DİYARBAKIR'DAN BÜYÜKÇEKMECE VAKIASI!…
İstanbul "seçimleri" kilitlendi!..
Ne sonuç..
Ne de, "kim kazandı" neticesi!..
Çözümsüzlük hakim!!!…
Seçim usulsüzlüğü..
Organizeli "seçim" yolsuzluğu!…
Bir dizi söylem…
Bir dizi iddia havada uçuşuyor…
Enva-i plan ve kurgudan söz ediliyor...
Belediye Başkanı var..
Alt kadro var..
Nüfus müdürlüğünde çalışan personel var!..
Ve muhtarlıklar gibi "bir organizasyonun" varlığından bahsediliyor...
İşin ana akımında; yer alan mekanizma çok dişli!..
İş yargıda..
Soruşturma sürüyor..
Tutuklu var..
Gözaltı var..
Lakin, dikkatimi çekiyor..
Peki ilçenin "mülki idare" amirindan söz edilmiyor?
Niye?
Bakıyorum ilçe mülki amire kim?..
Kaymakam makamında oturan zat!!!..
Ve tabi ki, tüm bu "usulsüzlükte" kusur durumu var mı, yok mu!?
Eee, en tepe isim..
İlçesinde dönen dolaptan haberdar olması gerekmez mi?..
Onay ve karar mercii!…
Ne mümkün?...
İrdeledim…
Büyükçekmece'nin, mülki idare amiri kim?..
Baktım..
Bize pek de yabancı değil…
Diyarbakır'dan tanıdığımız, hasbi halimiz olan biri!..
Yenişehir eski kaymakamı Dr. Mehmet Özer imiş!!!…
Takvim yaprağına baktım!…
Yıl 2014..
Yıl 2017…
Uzun bir zaman dilimi..
4 yıla yakın koca bir süre, Yenişehir İlçe Kaymakamı olarak görev yapmış?..
Vali yardımcılığını da vekalet yürütmüştü...
Hatta kısa dönem; "kayyum" görevinde de bulundu...
Malum o dönemde!...
FETÖ "pik" yapmıştı..
Ve FETÖ'nün "maskesini" düşüren 15 Temmuz ihaneti aynı dönem içerisinde yaşanmıştı…
Kimler tutuklandı..
Kimler ihraç edildi..
Neyse ona girmeyeceğim!…
Ki Özer'le ilgili FETÖ yapısıyla ilgili bir dizi spekülasyon da söz konusuydu!?..
Dedikodusu yüksekti!...
Kısacası…
Enva-i gayri meşru işlerin icra edildiği, konuşulduğu bir zamandı!?..
At izi it izine..
Sapla saman misali bir dönem yaşanıyordu..
Ve o dönemde buradaydı Özer!!!…
Neyse diyelim!…
Gelirsek Büyükçekmece'deki "nüfus" kaydırma planına!…
Vakıa, kafamda bir dizi şimşek çaktı…
Özer bu konuda; "becerikli biri…"
Peşin hükümlü olmamakla beraber…
Özer burada iken; "nüfus" hareketliliği yönünde bir dizi mevzuları olmuştu..
Özellikle de, Tarım Bakanlığı'nın yürüttüğü "Arazi toplulaştırma" projesi kapsamında!…
Bir çok kez haber yaptık..
Yorumlarda bulundum..
Onlarca manşetler attık…
Büyük bir yolsuzluk..
Büyük bir usulsüzlük..
Büyük bir rant keyfiyetini oluşturan "arazi toplulaştırmaları" yapılıyordu diye..
Birilerine rant temin etme adına!…
Dönemin bakanına..
Dönemin siyasi aktörlerine nasıl bir "menfaat zemini" geliştirdiğine yönelik iddia ve söylentileri haber ve yorumlara konu etmiştik!…
Özer o evrede; "onay ve imza noktasında hayli" rol almıştı..
Yakından bildiğimiz için bunları ifade ediyorum!!…
Nice mezrayı; "nüfussuz" köye dönüştürdü?!…
Hayali nüfus..
