HUZURUN BEREKETİ(I)!!!..
Allah bozmasın.. Maşallah.. Barekallah.. Be nezer..
Kadim şehir Diyarbakır bugün, huzurun, güvenin, istikrarın en yüksek derecede, bereketini soluksuz yaşıyor…
Ve de yaşatıyor..
İnşallah her daim böyle olur..
Ki biz de huzurla klavyemize dokunurken, huzurlu mevzularla hasb-i hal edelim..
Her ne kadar, çevremizde, İslam dünyasında acı hadiseler vuku bulsa da..
Yüreği yanık, buruk bir ruh hali ruhiyet içerisinde olsak da..
Ve ülkedeki ekonomik durum da herkesin malumu ise de!!..
Güzel bir hava soluyoruz!..
***
Önce festivale dair, gelen üç yönlü yaklaşımlara bakmak istiyorum!.
Bu ayrıntıyı gözardı edemezdim!..
Şöyle ki..
Bir taraf, tasarruf tedbirleri uygulanmaktayken, kemerler sıkılmışken.?
Hele ki, milyonlarca çalışan, emekli, küçük esnaf geçinmekte zorlanırken..
Vatandaşların önemli bir kesimine, maliye veya icra tebligatları giderken..
Yüz milyonlarca lira harcanarak böyle bir etkinliğin yapılmasına ne gerek var, diyor?..
Ülke idaresi noktasında bu durum, elbette ki haklılık içeriyor..
Yani haksız değiller..
Ama Diyarbakır özeline mevzuyu indirdiğimizde, buna dair, şehir bütçesinden yani, cebimizden bir kuruş çıkmış değil!..
Finansman tamamen, Kültür Bakanlığı'na ait..
Kendi projeleri..
Bu projelerin etkinliğinde, kazanım, Diyarbakır’a ait!..
***
Bir önemli nokta da!..
Kent ahalisinin bir kesimi de, gün geçmez ki, Filistin’de kardeşlerimiz düzenli ve sistemli bir katliama maruz kalırken, böyle bir etkinliğin yapılması doğru değil diyen var..
Ancak, hayat devam ediyor gerçeğiyle!..
Diyarbakır’a festivallerin hem ekonomik hem de sosyal, kültürel ve çevresel açıdan çok yönlü avantajları sağladığını biliyoruz..
Ulusal ve uluslararası turizm mecralarında tanıtılması konusunda, büyük bir fırsat olduğunu da unutmamak gerekir..
***
Evet, herkes görüşünü ve hislerini kendine göre haklı sebeplerle ifade ededursun, diyelim..
Medeniyetlerin başkenti Diyarbakır’ın ülkenin, bölgenin ve hatta dünyanın en önemli kültür turizmi rotalarından biri olma yönünde ilerlediği, tartışılmazdır…
İşte bu gerçekle festivalin şehirde yarattığı sinerjiyi görmek adına, kedim şehri soluk, soluğa gezip, gözlemlerde bulundum dün!!..
Ne var, ne yok diyerek?!
***
Özellikle de, Kültür Yolu Festivali’nin, Diyarbakır’da nasıl bir rüzgar estirdiğine vakıf olmak için!.?
Malum, son üç yıldır organize ediliyor..
Ki her organize edilişin bir kaç günü sonrası bunu yapıyorum…
Geleneği bozmadan, gezdim..
Çarşı, pazar, tarihi mekanlar..
Yeme, içme salonları; O biçim hareketlilik var..
Yerli ve yabancı turist, noktasında mekanlar halk deyimiyle “kaynıyor..”
Dopdolu yani..
DEM Parti’nin Valilik yasağına rağmen, Özgürlük Mitingini düzenlemeye yönelik, ısrarlı tutumunun, yarattığı gerginliğe rağmen; şehir canlıydı!..
Günlük hayat, akışındaydı!..
***
Tur otobüslerinin trafikteki seyirleri!!..
Bol yıldızlı otellerin önündeki, sıra bekleyişleri..
Hele ki, İçkale, Surlar’ın çevresi..
On Gözlü köprü..
Kafile kafile, turist var..
Otobüslerinden inip, geziyorlar..
Gelenin, gezenin ve onu ağırlayanın yüzündeki tebessüm, güleryüzlülük, insanın içini, bir hoş ediyor?..
Oh be, huzurlu olmak, huzurlu ortamda yaşamak!..
Herkesin yüzü gülüyor…
Asık suratlı, kimseyi görmedim..
Muhabbet ettiklerimden de, böyle bir hissiyat doğrusu görmedim?..
Serzeniş var, ama umut ve mutlu olmak daha bir çok var!..
***
Çocukluğumun geçtiği, Melikahmetteki İzzet ustaya uğruyorum!.
Her zamanki gibi…
Vaziyet nasıl diye soruyorum?…
Yine, umut verici o sözcükler, ağzından dökülüyor..
“Şükürler olsun..
Her şey çok çok güzel..
Rabbim bu huzurumuzu bozmasın.. Bu güzellikler, daim, olsun..”
Biz de; Amin diyoruz..
***
Son cümlesi ise şu oldu…
”Artık kimse huzurumuzu bozamaz.. Yeltenenlere de, prim vermeyiz!..
Kimse bize kem gözle bakmasın!..”
İnşallah!…
Ulu cami bölgesine uğramak ne mümkün…
Bir tarafta ibadet edenler..
Diğer yanda tarihi mekanı gezip, görmeye gelen yerli ve yabancı turistler..
Cami adabına uyanların, gururlandıran tutumları var..
Cami avlusundaki hareketlilik..
Turistlere mekanı anlatan rehberlerin becerikliliği..
Çok dilliliğin yüksek sesle, dile getirilmelerinde, çevredeki meraklıların bakışları..
Dil bilmezse!..
Beri tarafta, cami önünde çay keyfi yapanların, sıcak sohbeti!
Kümelenme halleri..
Gündüz başka, gece daha bir bambaşka, buralar!..
***
Hanlar derken, Hasan paşa hanına uğramamak mümkün mü?.
Üst katlar kahvaltı salonları.?
Kadri’nin sesi her yerde duyuluyor..
Alt mekanlar ise yaşam kültürüne hizmet ediyor..
Kalabalık çok..
Gelenlerin rengi renk giyim ve kıyafet çeşitliliği..
Yaşam harmanı!..
***
Kuyumcular çarşısı her zamanki gibi gözde!..
Hareketli..
Alış-veriş yapanlar çok…
Düğün mevsimi bitti diyeceğim, soruyorum “turist bereketi var, gümüş takılar, beğeni alıyor..
Tesbih satıcı da çok..
Eee Vitrinler, albenili olunca içeriye girmemek olmaz..
Ortama uygun çalan müzik ise, neşe veriyor?!
Gazi caddesi, Melikahmet, Mardinkapı, Urfakapı bölgesi..
Fiskaya..
Trafik sıkışıklığı olsa da insan kitlesi akını var..
Kum gibi..
Sağlı, sollu, kimi yerde çift şeritli park eden araçlar, Melikahmet ceddesinde olmazsa, daha bir güzel ortam olur..
Kaldırım, yol, araç, insan birbirine karışmış şekilde, sıkıntılı!..
Çözüm gerekli..
Ya tek yönlü bir trafik..
Ya da, bölge trafiğe kapatılmalı..
Link araçlarıyla, ulaşım sağlanmalı..
“Park sorunu da var.?”
Deriz ya, resimde görüldüğü gibi!…
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Seni değerli kılan, değer verdiklerinle hemhal olmandır..
(Devamı yarın)