Haftasonu, rahmeti ve bereketi yaşayacağız!

Güzellikler.

Güzel hadiseler.

Ve yaşam duygusuna "değer" kazandıran gelişmeler.

Sosyal.         

Siyasal.

Ve iktisadi zenginlikler.

Hele ki, din, dil ve kültürle alakalı aktiviteler.

Hiç kuşkusuz ki, insana huzur ve mutluluk rüzgârı estiriyor.

***

İşte, üç gündür yazıyorum.

Kadim şehirde,

Şehr-i Diyarbekir'de.

Amed de.

Diyarbakır’ımızda, gururlandıran tabloları yaşayarak hasb-i hal ediyoruz.

Evet.

Şehrimizde, "güzel şeyler" oluyor.

Daha da güzel işler olacak.

Aslında tüm bu güzellikler yok değildi.

Yaşıyorduk.

Yaşatılıyordu.

Ve zenginliğinin "en doruğundaydık".

***

Sadece!

Belki "önemsiz" bir kelime oldu sadece demek!

Ama yarayı kaşımaktansa öyle olsun.

Sadece, "bir dönem" kesintiye uğratıldı.

O da;

Şiddetin, öfkenin, isyanın, ötekileştiren, inkârların yaşatılması "nedeniyle".

Şimdi. Evet, şimdi ikmal edilen çözüm süreciyle "barış" rüzgârı esiyor…

Hem de, gönül huzuruyla.

Doya doya, coşku seliyle.

Yaralar sarılıyor, "haklar" diyalog içerisinde konuşuluyor.

***

"Kutlu Doğum" haftasındayız!

Âlemlere rahmet olarak gönderilen.

Varlığıyla "yeryüzünü" nurlandıran.

Sevgisiyle,

Hoşgörüsüyle,

Merhametiyle,

Kusursuz Ahlaki tüm güzellikleriyle "beşeriyete" rehber olan Peygamber Efendimizin "Doğum yıl dönümü"...

***

Evet.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V)'nın doğum yıl dönümünü kutluyoruz.

Malum, her yıl Nisan ayı içerisinde kutlanır.

Ki bu takvime de "Kutlu Doğum Haftası" denir.

Hiç kuşkusuz ki!

O büyük rahmet ve sevgi peygamberi için.

Neler yazılsa.

Ne kadar övgüler dizilse.

Ne kadar programlar.

Etkinlikler.

Organizasyonlar içerisinde olsak azdır.

Kifayetsizdir.

***

Çünkü.

O"nun bizim için.

Beşeriyet için.

Ümmet ve insanlık için, katlandığı zahmet, çektiği çilelerin karşılığı sayılmaz!

Ama denizden bir katre de olsa, "O'nu anmak".

Mirasıyla.

Hayat felsefesiyle.

Kur'an-ı Kerim'in feyzi ve bereketiyle "yekvücut" olabilme gayesiyle O’nunlar "hemhal' olmak.

Pek tabi ki, bizlere!

İnanan ümmeti noktasında, büyük gurur verici.

***

Haftasonu.

Şehr-i Diyarbakır'da birer gün arayla, "iki kutlama" olacak.

Özellikle.

Demokratik Toplum Kongresi.

BDP.

Ve DİAY-DER'in işbirliğiyle, "Kutlu Doğum" etkinliği organizasyonu, bir ilk olacak.

Yer Newroz alanı.

***

Ve Pazar günü de kutlama olacak.

Peygamberler Sevdalıları Platformu'nun organizasyonu.

Malum, 2006 yılından buyana kesintisiz organizasyon icra ediliyor.

Bu yıl da "Kutlu Doğum" haftası etkinliği organize ettiler.

Kendileri için de bu yıl ilk olarak, "Newroz" alanında, bu etkinlik ifade edilecek.

Çünkü geçen yıl istenilmişti, yerel yönetim izin vermemişti.

Neyse, her şey güzel!

Dedim ya!

Diyarbakır'da "güzel işler" oluyor.

Her ne kadar, farklı "siyasi" akımlarca bu etkinlikler organize ediliyorsa da.

Önemli olan, zenginliğini ifade eden organizasyonların "birleştiriciliğidir".

***

Ama.

Asolan bu gibi anma etkinliklerinin.

İster, resmi.

İster sivil kesim tarafından icra edilsin.

Önem arz ediciliği.

Anma etkinliğini ne zaman anlama etkinliği olarak idrak edersek.

Ne zaman anlama etkinliğine dönüştürürsek.

İşte o zaman.

Evet, işte o zaman, "murat hâsıl" olmuş sayılır.

***

Aksi takdirde!

Meydanlarda yüz binler değil, milyonlar dahi toplansa, enva-i gösterişi icra eden, hazırlıklar yapılsa bile "maksat" hâsıl olmamış sayılır.

Sadece söylenen; "yaptı, yaptılar desinler" olur.

Hal bu ki.

Andığımız ve her daim, her salise anlamamız, hatırlamamız, onun "hayat felsefesiyle" yaşamamız gereken O Yüce İslam Peygamberi.

Merhametlerin en merhametlisi;

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V) beşeriyet için.

İnsanlık için.

Özellikle inanan müminler için;

Hem dünya hem de Ahiret kurtuluşunun sigortasıdır.

Vizesidir.

***

Şairin dediği gibi;

"Zatı nurdur, hali nuran" olan insanlığın şefaatçisini anıyoruz.

Diyorum ki!

Bugün ve tabi ki yarın;

Diyarbakır'a ve yaşayanlarına yaşatılacak olan "Kutlu Doğum Etkinliği" Peygamberimize layık, şehre da yakışır bir atmosfer içerisinde geçer.

Evet, hepinizin Kutlu Doğum Haftası ve etkinliğini kutluyorum.

 

***

İADE-İ ZİYARET!

Buarada.

Belediye ve Valilik arasındaki "iade-i ziyarette" gerçekleşti.

Önceki gün;

Kışanak ve Anlı Valilikteydi.

Dün de.

Vali Kıraç ve Emniyet Müdürü Böğürcü, Büyükşehir Belediyesindeydi.

Ortak mesaj.

Ki Söz'ün bugünkü sür manşeti oldu.

"Bu kent için işbirliği şart".

Elbette ki.

***

O zaman.

Bu kadim kent için, 7'den 70'e herkes!

Resmi.

Sivil tüm kurum ve kuruluşlar.

Herkes bila istisna; "el birliği, işbirliği içerisinde" olmalıdır.

Artık "ideolojik ve politik" hesaplar, pirim yapmıyor.

Halk nezdinde de, muteber değil.

Elbirliği şart.

Onun için, bu şehrin alması gereken çok mesafe var.

***

Evet.

Diyarbakır'da "güzel ve huzur veren" gelişmeler yaşanıyor.

İşte, Turizm etkinlikleri.

Bugün itibariyle, iki gün süreyle Diyarbakır "lezzetin başkenti" olacak.

Ülkenin en iyi 140 aşçısı yarışacak.

Sümerpark'ta 44 kişilik jürinin önünde; "lezzet geçidi" yapacaklar.

Yani hafta sonu şehir rahmeti ve bereketi yaşayacak!