GECENİN İKİ YÜZÜ!
Yeni yıl için; "değişen" ne derseniz?
Derim ki; "takvim" yaprağı.
Ki dün, teferruatıyla, "gerekçelerimi" sıralamıştım.
Ama "ümitleri" de, gözardı etmeyerek.
Evet, yeni bir takvim yılı.
Dün birinci gün, bugün ikinci gün.
Ve takvim ile hayat böyle sürüp gider.
***
Öyle hissediyorum ki.
Bazılarınız;
Yılbaşı gecesinin halen "yorgunluğu" içerisinde.
Kimimiz için de.
Yılbaşı gelmiş neyime diyerek; "anlamı" yoktur.
Tabi kimimiz evde ekran başında; eş-dost ahbap buluşmasıyla geçirdi.
Kimimiz de dışarıda; "lüks mekânlarda" israfın da hesabını yapmadan geçirdi.
***
Bu hal-i vaziyet; "ülke sathı" için aşağı-yukarı aynı idi.
Ama Diyarbakır için; ne var ki "arıza-i bir" durum söz konusu idi.
Doğrusu.
Ne acımızı ve taziyemizi "doğru-dürüst" yaşayanız.
Ne de; "gülmeyi, eğlenmeyi, düğünümüzü" yapmayı biliyoruz!
Önceki gece de öyle oldu.
Bir taraftan; şiddet görüntülerini içeren olaylar.
Diğer taraftan; "halaylar?" çekildi.
Nasıl bir hal-i vaziyet; gel de anla-anlatabil!
***
İnanın!
Gece boyunca.
Ve dün sabah da; "Ofis" esnafından çok kişi aradı.
İki yönlü tepkisi vardı.
Ne eğlenmeyi biliyoruz,
Ne demokratik tepkimizi ortaya koyan toplumsal eylem yapmayı biliyoruz.
Yani; "herşeyi" yüzümüze-gözümüze bulaştırmada; ne yazık ki üstümüze yok!
Sizce.
***
KAŞIKLA VERDİKLERİNİ KEPÇEYLE ALACAKLAR!
Gel gelelim asıl mevzuuya!
Haberiniz olsun, demedi demeyin.
Diyorum.
Keyfiniz kaçarsa, kaçsın.
Hakikat bu.
Tedbirinizi alın.
Öyle ya; "keyifle" yeni yıla girdiniz.
İsrafı "boş" vererek, sonrasını hesaba katmadınız.
Cüzdana, bir gece de olsun dediniz!
***
Neyse felaket tellalı olmak istemem.
Daha ilk günden "karamsarlık" yaratmak.
Ama "Görünen köy kılavuz istemez"
"Zam" bombaları, peşi sıra patladı…
İlk bombalar yağdı, daha da gelecek.
Yani; "yeni yılın israfı" fitil fitil burnumuzdan getirilecek.
***
İşte yılın ilk, "zammı" sigara ve alkole!
Toplum "sağlığı" için doğrusu; "caydırıcılık" noktasında, isterim.
Ama durum; "zamlar" için artçı şok.
Değerli "kâğıtlar" noktasındaki zam, o tabiri caizse "Allah'ın emri."
Her yıl, başı zam yapılıyor.
Ehliyet, pasaport, nüfus cüzdanı.
Avukat ücreti.
Sağlık yani; "Devlet-i Âliyenin" işlem zammı, amenna!
***
Hayatı zorlaştıran zamlar geliyor.
Döviz malumunuz.
Ateşi yüksek.
Hele ki, "dolar" tutulmuyor.
Eee.
Her işin başı da "dolar" olunca; "zam paketleri" kaçınılmaz!
***
Ekonomistler dün fikr-i beyanda bulundu.
Faiz ve Enflasyonun "sağlığıyla" alakalı.
Dediler ki yeni yılın ilk ayında; hayli "hastalık" geçirecek.
Açık ifadeyle, "ateşi yükselecek?"
Rakamlar da, "değişime" neden olacak.
Tek haneden, çift haneye!
***
Bakan Yıldız dedi ya; "Şu an elektrik ve doğalgaza zam yok" diye.
