DERİNLİKLİ MÜZAKERE!
Zor.
Derin ve hayli serüvenli bir, süreçteyiz!
Hem de; iki yönlü dikenli bir yol.
İçten.
Ve Dış eksenli, hadiseler zinciri yol vermiyor.
Aslında; "resim" net.
Ama bakışta "bir fullülük" var.
O da; "görmezlik mi, görmezden gelinme mi" belli değil.
***
Hafta içerisinde.
Şu "hassas" ve sırat köprü ikmalli ifadem şu olmuştu.
Eğer ki.
Türkiye "iç ve dış" siyaseti "oy kaygısıyla" tek kefeye koyarsa.
Meseleleri.
Yol seyrinde, kısa, orta ve uzun vadeli idrak becerisini ortaya koymazsa.
Kendi meşrebinde; "her şey güllük gülistanlık" derse..
Hakikatlere de, "olabilirlik görüşünü ikmal ederse.
Hal-i vaziyet; "baş aşağı" olmaktan öteye gitmez.
Ki o da ülke ve millet noktasında maazallah.
***
Hiç kuşkusuz ki!
Ülke;
Yekvücut açısından, hayli büyüme gösterdi.
Stratejik.
Ekonomik.
Aynı zamanda, politik alanda.
Yani, "ölçek" büyümesi yaşadık.
Ki bu, "iç ve dışa" Osmanlı ruhu yeniden hayat buluyor diye algı geliştirdi.
***
Lakin.
Bu seyrin, "kabulsüz" şer karşıtları gözardı edildi.
Sanki "ipler" elimizde.
Sanki her şey oldu-bitti.
İç ve dışta; "tek" güç biziz ruyasına dalındı.
Ama göründü ki, "hiçte" öyle değil.
Gerek içten.
Gerekse de, dıştan.
En halisi olan da, "asırlardır" müttefik ve üyelikle "körü körüne bağlı olunan, oluşumların ayak oyunları başladı, kıvırmaya…
***
İşte.
İç ve dış "siyasetle" harman olmuş!
Hükümetin de,
Etkenlerin de,
Muhalefetin de "ne yazık ki" el birliğiyle, "içselleşen", Suriye meselesi.
Ne oldu?
Kurtlar sofrasında, Türkiye "artık" oldu.
Dünyanın umursamaz tavrıyla; "yüz binler" öldü.
***
Gelinen noktaya bakın.
ABD.
Rusya.
Ve tabi ki İran ve Avrupa "anlaştı".
Kitlesel; "silahlar" gözardı edildi.
Tank.
Top.
Tüfek "önemsizleştirildi".
Jetler.
Füzeler ve uçaksavarlar dâhil.
***
Kimyasal Silah.
Elbette ki;
İnsanlık "suçu" bu kimyasal silah kullanımı.
Ve "elde" oluşu da, büyük tehdit.
Ama görüldü ki;
100 bin kişinin "ölümü" kimseyi rahatsız etmedi.
Atılan "kimyasal" silahla, bin kişi öldü tepki konuldu.
O da; "göstermelik".
***
Velhasıl.
Saydığım ülke oluşumları "anlaştı".
Esed kalacak.
Kimyasallar "Rusya" gözetiminde denetime alınacak.
Ötesi.
İç savaş "nasıl devam edecekse" etsin!
Diğer silahlar.
Nasıl olsa; "bizden satın" alınıyor.
Kapitalizm yani…
Kan akıttıkca, "kazanan" kanın zengini olur.
***
Türkiye.
Haliyle, olup biten travmatik durumla "yalnızlaştı."
Aslında.
Türkiye şu hakikati görmüyor.
Gerek;
Ortadoğu'daki yapının dengesizliği olsun,
Gerekse;
Kendi içindeki sorunların kaotik hali olsun.
Ne zaman ki.
"Toparlayıcı" rolünü üstlenip oynamaya başladığında; "prangalar" peş peşe sıralanıyor.
