DİYARBAKIR DEĞİŞİYOR

Dün,

Yerel bazda kent gündemi hayli yoğundu!

Öyle ki,

Sabah saatlerinden itibaren, toplantıdan, toplantıya!

Açılıştan,

Farklı organizasyonlara koşuşturup durduk.

Pek tabi ki,

Gerilimli, tansiyonu yükselten hadiseler de yok değildi.

***

Öncelikle,

Sosyo-ekonomik anlamda, “önem” arz edici gelişmeden söz edelim.

Hiç kuşkusuz ki;

Bir kentin,

Bir ülkenin,

Bir coğrafyanın gelişmişlik düzeyi; “sosyo ve ekonomik” göstergeleriyle ölçülür.

Her ne kadar,

Diyarbakır “yoksulluk ve geri kalmışlıkta” halen, “çıkış” yolundaysa da, aldığı mesafeler önemli.

***

Evet,

Diyarbakır artık, “ulusal ve uluslararası” fuar ve organizasyonlarla kendinden söz ediyor.

Dün,

İki fuar birden organize edildi.

Ortadoğu Belediye İhtiyaçları.

Ve,

Ortadoğu İnşaat fuarı.

Bendeki,

Fuar takvimine göre 2013 yılında, Diyarbakır 12 Fuar’a “ev sahipliği” yapacak.

***

Fuarlar.

Farklı yöre, ülke ve kültürden insanları bir araya getirilmesi, bunlar arasında iletişimin sağlanmasında, “önemi” bir organizasyon.

Pek tabi ki,

Sanayi başta olmak üzere, “sektörel” tüm alanlarda, “tanıtım” başta olmak üzere.

Pazarlama

Ve dağıtım açısından, “ciddi” bir ekonomik sirkülasyona vesile olmaktadır.

Kısacası;

Diyarbakır artık “fuar kenti” ve gelişmenin de, trendinde.

Maşallah diyelim!

***

2013 yılı surlar yılı olsun!

Evet,

2013 Yılı “Surlar” yılı olsun!

İşte dün bu meyanda;

Büyükşehir Belediyesinin bir organizasyon tanıtımı vardı.

Daha doğrusu; “imza kampanyası”.

Belediye Başkanı Osman Baydemir.

Müştemilatıyla kahvaltılı basın toplantısında derler ya “tam teşekküllü” donanımla, “2013 yılı Surlar yılı olsun” kampanyasından söz etti.

***

Hakikat şudur ki;

Surlar Diyarbakır’ın sembolüdür.

Ama ne var ki;

Yıllardır birçok farklı “zafiyetler” yüzünden bir türlü hak ettiği değer verilmemiştir.

Göz ardı edilip, “heba” edilmiştir!

Baydemir,”2013 yılı surlar yılı olsun’ dedi.

Evet, biz de aynısını ifade ediyor ve destekliyoruz!

***

Diyoruz ki;

Surlara hak ettiği değer verilebilinirse.

Restorasyonu sağlanabilinirse.

Altyapı.

Ve özellikle çevre düzeni ile temizliğine, hassasiyet gösterilirse.

En önemlisi;

UNESCO Dünya Kültür Mirası’na dâhil edilmesi için.

Kent bileşenleri.

Bir bütünlük içerisinde, sorumluluk alıp hayat verebilirse.

İnanın;

Diyarbakır’a maddi ve manevi getirisi çok olacaktır.

***

Haydi, el birliğiyle;

2013 yılı “Surlar Yılı” olsun!

İmza kampanyasına katılmadım.

Ama buradan, “imzamı” atıyorum.

Ve çağırımı yapıyorum.

Amedim,

Tüm dinamikleriyle beraber, siyasi ayrım yapmadan 5 bin yıllık surlarla ilgili tanıtımlara “gönül” birlikteliğiyle destek ver!

***

Diyarbakırspor’un akıbeti ne olacak?

Sahi;

Ne olacak.

Biliyorum,

Merakınız bu yönde, dünkü Diyarbakır zirvesinde ne sonuç çıktı?

Peşin ifade edeyim; “sonuç” bildik!

Hiçbir şey!

