GERİLİM HATTINA KAPILMAYALIM?

Bilmem.

Farkındamısınız, değil misiniz?

Bölge sathında;

Yeni bir "gerilim" hattı inşa ediliyor.

Özellikle, Hizbullah-PKK kulvarında.

Doğrusu.

İki yapının, hasımlığı yeni değil.

Bir hayl-i eskiye dayandığı herkesin malumludur.

***

 

Hatırlarsak..

1990'ları-2000'leri.

Ancak, 28 Şubat sonrası!

Ki son döneminin ardından hasımlık, kesildi.

Yani taraflar açısından; "silahlar" toprağa gömüldü.

Malum; iki zıt fikrin, "çatışmasının" kozmik odası.

"Uygulama".

Ve planlamanın hangi merkezden, geliştiğini bilmeyen yok.

***

Amaç.

Bölgede sürekli kaotik çatışma yaratıp, Kürtler'i birbirine kırdırmak.

Başardılar mı?

Hiç kuşkusuz ki, başardılar.

Çünkü "binlerce" kişi öldürüldü.

Yerinden-yurdundan edilenler.

Cezaevine girenler.

Yurt dışına kaçanlar, kaçırılanlar.

Kısacası, tahribatı telafisi mümkün olmayan oranda yaralar ve hasımlık yarattı.

***

Şimdi.

Farklı bir eksenle, "yeniden" bu hasımlık körüklenmek isteniyor...

"Karşıt" görüş kavgasıyla.

Yeniden "fitne" unsuruyla bölge "kan-revan" içerisine girsin.

Tabi bu da.

Sivilleşme.

Örgütlü yapı "oluşumlarına" odaklı saldırıyla, yayılsın isteniyor.

***

Hatırlarsak!

Çözüm sürecinden, bir iki ay önce!

Bölgede.

PKK ve BDP'ye yönelik olduğu gibi,

Hizbullah,

Ve ekseninde oluşan sön dönemlerdeki sivil yapılara karşı ciddi "saldırılar" organize ediliyor-edilmek isteniyor.

***

Silahlı.

Bombalı.

Molotoflu.

Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Hakkari'de, Batman'da.

Seri vaziyette, yaşandı.

Ölümler dâhil.

Ki en son Üniversite'deki "öğrenci" olaylarıyla, büyütülmek istendi.

***

Neyse ki.

Akl-ı selim hâkim oldu.

Tabiri caizse, "maya" tutmadı.

Sular duruldu.

Ama şimdi, "aynı senaryo" yeniden sahnelenmek isteniyor.

Hem de, "altan, altan" gerilim yaratılarak.

Şuan tansiyon yükselişte.

***

Her ne kadar.

Kamuoyuna "senaryonun" faaliyeti kapsamlı yansımıyor ise de.

Cizre.

Hakkari ve son olarak Diyarbakır'daki, saldırı olayı.

Gerilimin "tehlikesi" için geliyorum diyor.

***

Önceki gece.

Sahabe-Der'in Diyarbakır temsilciliği bombalandı.

Şans eseri; "ölen-yaralanan" yok.

Ama.

Tansiyonu geren bir kıvılcım olmadı değil.

Çünkü Dün Sahabe-Der ve diğer İslamı Sivil Toplum Örgütleri.

Yani, STK'lar basın açıklaması yaparak, olayı kınadı.

***

Açıklama metnini okudum.

Lakin o esnadaki "tansiyonu da", arkadaşlarımdan aldım.

Sözler.

Ve beyanatın içeriği, "pür dikkat" çekici.

Şöyle ki.

Saldırılara karşı "demokratik" tepkide haklılar.

Ama olup-bitenin perde arkasında olmakla suçladıkları BDP'ye yönelik iddialar!

***

Ateşe "körükle" gitme misali.

Çünkü.

Böylesi bir ortamda, BDP gerilimi niye istesin!