Hayali ikametgah..
Hayali mezralar üretilerek; "arazi rantını" yükseltme adına; köyler ihdas edilmesine yönelik attığı "imzaları" oldu...
İçişleri Bakanlığına..
İl Valiliğine, "hayali" raporlar tanzim etti!…
Yenişehir ilçesini bilen biliyor!..
Ki köy arazileri, bölgenin "en rantı yüksek" alana sahip!!?..
Nitekim, şuan bile "o arazilerin" toplulaştırma yönünde nasıl mahkemelik oldukları da ayrı bir, çıkmaz!…
Dönemin ektiği "kirli" planın deşifresi!!!…
Neyse!…
Baba ve oğluna.
Dayı ile yeğenine hiçbir mevzuata uymadan "Muhtarlık ve muhtarlık heyeti" oluşturma "onayına" imza atmıştı Özer!!!…
Bilirkişi onayıyla!…
Ki yargıya bile taşındı; "aile muhtarlığı!.."
Muhtar ve heyet üyeleri; davalık oldu!…
Netice itibariyle Özer'in bu minvaldeki şeceresindeki kayıt aklıma gelince!!!
Derler ya!..
Zihnimde, Büyükçekmece adına hayli "şimşekler" çaktı!…
Yani diyeceğim o ki!…
Büyükçekmece'de yaşanan "seçmen ve nüfus" kaydırma planının şekli şemali hiç de Irak gelmiyor…
Acaba bu işte, bir işbirliği planı yok mu dedirtmiyor değil?
Ne dersiniz?!..
Bilemiyorum ilk söyleyeceğiniz söz diyeceksiniz ki, siyasi referansı kim?
Şuan için kim siyasi destekçisi..
Ya da devlet-i aliyedeki nüfuz edici; "referans" kim bilemiyorum!…
Ama, Diyarbakır'da iken, siyasi referans kentin troykasıydı!…
Ki o isimlerden biri de; Diyarbakır'dan İstanbul'a geçiş yaptı..
Bilahare döndü...
Netice itibariyle!…
Acabaların ikmale getirdiği bir çok mega sorular oluştu?..
O da şu..
İktidar adına..
Hükümet adına bir "iç virüsün" deşifresi mi?
Kripto mu?
Her ne ise burada vücut bulmuş mudur, bulmamış mıdır?
Hakikat neyi içerse de ortaya çıkan Büyükçekmece'deki "fena kokuda" pay alan, ilçenin idaresidir!…
A'dan Z'ye!…
Neyse diyelim!…
Şu vecizeli sözle noktalayalım bu mevzuyu..!
Diyarbakır'dan Büyükçekmece'ye…
"Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu!.."
***
YSK DA GÜVEN KAYBINDA!…
Hasılı kelam!…
Bir YSK kalmıştı..
O da artık, "güvensizler" kervanına katılmada basamak çıkmaya başladı!
An itibariyle!..
Bir çok basamak çıkılmıştır..
Öyle ki, ağzıyla kuş tutsa..
En halis niyet icra etse bile!..
Oluşan kutuplaşma..
Oluşan belirsizlik..
Oluşan polemiklerin odak noktasında olması münasebetiyle; "peşin" fikriyat gelişti!..
Yani, iş, zıvanadan çıkmış misali!…
Seyir "hakikati" gölgeliyor..
Bakalım ibreyi nasıl tersine çevirecek..
Yoksa; "sıradanlaşır" ki her seçim aynı mevzular ikmal olur!..
***
KAZANAN DA, KAYBEDEN DE?
Bir realitedir…
Seçim..
Demokrasilerin olmazsa olmasıdır…
Ki öyle de olması lazım..
Bir yarıştır..
Kazananı da var..
Kaybedeni de var..
Önem arz edici olan; "iki sonucu da" sindirebilmektir..
Hazmetmektir..
***
Kişi için.. Makam için..
