BU YOL BİRİLERİNE RANT ÇEŞMESİ!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın…
Başbakanlığı döneminde olsun…
Hal-i hazırda Cumhur'un başındaki başkomutanlığı dönemi olsun…
Hiç kuşkusuz ki; en önemli icraatlarının başında, özellikle büyük yatırımlar gelmektedir.
Köprü..
Yol..
Ve Havalimanları…
***
Ki Başbakan Yıldırım'da bu minvalde; tanınmakta!
Ulaştırma Bakanlığı dönemi…
Son halka, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün bitimi!
Haklı bir gurur…
Ne demişler..
"Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz"
Bu yönde, "hükümetin" başarı karnesindeki notu yüksek!
Kimse de inkâr edemez.
***
Ama velâkin!
İş Diyarbakır kulvarına gelince.
Yani Güneydoğu bölgesindeki "icraat" mekanizması olunca…
"Tam aksi bir durum" hasıl..
Hükümete ayak uyduramayan..
Hükümeti zafiyete düşüren..
Farkı algıların yaratılmasına neden olan bir anlayış vaki..
***
Çile mi?
İşkence mi?
Yolsuzluk, usulsüzlük mü?
Keyfiyet mi?
Kayırma mı?
Yani enva-i olumsuzlukların, ikmal edildiği bir durum karşımıza çıkmaktadır…
Onun için de ifade ediyoruz; neden bu uyuşmazlık/zıt durum!
***
Bölge dışında..
Ulaştırma alanında kime derseniz "övgüler" dizer..
İşte, tarihsel yatırım..
İşte yollar..
İşte köprüler..
İşte viyadükler der durur..
Ortaya konulan, eser..
İkmale getirilen başarılı icraata; herkes "şapka" çıkarır..
İş bizim bölgeye gelince durum; "ne bitmez" işler oluveriyor?..
"Ne bitmez bir çile bu" dedirten isyan ettiren bir durum ikmale geliyor?
Tezat bir hal...
***
İşte;
Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü..
Ve işte ne bitmez dedirten, örnek sayılabilinecek bir yol..
Seyrantepe-OSB güzergahındaki yol!..
Ki büyük bölümü; "şehir içinde" kalmış bir yol…
Burayla alakalı; kaç yazı yazdığımı ben bile bilemiyorum!…
Pek tabi ki kaç "Bölge Müdürü" değişti, o da ayrı bir tartışma faslı…
Ama gelen gideni aratır misali…
"Bu yol" ne bitmez yol, "hikâyesini" yazmaya devam etti.
Hala da ediyor...
***
20 kilometrelik bir yol….
10 yıldır, gündemde….
Hani bilirsiniz..
Bir iktidar başlatır, diğeri yarım bırakır..
Birisi gelir söker, takar, diğeri gelir, bozar..
Yani "yap-boz" misali..
İşte, Seyrantepe-OSB arasındaki yol da aynen böyle!
Üç ayda bir..
Altı ayda bir..
12 Ayda bir..
Bakıyorsunuz ki, "iş makineleri, asfalt makineleri" iş başında; "bakım ve onarım" yapıyor…
***
Güzergâhı kullanan...
Bu alanda, ikamet eden...
İşyeri, evi, şantiyesi, mekanı bulunan herkes!…
İsyan ediyor…
Bu yol ne zaman bitecek?
Devlet bu kadar mı zengin; bu "bonkörlük nerden" geliyor diyor?
Ama velakin..
Ne cevap veren varan..
Ne de, yolun ne zaman "bu işkenceden" kurtulacağını söyleyen!
Etkili ve yetkili zevatta; sorgulamıyor?
***
İlgili Bölge Müdürlüğü..
Diğer birimler..
Tabiri caizse; "kafalar kuma" gömülmüş…
Politize olmuş bir anlayışı icra eder vaziyette…
"Ketum…"!
***
Bir kez daha buradan soruyorum..