Dün,

İl Valisi Mustafa Toprak, ildeki bazı bileşenlerle bir toplantı yaptı.

STK’lar.

Ve daha önce Diyarbakır’da yöneticilik yapan, isimler.

***

Toplantı sonrası.

Ve olup-bitenle alakalı aldığım izlenim bana şu çıkarımı verdi.

Diyarbakırspor

İçin son umut toplantısı aynı zamanda “kapanmaya” yelken açan toplantı oldu.

Vali Toprak.

Hassasiyetini.

Ve kent idaresindeki sorumluluğunu, yakından bilen biriyim.

Kural.

Yasa ve ilkeler ne ise, “o işler”.

Farklı bir; “arıza” ya da “günü birlik” çözümlere, pek gelmez.

İkmal de vermez.

Olması gerektiği gibi.

***

Gel gelelim;

Katılanlara ve bunların bize ulaşan ifadelerine bakıyorum; “tam” bir facia!

Özellikle;

Bazıları var ki bunlar halen nasıl “böylesi” toplantılara katıl.

Ve kendilerinde, Diyarbakırspor’la alakalı “konuşma hakkı bulabiliyor?” anlamış değiliz.

Üstadın ifadesiyle; “hangi yüzle”.

Ahtapot misali,

Çöreklendiği, kapital gücüyle işlev verdiği sivil toplum örgütünün sözde bir başkanı.

Kendisinin kulüpteki “karanlık geçmişini unutarak” gerçeklerle yüzleşmek yerine başkalarını ve medyayı suçlamış.

Ne diyeyim;

Sevsinler senin bu kente olan aşkını?

***

Pek tabi ki;

Toplantıya katılan iyi niyetlileri bu için dışından tutuyorum.

Diğer zevatları temizlemek için koca Dicle nehri yetmez.

Neyse ki toplantıdan çıkan sonuç hayal kırıklığı.

Maşallah herkes “akil adam” kesilmiş.

Fikir ve düşünce var ama iş Diyarbakırspor’u tedavi etmek için gerekli olan paraya gelince veren yok.

Sahi bu işler fikir söylemekle olacaksa size ne gerek var ki.

Bu memlekette sizi cebinden çıkaracak kadar birikimli “akil” insanlar var.

Gerçi size umut bağlamak da ayrı bir hata.

Bir gün de olsa bizi yanıltsaydınız.

Ama nerdeeee?

***

TWİTTER YANLIŞLIĞI?

Dün,

Milletvekili Mine Lök Beyaz aradı.

Yazıma istinaden!

“Yanlış anlaşılma var” dedi.

O polemik yaratan “twitter’i Cuma İçten’e “cevap” niyetinde atılmamış.

Twitter’i,

Cep telefonuna gelen bir mesaj üzerine atmış!

***

“Kasti.

Ve nispet mahiyetli bir durum yok” yani diyor!

İnşallah.

Sayın Lök’ün dediği gibidir, durum!

Çünkü hafta başından buyana “bu iki twitter konuşuluyor.

Neyse!

Hakikati böylece biz öğrenmiş olduk.

Ve şunu da öğrenmiş olduk.

Maşallah diyerek;

Milletvekillerimiz arasında şuan için; “hizip” bir durum yok!

 

***

CEPHANELİK MİNİBÜS!

Ve gelelim;

Günün en gerilimli, tansiyonu yükselten hadisesine!

Bomba yüklü araç ve cephanelik minibüs...

Her iki;

“Sansasyonel eyleme” yönelik girişim ve kullanılmak üzere olunan araçlar kent yaşayanının duyarlılığı sayesinde önlendi.

Şayet,

Bu hassasiyet ve sağduyulu tutum vaki olmazsa idi.

Doğrusu;

Diyarbakır, Gaziantep’teki saldırıyı gölgede bırakacak kanlı bir eyleme sahne olacaktı.

Çok şükür ki plan vatandaş-ların vicdani duyarlılığı sayesinde deşifre oldu.

Evet,

Bugünler çok kritik günler ve aynı zamanda dikkat gerektiren tehlikeli günlerdir.

Bu noktada herkesin sağduyusuna ihtiyaç var.