HEPSİNE YUH OLSUN

Bugünün siyasileri.

Dününkiler de dâhil.

İktidar.

Ve tabi ki, muhalefet.

Sağ-sol.

Liberal, demokrat fark etmez.

Hepsi!

***

Hal-i hazırda; "yuhalanmayı" hak ediyorlar.

Hem de.

Bir kere değil, binlerce kere…

Niye mi bu "tepki" üretici ifadeler.

Dünkü yazımda; Kenan Evren için "hakkımı helal etmiyorum" demiştim.

Aldıkları haram olsun.

***

Bugün de!

O'nun eserine sahip çıkanları.

Yıllar yılı; "eleştirip, tepki" koyduklarını bir türlü, düzeltemeyen.

Değiştirmeyen.

Umursamazlık içerisinde; "duyarsız" kalanlara "haram olsun" diyorum.

***

İşte.

Darbeci Kenan Evren'in 82 Anayasası.

Kendisi gitti.

Ama Anayasası yadigâr kaldı.

Bilaistisna.

90'dan bu yana, "Bu Anayasa Darbe Anayasası" denilip, eleştiriliyor.

Bu evrede; "kaç iktidar" değişti bilemiyorum.

***

Ancak!

O dönemin "vesayetçilere" emir-kulu olan iktidarlar.

6 ayda bir değişiyordu.

Yani, ondan fazla iktidar "gelip" gitti diyebiliriz.

Pek tabi ki…

Şu AK Parti'nin "üç dönemlik" iktidarı.

Muhalefet dâhil…

***

Seçim meydanlarında.

Parti grup toplantılarında…

Kongrelerinde.

Bildirgelerinde; "Darbe Anayasası" değiştirilecek vaatleri verildi.

Ki 7 Haziran seçimlerine giriyoruz; "hala" değişiklik vaadi var.

***

Ama kim inanır.

Çünkü.

Bu hükümet, bu parlamento, bu muhalefet!

Ayırımsız.

Samimiyet sahibi olmadıkları gibi…

Kimsenin de; "şikâyet" etme hakkı yoktur.

***

Sözde mecliste; "komisyon" kuruldu.

Her partiden; "üç temsilci" dâhil edilerek…

Eşit temsiliyet…

Günlerce. 

Aylarca oturup; "konuştular-tartıştılar".

Sonuç!

Kocaman bir hiç…

Çay içmenin ötesinde yaptıkları bir icraat olmadı.

Öyle ki, "mutabık" kaldıkları 66 küsur madde vardı.

O'nu bile!

Cesaret edip, "meclise getirip" değiştiremediler.

***

Diyorum ki!

Seçim meydanlarındaki "siyasi partiler?"

Özellikle.

Mecliste temsiliyet sahibi olan partiler.

Hiçbirinin; "Anayasa değişikliğiyle" alakalı söz söyleme hakkı olmadığı gibi; "kimse de artık" onlara inanmıyor.

Hepsi; lafta.

***

Eee.

8 Haziran sabahı; millet olarak biz neye "karar" vermiş olacağız.

Bir iki söze mi?

Akçeli, vaatlere mi?

Yoksa demokrasiye mi, değişime mi, eşitliğe mi "evet" demiş olacağız.

***

Eğer ki; "hala dünün" aklındaysak.

O zaman; "layık" olduğumuzla yönetilmiş olmaya devam ederiz.

Demek ki; "halimizden" memnunuz.

Kimsenin kimseye de şikâyet etme hakkı da yok.

Ama değilsek.

İyi düşünmeliyiz. 

"Yanlışı" tekerrür etmemeliyiz.

***

YOK DAHA NELER?

Yeni yetmenin biri…

Yazmış.

"TSK siyasette bir aktör olmaktan çıktıysa bunun temelleri 1980'lerde atıldı."

Vay anam vay…

Ne melanet bir "kurgulu cümle"

***

80'leri unutturan.

90'ları, göz ardı eden.

28 Şubat'ı yokmuş gibi gören.

E-muhtıralar.

Ergenekon.

Balyoz ve daha birçok "Askerin siyasette aktör olma" gayretini, gösterirken.

***

Bugün bile.

MGK'daki "kırmızı kitap" içeriği dâhil…

Muhteva itibariyle!

Hepsi ülkede "siyaseti dizayn" etme, hükümlerini içermiyor mu?

Be evlat.

***

OKUYUCUMUN SORUSU?

Dün; öğleden sonraydı.

Gazetenin istihbarat telefonu çaldı. 

Ben açtım.

Daha alo demeden; 

"Abi. Ömer Abi'yi verir misin, bir sorum olacak kendisine."

Buyur benim. Kimsin dedim.

Bir okurunum.

***

Abi, size göre; HDP barajı aşar mı?

Aşarsa ne olur?

Aşmazsa ne olur?

Aşarsa, HDP kaç milletvekili çıkarır?

AK Parti kaç?

CHP ve Bağımsızlardan çıkan olabilir mi?

Aşmaz ise; AK Parti kaç alır?

***

Peş peşe; sorular.

Dur dedim.

Biraz soluklan da, ona göre "seriye takmışsın."

Neyse.

Tabi bazı kriterleri; "oy oranlarını" aktardıktan sonra.

Peki dedim; "sana göre durum nasıl olur?"

***

Cevabı şu oldu.

Eğer ki; HDP barajı aşarsa.

11 milletvekilinden; 9'unu HDP alır.

İkisi AK Parti.

Bunları aktarırken; "araya bir de şu cümleyi" sıkıştırdı.

Abi. 

AK Partide "küskünler" çok.

İlçe teşkilatları HDP'ye çalışıyorlar.

***

Tabi bir iddia…

Bizim de kulağımıza gelmiyor değil.

Özellikle bazı ilçelerin; "homurdanma" gösterdiğine ilişkin.

Ama aleni bir görüntü yok.

***

Sonra. 

Sordu sana göre "kaçta kaç olur?"

Eğer ki; HDP barajı aşarsa.

AK Parti, mevcut oylarını da korursa.

Yani 2014 mahalli seçimlerdeki oyları baz alırsak.

Matematiksel olarak.

Bölme-çarpma icra edilerek; durum şu olur?

***

HDP 7'yi alır.

8'i de zorlar.

AK Parti; 3'ü alır. 

4'ü de zorlar.

Yok, eğer; HDP barajı aşmaz ise.

Mevcut oy durumuyla.

AK Parti 9'u alır, 10'u zorlar.

Bir bağımsız. (Hüda-Par)

CHP oy oranını, 20 bine çakırsa; bir alabilir.

Yoksa oylar tamamen AK Parti'ye gider.

***

Velhasıl.

Diyarbakır için; "bir milletvekiline" düşen oy oranı.

HDP aşarsa.

45 bin ila 55 bin bandı olur.

Yok, aşmaz ise.

15 ila 20 bin bandına düşer.

Sizce.

***

Evet, hali hazırda en çok konuşulan…

Merak edilen.

Seçim bürolarının.

Kahve sohbetlerinin.

Ev misafirliğindeki "ana mevzu" bu.

HDP aşarsa, aşmazsa "kim malı ne kadar götürür?"

Neyse!

Bu mevzuuyla alakalı fikri beyanı olan okurlarım varsa; düşüncelerini paylaşabilirler.

Bekliyorum.