Tabi öncelikle;
Karayolları 9. Bölge Müdürüne..
Diyarbakır İl Valisine..
Ve mevcut Ulaştırma Bakanına…
Seyrantepe-OSB güzergahındaki 20 kilometrelik yol 10 yıldır; "yapım ve onarım" kapsamında bulunuyor..
Ne bitmez bir yol?
***
CEVAP İSTENİLEN SORULAR?
BİR; bu yol 10 yıl içerisinde "kaç kez" yapım için ihale edildi?
İKİ; Bu yolun ihaleleri "davetiye" usulü mü, açık ihale usulü mü?
ÜÇ; bu yolun birden fazla ihalelerinin ikmale gelmesindeki gerekçe nedir?
DÖRT; bu yolun ihalesini alan firma; "neden" hep aynı firma/ya da aynı taşeron firma?…
BEŞ; bu yola bu süre sarfında "kaç milyon" lira harcandı?
***
ALTI; bu yolun yapım standardı, süresi, garantisi, yok mudur?
YEDİ; bu yolun "kontrolleri" ve "denetmenleri" hep aynı kişiler mi?
SEKİZ; bu yolun yapımını üstlenen firmaya standart dışı iş yaptığından dolayı "herhangi bir ceza-i müeyyideye" uğradı mı? Ya da uygulandı mı?
DOKUZ; bu yolun "asfaltının" ikide bir sökülmesinin nedeni araştırıldı mı?
***
Buyurun!
Özet sorularım bunlar..
Cevap bekliyorum…
Şahsi değil..
Diyarbakır kamuoyu adına..
Pek tabi ki, oluşan spekülasyonların son bulması adına…
Çünkü..
Gerek mevcut iktidarın siyasileri..
Gerek bir önceki siyasiler..
İl ve ilçe teşkilatlarındaki yönetici kadrolar dâhil…
Hepsi bilaistisna mevcut "ne bitmez yol" rezaleti altında "şaibeli" pozisyonundadırlar..
***
Velhasıl…
Artık bu yol bitsin..
Bu çile sona ersin..
Bizim ve kent gündeminde "ne bitmez yol" hadisesi olarak, son bulsun..
Yeter artık…
Ne karayolları..
Ne bu yol; "yağma hasanın böreği olarak" birilerine "milyonlar" akıtan çeşme olmasın..
Kurtarılsın..
***
KAÇINCI YANGI!
Tarihi Ulu Cami…
Malum restorasyonda…
Uzun yıllardır sürüyor…
On yılı geride bıraktı sanırım…
Ne zaman bitecek; meçhul!
Yani vaziyet hayli "akçeli" zaman tüketici...
***
Lakin…
İki de bir çıkan "yangınlar" var…
Önceki gün yine yangın çıkmış…
İtfaiye müdahale ederek söndürmüş…
Yangın, Restorasyonun yapıldığı bölümde çıkmış…
Ama nedeni bilinmiyor…
Tahkikat sürüyor...
***
Ancak! Dikkatimi çekiyor…
Çıkan yangınlar…
Periyodik olarak, 6 ayda bir..
Ya da, üç ayda bir oluyor…
Ve kimse de "yangının" nedenini bilmiyor…
Olağandışı bir durum…
***
Pek tabi ki…
Yangının da sürekli; "restorasyon" bölümünde çıkması da!
Manidar…
Vaziyete dair sorularım var…
Kim cevap verir bilmem?
Ama cevap bekliyorum…
***
İşte sorularım…
Bir; Restorasyon başladığı tarihten buyana; "kaç yangın" çıktı?
İki; Yangınların sebepleri; belli mi? Kaçı meçhul?
Üç; Restorasyon bölümündeki yangınların tahribatı…
Müteahhit açısından oluşan "zayiat"…
Kim karşılıyor…
Dört; Bugüne kadar; restorasyona harcanan para ne kadar?
Beş; Ulu Cami ne zaman; "bakım, onarım ve restorasyondan" çıkacak?