, barizleşti.
Hem de pik yaparak.
***
Atıl hale geldi;
Sağcısı, solcusu,
Merkez sağı, ya da sağın sağı gibi.
Atatürkçü.
Laik.
Anti-laik…
Kürtçü, Türkçü...
Sünni-alevi.
***
Zaten!
Ülkeyi kaotik ortama sürükleyen zihniyette buydu, yıllardır körükleniyordu.
"Ayrıştıran"?
Ama artık, "bu kâbus üretici" siyaset kabil değil.
***
Seçmen birleşti.
İstikrar için.
Milli iradenin üstünlüğü için.
Sivilleşme için...
Değişim için.
Sosyo-ekonomik kalkınma için.
***
Demokrasinin güçlenmesi.
Hakların.
Halkların "üstünlüğü" için.
Eşitlikçi.
Özgürlükçü toplum olabilmek için.
Kürt sorunun, barışçıl ve demokratik "kazanımlarla" çözümlenmesi için.
***
Seçmen, işte bunlar için birleşti.
Duyguyla değil, akıllın yol haritasıyla, sandığa gitti.
Düşündü.
En güvenilir, en istikrarlı siyaset, hali hazırdaki iktidar dedi.
Ve böylece; Siyasal iktidara; "güven tazeletti"…
***
Vesayetten.
Ulusalcı, anlayıştan.
"Ötekileştiren".
Kimlikler üzerinde, "varlık" gösterme gayretinde olan siyasi oluşumları da uyardı.
Kanmadı.
Prim de kazandırmadı.
17 Aralık'taki "senaryoya".
Ne, Yolsuzluk.
Ne Usulsüzlük.
Ne Rüşvet dedi.
Şu mesajı verdi; "Bu manipülasyonlara" artık karnım tok.
***
Hal-i hazırda, konuştuğumuz!
İşte; bu profil.
Bakınız.
Hangi ilde, hangi aday kazandı.
Kriteri.
Kabiliyeti, pek konuşulup tartışılmıyor.
Başkan. Encümen gibi; "analiz" yapılmıyor.
Konuşulan; "partilerin" oy oranı.
***
Seçimin.
Tartışmasız en büyük kazananı AK Parti!
Diğer kazanan ise BDP!
Dile kolay;
Ak Parti 2002'den buyana, 8 seçim geçirdi.
Her seferinde de "oy oranını" artırarak geldi.
Yani, "alternatifsiz!"
***
Zaten!
Kimlik siyasetinin ötesinde!
Türkiye'de.
Toplumu "sınıfsallaştırmadan" kucaklayan!
Merkezi bir siyaset.
Ve aynı minvalde "muhalefet" olmadığı içindir ki, AK Parti "hep zaferle" seçimden çıkıyor.
***
Partiler.
Siyasi liderler şunu da görmüş olması gerekir!
Türkiye artık "sandık" dışı müdahaleyle, iktidar değiştiren ülke değil.
Bu kulvardan çıkıp, bir daha girmemek için kapattı.
Varsa iktidar değişimi bu "sandıkla" olabilir.
Siyasetin de; ancak siyasi aktörlerce dizayn edilebileceği.
***
CHP.
Ve MHP için seçim sonucu net!
Her ne kadar; "oy kıpırdamasından söz ediyorlarsa da.
Seçimin en başarısız, iki partisi.
Galiba önümüzdeki seçimler.
Hatta siyasi süreçte, "sanal parti" olacaklar.
Seyirleri bu yönde.
Çünkü ürettikleri siyaset seçmen nezdinde karşılık bulmuyor!
***
Bu noktada.
Seçmenin mesajını liderler nasıl "algılıyorlar" CHP ve MHP.
İvedi bir şekilde "lider" değişimine gitmesi gerekir.
Cemaat.
Yani hizmet harekâtı da, bu seçimin "balonu".
***
Denildiği gibi.
Ciddi bir oy kaybı yaratmadıkları gibi.
Tezleri de.
Abiler.
Ablalarıyla icra ettikleri plan da, tutmadı.
Kaset. Tabe. Montaj.
"Taban" tavanı duymadı, görmedi, kanmadı.
Çünkü hesap halis niyet içermiyor.
***
BDP!
Seçimin galiplerinden.
Şöyle ki.
Hükmettiği alanı genişletti.
Hem, iller düzeyinde.
Hem de ilçe belediyelerini kazanma noktasında.
Toplam 102 belediye elinde. İl sayısı; 11.
***
Alan genişletti.
Ama oy yükseltmede, pek başarı yok.
İşte; burada seçmenin iki ayrı mesajı var.
Biri.
Siyasal iktidarın çözüm sürecindeki "duruşuna" destek olunsun diye, bölgede oyunu artırdı.
İkinci.
BDP "yerel yönetimde" siyaset değil, hizmet üretmeli dedi.
***
Velhasıl!
2014 Seçiminin en net mesajı şu.
İki kelimelik.
İlla ki; "Siyasi istikrar."
Bundan sonra.
Siyasal iktidar yekvücut vaziyette.
Hem iç siyasal yapısında,
Hem de uluslararası siyasal yapısında "sağlam" ve demokratik kazanımları yaratmak için, efor sarf etmesi gerekir.
***
Yoksa!
Önümüzde, çok daha çetin hadiseler var.
Ki siyasi istikrarı bozabilmek için.
Şer dokular; "daha azgın bir saldırı" performansıyla, varlık gösterecekler.
Eşit aşıldı ama tehlike hala var!