Seçilme…
Ya da seçilebilme, mevkii ne olursa olsun!…
Eğer ki, kazanmışsan..
Eğer ki seçenin "teveccühüne" mazhar olmuşsan…
Oy almada; birinci çıkmışsan!…
Nezaketi de..
Zarafeti de..
Saygıyı da..
Sevgiyi de..
Beşeriyeti de..
Muhabbeti de..
Pek tabi ki gönül hoşnutluğunu da!..
Yani, halka hizmet hakka hizmettir şiarını rehber edineceksin!…
***
Görev zordur!…
Ama düsturu "o görevi" icra etmeye niyet almışsan!..
Pozitifte olsa..
Negatifte olsa..
Vuku bilen her "meşkaleyi" kabullenip, göğüsleyeceksin!...
Özetle!…
Teveccühe ihanet etmeyeceksin!..
Bireysel değil, toplumsal "aklın" sahibi olacaksın!…
Evet..
Kazananlar açısından şu an bu evredeyiz..
"Haydi Bismillah.."
***
Tabi ki!..
Kazanan açısından, karşı cephe de önem arz edici..
O da şu!..
Sonucu kabullenecek.. Hazmedecek..
Değer bilecek.. İstese de.. İstemese de!…
"İçine sindirebilmenin" feyzinde olması lazım…
Aksi durum olmaz!..
Eğer ki vaki olursa, iş "vandallığa" rücu eder!…
Düşen nizam!…
"Ben niye "kaybettim.."
Teveccühe neden nail olamadım, "özeleştirisini" yapmak!..
Ki bir dahaki yarışa; "ders-i ibretle" gelinebilinsin..
***
Netice itibariyle; gelinen aşama şunu söyletiyor...
Kazanan için de..
Kaybeden için de..
Herkes ama herkes; "kabullenecek, hazmedecek?"…
***
ÜSLUP ÖNEMLİ!?.
Seçim öncesi..
Bu minvalde çok dil döktük.
Ne olur..
Kutuplaştırıcı olmayın..
Hizipleşmeyin..
Şiddeti..
İkilem üretici, kavgayı körüklemeyin..
Sağduyu ilkeniz..
Halislik rotanız olsun dedik...
Liderlere..
Parti kurmaylarına, dedik de dedik!…
Yanlış konuşmayın..
Doğru olanı konuşun..
Yalana, dolana, çamur atmaya yeltenmeyin!...
Nitekim!..
Seçim sonuçları bu yönde ders çıkarıcı oldu!…
Seçmen kime ne mesaj verdi; babında!..
Ama ne hikmetse!…
Seçim sonrasındaki üslup, yine aynı trende!..
Yanlışlar silsilesi hakim..
Yanlış bir hareket..
Yanlış bir ifade..
Tabiri caizse domino taşı misali; "makineli" gibi!..
Tüm yanlışları "zincirleme" vücuda getiriyor..
İşte sokak çağrıları..
Öfke "tetikleyici?"…
Yine diyoruz!…
Aman ha aman; dikkat!!!!…
Dilinize..
Üslubunuza..
Kullandığınız argümanlara..
Karşılıklı söylemlerin; "muhtevasına" serin gelin!..
İtici oluyorsunuz..
Sorumsuzluk var..
Pervasızlık var..
Şuur kilitlendiren bir "zihin" eforu söz konusudur..
Tuzak büyük!..
Ki dünkü yazımda, dikkat çekmiştim..
Yineleyelim!..
Ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenler, seyirgahta bekliyor..
Pusuya yatmış..
Avının zafiyetine odaklanmış "kurtlar" gibi!…
Aman ha aman!…
Sonuç itibariyle; "siyasi hava" yumuşamalı..
Dil de..
Söylem de?
Üslupta…
İfade edilenlerin içeriği de; "sağduyulaşmalı..!"
Kavgacı değil..
Kucaklayıcı bir sürecin acil ve ivedi hayat bulması lazım!…
Aksi taktirde; "yem olup" gideriz!..