EHİL OLMAYINCA?
Yunus Memiş.
Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı.
Yeni öğretim yılı için; "alarm" veriyor.
Geçmişi de "yâd" ederek.
Diyor ki;
Yeni öğretim yılı "sorunlarla" başlıyor.
Ekliyor.
Bölgenin makûs talihi haline geldi; "eğitimde" geri kalmışlık/bırakılmışlık.
Bölgenin kronik sorunu.
***
Eşleştirme yapıyor.
Diyarbakır.
Güneydoğu ve Türkiye olarak.
"İyi bir seviyede değiliz."
Köklü ve kalıcı tedbirler şart.
İlk adımda;
Ehliyetli, liyakat sahibi "idareciler" olmalı.
***
TEOG çıkmasından söz ederken.
Öğrenci ve velilerin çektiği sıkıntı ortada.
Peki, sorun ne?
Memiş'e göre; sorun "TEOG" sisteminde değil.
Sorun;
TEOG sistemine göre kendini yenileyemeyen.
Ve bu sistemin getireceği "yenilikleri" anlamayan "kişilerin" yönetici olmasından kaynaklıdır.
***
Altını çizerek.
Diyarbakır'da İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri.
Yani, "yekunu" kast ederek.
Yerinde ve zamanında "gerekli tedbirleri" almamıştırlar.
Bu nedenle de; "sınıfta" kalmışlar.
***
Biliyorum.
Kadim şehrin "eğitim" başarısını bilerler, mırıldanıyorlardır.
Sınıfta kalanların, "karnelerine" bakın.
Geçen yıl aldılar.
Ki bu yıl'ın başında da aldılar.
Eğitim'deki "başarı" onarımız nedir?
Değil, Büyükşehirler içerisinde son sıra.
Mevcut 81 il içerisinde, 60'ın da üstünde.
***
Dile kolay.
Geçen yıldı, Bağlarda "eğiti raporu" yayımlanmıştı.
Kayıtlarda Lise son sınıfta bulunan 500 öğrenci "okuma yazma" bilmiyor.
Bin üzerindeki öğrenci de, "okuma yazma" biliyor.
Yani lise düzeyi eğitim'in "L'si" yok.
Ve buna gerekçe de; "mevsimlik" işçilik gösterilmişti.
Düşünün; 11 yılda daha "okuma yazma" öğretilmemiş.
***
Memiş, TEOG krizinden Siverek'i örnek veriyor.
Gerekli önlem alınmış değil.
Bakınız;
Eğitimi kendisine dert haline getiren Siverek İlçe Milli Eğitim Müdürü.
Ki eski Diyarbakır şube Müdürü Mehmet Yeşiltaş.
Şuan Siverek ilçe Milli Eğitim Müdürü…
***
Diyor ki;
Çocukların daha iyi bir ortamda eğitim görmesi için; "63 okul" devreye sokulmuş.
Yani, tedbirini önceden almış.
Bir ilçe müdürü tedbiri alıyorsa;
Diyarbakır gibi metropol bir kentin idaresi "neden tedbir" almıyor, sorunu görmüyor?
Büyük bir sorumluluk zafiyeti!
***
Öğretmen eksikliği yok.
Ancak Memiş;
"Politize" olmuşluğa sert bir çıkış gösteriyor.
Hem siyasileri.
Hem de eğitimdeki idarecileri "yek" ederek.
***
Gerek vekillerimiz.
Gerekse İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri.
Okullarda çocuklarımızın ne halde oldukları,
Ne durumda bulundukları,
Esrarın okullara nasıl bulaştığını,
Ahlaki değerlerin okullarda ne durumda olduğunu, biliyorlar mı?
Bunlar düşünülmeden.
İşin ehli olmayan insanları "makamlara" getiriyorlar.
***
İl.
İlçe demeden.
Milli Eğitim müdürlüklerine yerleştiriliyorlar.
Aylardır.
Diyarbakır'da kadrolu İl Müdürü atanmış değil.
Vekâleten "iş yürütülmez."
Taşıma suyla "değirmenin" dönemeyeceği gibi.
O'nun için, tez elden "Kadrolu Müdür istiyoruz."
Velhasıl.
Eğitimde "ideolojik" dayatmalara yer verilmemeli.
Siyasi beklentilerle "okul müdür ve müdür yardımcılıkları".
Hal-i hazırdaki; mevcut eğitim çıkmasına "çözüm" üretmez.
Bilakis daha bir kronikleştirir, var olan sorunları.
***
Memiş, Anadilde eğitime de dikkat çekiyor.
Talepler adına "kullanılan" yol tercihine yönelik.
Anadil eğitimi çözüm sürecinin bir getirisi olmalı.
Çözüm ile birlikte talepler "demokrasi" çerçevesinde talep edilmeli.
Ortalığı birbirine; "katarak" değil.
***
Evet, Pazartesi günü ziller çalacak.
Okullarımız yeni eğitim öğretim yılına merhaba diyecekler.
Tatlı bir telaş hâkim hal-i hazırda.
Tüm eğitim camiasının yeni eğitim öğretim yılını yürekten kutlarken.
Bu harmanda yer alan, emeği geçen, emek veren herkese bir de çağrım var.
Aman "sorumluluktan" kaçmayın.
Çünkü bugün "dünü" sorguluyorsak bilmeliyiz ki en büyük neden "sorumluluğumuzun" yerine getirilmeyişidir.
Yoksa başka neden yok.
Hep derim, "eğitim şart" ama sorumluluk daha bir şart.