***
Çünkü;
İslam'a "diş" bileyen tüm dünya güçleri.
Hele ki, Batılılar.
En acılı olan da, İslam ülkelerindeki "piyon" liderler.
Ve siyonizmin; "uşak" takımları.
Hepsi.
Biliyorlar ki, İslam ülkelerini.
Ortadoğu'daki tüm yapıyı "toparlayabilecek" tek güç, Türkiye'dir.
***
İşte.
Biz bu hakikati görmüyoruz.
Gören de.
Görmezden geldiği gibi, kendi "çıkarına" göre fikri bakış koyuyor.
Hükümet.
Rakipsiz, "tek" akım olduğuna ilişkin; "körkütük" zihninden uzaklaşmalı.
Akl-ı selim olmalı.
Geçmişin; "tecrübesiyle" tarihi tekerrür etmemeli.
***
En barizi olan da.
Bilinmelidir ki;
Su uyur düşman uyumaz sözüyle, Türkiye'yi de "tar-ü mar" etmek isteyenler vardır.
Nasıl ki; "yalnızlaştırdılar".
Aynı meyanda; "toparlayıcı" olmaktan uzaklaştırmak için de, zayıflatırlar.
Nitekim "zayıflatma ve içten vurma", hamleleri icra edilmiyor değil.
***
Gezi Parkı!
Ülke hala, "bu gerilimin" körüğüyle, sarsılıyor.
Ve gittikçe de; "büyüyen" bir hal.
Darbe vari; "hava" soluyoruz!
Her gün; "kan, gözyaşı, ölüm ve şiddet"
Sokaklar durulmuyor.
Her gün, on yerde toplumsal sokak gösterileri.
Malum.
Bu çevrelerin en güçlü silahı da; "Üniversiteli gençlik ve Üniversitelerdeki yapı".
***
Tehditte buya..
Bu hafta itibariyle; Üniversitelerde öğretim başlıyor.
Özellikle.
Büyükşehirlerdeki Üniversiteler de.
Malum çevreler.
Gerilimi artırmak, "ortamı" fırsat bilme gayretiyle "gençleri" körükleyeceklerdir.
***
Buna ilaveten;
Çözüm sürecine ilişkin "yaşanan gelişmelerin" yarattığı kaygılar!
KCK'nın "çekilmeyi" durdurduk.
Bugün itibariyle;
DTK, BDP ve KCK "istemli" Anadilde eğitim için, "Okul boykotu".
Barış'ı "sekteye" uğratacak,
Pimi çekilmiş,
Fitili ateşlenmiş bir "bomba" misali gerilimler tehditleri kapıyı çalıyor..
***
Onun için.
Ciddi, ama akl-ı selim, bir "hamleler" zinciriyle.
Sosyal,
Siyasal "bir barış" ortamını geliştirmek.
Karşılıklı.
"Kardeşlik" anlayışıyla, "sorunları" çözmek.
Halkların ve hakların.
Bütünlük içerisinde; "özgürleştirilmesi" için, çaba gösterilmeli.
***
Yeni ufuklar geliştirilmeli.
Derinlik arz edici müzakerel yapılmalı..
Ki İç barış tesis edilebilinsin.
İç barış aynı zamanda; Suriye sınırındaki "dengenin de" bütünlüğünü sağlar.
Aksi takdirde;
İçten.
Ve Dıştan gelen "hasımsızlık" mide kanaması yaratır ki, sonuç vahim olur.
***
Kısacası.
Potansiyel gücümüzü.
Molotofa,
Gaz bombasına
Tomoların su fışkırmasına,
Siyasi kaygı üretici dönekliklere,
Kavga ve şiddete "değil".
Toplumsal barışın ikmaline yönelik kullanmalıyız.
Yoksa!
Hal-i vaziyetimiz dünden beter olur!
Diyeceğim..
Kritik bir hafta, kritik dönemeçler vaki..