Hele ki; "çözüm" uğraşı verilirken.

BDP'nin "sessizliği",

Olaya "tepkisel" yaklaşım göstermeyişi,

Hatta "gençlerim" iddiası edilebileceği kesime söz geçiremediği noktasında "eleştiriler" getirebilinir?

Bunda haklılık var.

***

Ancak.

İşin sorumlusu "BDP" demek bir ölçüde hakikati görmemektir.

Bilinmelidir ki.

Çözümü de.

Barışın sağlanmasını da,

Ülkenin ve bölgenin "demokratik" yapıya kavuşmasını da istemeyen, kesim vardır.

O da; "Karanlık" kurullardır.

***

Onun için.

Geçmişin hatasına düşmemek,

Çatışmalı hattı yeniden "tekerrür" etmemek için.

Hadiseleri.

Ders-i ibretle okumak, görmek, tavrı ona göre koymak gerekir.

Hiç kuşkusuz ki.

Kürtlerin, biz bölge insanın iki önemli hassasiyeti var.

***

Birincisi; İslamı inanç ve kültür.

İkincisi; Kimlik ve Dil'dir.

***

28 Şubat evresi.

Ve öncesinde, "bu hassasiyet" üzerine, çatışmalar inşa edilmedi mi?

Edildi.

Hem de, tahminlerin de ötesinde.

Diyorum ki.

Yine aynı kozmik yapı ve "içteki" maşalar.

"Çatışma" yaratarak,

Çözüm sericini başka açıdan sekteye uğratma gayretkeşliği içerisindeler.

Bu saldırılar da, buna hizmet ediyor.

***

Ana gaye.

Kardeş kavgası" yaratmak!

Yıllar yılıdır;

Müslüman- Gayri Müslüman.

Alevi-Sünni kavgası yaratılmak istenmedi mi?

Körüklediler.

Ama sonuç itibarıyla oyun fazla tutmadı.

***

Bakınız.

Bu hava tekrar estirilmek isteniyor.

Batıda sıkışan Ergenekon ve karanlık odaklar.

Yine bölgede cirit atıyor.

Yeniden bölgedeki kozları devreye sokma gayretindeler?

İşçi Partisi.

Bu partiye yakın yapılanmalar.

Bölgede kafa karıştıran faaliyetler içerisinde oldukları konuşuluyor.

Tabi bunun dışında garip iddialar da yok değil.

***

Sonuç itibariyle.

Diyeceğim şudur ki;

Gerilim hattı,

Yeni inşa edilmek istenilen fitne yapıya kamuoyu şuan için vakıf değil.

Ama tehlikeyi sezen biri gazeteci olarak.

Aman, Dikkat diyorum.

Buradan, "çatışma" sahasına çekilmek istenen taraflara uyarım var.

***

Özellikle, "sivil" yapı.

STK'lar.

Partiler.

Ve Kanaat önderleri.

Şu veya bu görüş diye ayırmıyor.

PKK'ya mı yakın,

Hizbullah'a mı yakın,

Sol mu, muhafazakâr mı, İslam’ı mı değil mi önemli değil.

***

Hepsi için.

Hem söylemleri.

Hem de tabanları noktasında, "hassas" olmaları lazım.

Hele ki, "gençleri"..

Çünkü.

Şuan oluşan hava kolay oluşmadı.

Onun için.

Sahiplenmek, daim etmek için, çaba göstermeliyiz.

***

Hiç kuşkusuz ki;

Savaş ve çatışma en kolayıdır.

Ama sonuçları ağırdır.

Barış ise zordur ama sonuçları güzeldir.

Tüm kesimler oynanmak istenen oyunu görmelidir.

Bölgede ne kadar kimlik hassasiyeti varsa o kadar da dini hassasiyet var.

Bunlara dikkat edilmeli.

Diyeceğim bu.

Ne demişler; "Sabrın sonu selamettir".

Hayırlı Cumalar.