ÇÖZÜM SÜRECİNDE AŞİRETLER!

Çözümün hamlesi.

Barışın esen rüzgârı.

Ve,

Yürütülen strateji...

Bölgede;

Ciddi bir değişim-dönüşüm eforu yarattı!

Yüksek.

Ki bunun en bariz belirtileri de, “belirli tabuların” yıkılmaya başlaması.

***

Hiç kuşkusuz ki,

Güneydoğu açısından “aşiretler” büyük önem arz edici!

Siyasal,

Sosyal ve Ekonomik bazda söz sahibi.

Bölgenin “yaşam” parçası ve kültürü!

***

Doku olarak;

Kimi zaman barışın teminatı olurken.

Ne yazık ki;

Kimi zaman da belirli yapıların güdümüne girmekte.

Kaosa ve kardeşkanının akmasına hizmet etmiştir.

Acı bir ifade.

Ama “Aşiret” denilince maalesef farklı bir algı gelişiyor-geliştiriliyor.

Kırsalın; Feodalitesi.

***

Ancak,

Son dönemlerde ki yıllarda bu yapı değişiyor.

Tabular yıkılıyor.

Değişim ve dönüşüm içerisindeler.

Daha sosyal,

Daha çağa uygun,

Daha demokratik ve özgürlükçü.

Ve en önemlisi; “birliktelik” daha öncü ilkedir.

***

Peş peşe,

Kan davalarının sonlandırılması.

“Taraflar”

Arasında barışların sağlanması.

***

Önemli bir değişim de; “feodaliteden” hızla uzaklaşma!

Bu kanıya nerden vardım derseniz?

Önceki gün;

Beni ziyarete gelen İzol Aşireti mensuplarında bunu gördüm.

Dernek Başkanı Hasan Doğan!

Net ifadelerle;

“Feodalizme, başkasını baskı altına alarak kendi çıkarlarını toplum çıkarlarından üstün görme anlayışına karşı olduklarını” söyledi.

***

Yani;

‘Aşiretler olmalı ama feodaliteyi korumak için değil örgütlü toplum ve aile bağları için.’

Doğru bir söz.

Ne demişler;

Örgütlü toplum, gelişen toplumdur.

Aynı görüşteyim.

Ve derim ki;

Aşiretler, güçlerini ülkenin ve bölgenin aleyhine değil yararına kullanırsa toplumsal barışa daha çok hizmet ederler.

***

Başkan Doğan ifade etti.

Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde; “barış şenliği” yapacağız.

Karacadağ eteklerinde.

Kitlesi olan aile bu şölende barışa tam destek vereceğini deklare edecek.

Hasan Doğan’ın tespitlerini de yerinde ve değerli buldum.

Sadece toplumda değil.

Toplumun parçası olan aşiretlerden de barışa destek var.

O zaman bu işin çözümü daha da kolaylaşacak.

***

Tabi ki.

Elinde,

Silah bulunduran “aşiretler” ne der o belli değil.

Ayrı bir mülahaza konusu.

Ama görünen o ki;

Toplumsal ve aşiretlerde ekseri mutabakatla, “çözüm barışla” taçlandırılsın beklentisi hâsıl!

***

T.C ELDEN GİDİYOR MU?

Kızıl-kıyamet!

Neymiş;

Resmi tabelalardaki “T.C” ibaresi kalkıyor.

Eee...

Ne var bundan?

Nasıl ne var bunda?

Bu vaziyetle, “T.C” elden gidiyor!?

Ülke bölünüp-parçalanıyor?

Yok ya...!

***

Yuh olsun beee!

Koca;

Türkiye Cumhuriyeti Devleti nasıl “iki kelimeyle” ortadan kalkıyor, yok olup gidiyor...

Kısaltılmış;

T.C “kelimelerinin” tabelalardan silinmesiyle, “elden gidiyor muş?”

Vay ki vay!

***

Ne diyelim?

Hal-i vaziyet harap...

Birileri “zihni” bunak olunca, ne çare ki durum böyle oluyor.

Tabi.

Uygulamanın mimari Sağlık Bakanı da az değil.

O da, ayıp etmiş?

Gelen tepkiler üzerine “U” dönüşü yaptı.

Yani çark edip, geri adım attı!

Ayıp..

***

Doğrusu,

Aynı “zihnin” yolcusu demek elde değil.

Oldu.

Vesselam; T.C’ler bu kez kazandı.

Hayırlı olsun.

***

Ama diyeceğim şu!

Beyler.

Siz önce zihninizdeki, “ırkçı” düşünceleri atın.

Biliyorum ki,

Tepkiniz ve kızıl-kıyametiniz.

Zerre-i miskal; “T.C” harflerinin, tabelalardan silinmesi değil!

Tamamen;  “tabularınıza” yöneliktir.

Farklı bir düşünce hâsıl çünkü sizde!

***

İçinizde, kurguluyorsunuz!

Diyorsunuz ki;

Ya;

Vatandaşlık tanımı değiştirilse.

Ya etkin kimliğe vurgulu özellikle “Türklük” ifadeleri kaldırılırsa.

Ve herkes;

Bir bütünlük içerisinde, “üst kimlikle” tanınırsa.

Anayasa değişikliğinde şu tanım gelirse; “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı”.

***

Yani; “Türkiyeliyim”.

Asıl korkunuz bunun geleceğine dair işaretlerdir.

Tepkiniz bu..

Pek tabi ki bir de;

Cumhuriyeti “demokrasiyle” taçlandırmaktadır korkunuz?

Yoksa;

T.C harflerinin silinmesi değil.

***

Siz,

Demokrasiden,

İnsan Haklarından,

Özgürlüklerden,

Eşit koşullardan, “korkuyorsunuz”..

Nedeni de, “elinizdeki” vesayet anlayışının gideceği, paniğidir.

***

Diyeceğim;

Korkmayın bu ülke “bölünmez”.

Varsa bir arıza-i durum,

Bilesiniz ki, “sizin” ırkçı körüğünüz yüzündendir.

O da zaten, “muktedir” olamaz.

***

..VE AKİL ADAMLAR!..

Ha.

Bu arada, Akil Adamlar geldi.

Dün itibariyle; “iş başı” yaptılar.

Yol haritaları belli.

Bazı kişi ve ailelerle görüşmelerde bulundular.

Evet, bir süre daha buradalar.

Bu mayandaki, hasb-i halimi bilahare yapacağım.

Bakalım, yarın ne gösterir!

Hayırlı Cumalar.