Doğru, dedi; ama 2015 için değil.
İki gün önce, "yolculadığımız" 2014'ün son günleri için dedi.
"Şu an için; zam görünmüyor" dedi.
Lades yaptı.
***
Onun için.
Yılbaşı "israfı" pahalı gelecek gibi.
Elektriğe de.
Doğalgaz'a da.
Benzin'e de; "zam" kapıda.
Zaten, kış da fena bastırdı.
Gerekçe makul, "döviz" durdurulamıyor, talep yüksek "zam" zorunlu.
***
Tabi, zammın "sarsıntı" ölçeği de önemli.
Mevcudiyet seyri üzerinde olsa.
Asgari ücrete verilen zam.
Memur ile işçi maaşına yansıyan; "yüzde 3 ila 6'lık zammı" alıp götürür.
Yani, "pata pat" bir durum olur.
Ama!
5 ila 19 Ocak'taki, "siyasi" hadiseler herşeyi değiştirebilir.
Hesapları alt üst ederek.
***
5 Ocak!
17–25 Aralık'ın faili 4 eski Bakan'ın "kaderinin" belirleneceği gün...
"Yüce divan" durumları.
Gidecekler mi?
Yoksa Yargıdaki "takipsizlik" kararıyla, Mecliste "es mi" geçecek.
Sıtma "ateşi" gibi.
Gitse ne olur, gitmezse ne olur; "her iki yönüyle de" ekonomiye kayıp açısından tepkisi olacaktır?
***
Diğer mevzuu da!
Erdoğan'ın "başkanlık" sistemine ilişkin ilk hamlesi olarak gösterilen; "Bakanlar Kurulu'na Başkanlık" etmek istemesi...
Her ne kadar; "anayasal" bir sakınca-i durum yok ise de "olmaz" diyen çok.
Türkiye siyasi tarihi açısından ilk değil.
Daha önceki, birçok "cumhurbaşkanı" bu hamleyi yapmış.
Ama son 16–20 yıl içerisinde; "pek" yaşanmış değil.
***
Lakin "zıt" fikriyat içerenler.
"Teamüllülere" aykırı diyor.
Ki bunun başını çeken de muhalefet olduğu kadar, Paranın da patronları!
Özellikle, TÜSİAD.
***
Doğrusu; oldum olası "ülkenin sahili selameti" noktasında, samimi olmadıklarını düşünüyorum.
Ki icraatlarıyla da bu aşikârdır.
Salt AK Parti hükümetleri dönemi için değil.
Kendilerine "ceket" iliklemeyen diğer birçok iktidar için de; "aynı zihniyet" üreticidirler.
***
Enva-i "kumpasın" kapital finansmanıdırlar.
Hani bir söz var; "paran kadar konuş".
Dönem de böyle olunca!
Nitekim.
Yeni yılın en tartışılan sıcak mevzusu da "paraları" kadar oldu.
TÜSİAD-Köşk ve Başbakanlık "krizi".
***
TÜSİAD ne diyor, 19 Ocak'taki toplantısı için?
Diyor ki.
Bizim muhatabımız, Cumhurbaşkanı değil.
Onu muhatap almıyoruz.
Muhatabımız, Başbakan'dır.
Teamül dışı; "bir inkâr" ve vesayetçi çıkış olduğu kadar; "Anayasal" hazımsızlık!
***
Diğer çakışılan "anlaşmazlık" ise; "paralel yapı"
TÜSİAD Diyor ki "görünürde paralel bir yapı görünmüyor?"
Yani, "operasyonel faaliyetler" başka amacı güdüyor.
Velhasıl.
Sonuç itibariyle; "ekonomideki" depremler, bir hayli cebimize negatif anlamda yansıyacak.
***
Çünkü.
Elektrik. Doğalgaz. Ve Akaryakıta "yansıyan" en küçük dilimli bir zam.
Yaşamın; "her alanına" sirayet ettiği için.
Siz siz olun, hazırlıklı ve temkinli, olmakta fayda var.
Benden uyarması.
Hayırlı cumalar.