İBLİSLEŞMİŞ KARAKTERLER

Kültür erozyonu mu?

Karakter tahribatı mı?

Her ne ise, "çözmüş" değilim bu iblisliği.

İnsani kavram garabeti yaşıyoruz...

Öyle ki; "hakikati" konuşmaz olduk, tahammül de gösteren yok!

Varsa yoksa "topu taca" atmak var.

Ya da bahane üretip; "başkası" suçlanıyor.

***

Garip ve bilinmez denklem misali!

Soruna!

Sorunlarımıza odaklanmıyoruz?

Suçlu!

Suçluyu/suçluları görmek istemiyoruz?

Nedeni, niçini, nasılı dillendirmiyoruz.

Çözümde üretemediğimiz gibi, yol haritası da çizmiyoruz.

Sadece olup bitene "harici" sebebiyet, üretiyoruz?

***

En sıradanı da, kendimize özgü senaryo" yazıyoruz.

Tabi ki; "dışlamaları da" peş peşe sıralayarak.

Senden.

Benden.

Ondan diyerek, "ırkçılık" yapılıyor.

Ki bu "ırkıçılık" zafiyeti moda oldu.

Bilemiyorum!

Son yılların en vahim toplumsal erozyonu olsa gerek.

***

Baksanıza!

En basit, sıradan bir mevzuda bile hemen "ihtilafa" başlıyor.

Hakikatte rağmen.

Pek tabi ki bu ihtilaf "doğrunun" hakkaniyeti ve görülmesi için değil.

Tam tarsine, gizlemek için, maskelemek için yapılıyor!

Gerçeklerin aleni olmaması için, mücadele ediliyor.

Tek gaye var!

O da kendi tarafına "siyasi güç" kaybını yaratmamak!

Karayı ak etme misali!

***

Büyük bir ahlaksızlık!

Yavuz-hırsız misali.

Mesela; Adam hırsız.

Hem de azılı bir hırsız.

Yolsuzluk yapıyor.

Rüşvet alıyor.

Devletin imkânlarıyla; "milyonları" cebe indiriyor.

Adam kayırıyor.

***

Enva-i hile ve dessise var.

Yetimin, öksüzün hakkını, hukukunu gasp ediyor.

İhaleleri peşkeş çekiyor.

Uçkur düşkünü!

Ve tüm bunları utanmadan, sıkılmadan alenice icra ediyor.

Suçüstü olunca!

Hakkında, yazılar yazılınca.

Her şey "deşifre" olunca, vay da vaylar "baş göstermeye" başlıyor.

***

Ve tüm bunların hepsi "İblisçe" yapılıyor…

Sorumluluk,

Kötülük öyle hafif bir kültürle "dışarı" atılıyor ki sanki suçlu o değil.

Sanki "tüm bu şeytani" işlemleri o yapmamış?

Sütten çıkmış ak kaşık gibi.

Tek suçlu var?

Tabi onların cenahı için geçerli bu "kamuflaj".

***

Ki son dönemler  hükümet içinde de durum kültürleşti.

Herkes "sütten çıkmaş ak kaşık"..

Suçlu varsa o da hırsızın "maskesini" düşüren!

O'nun, hırsız ve üçkâğıtçı olduğunu söyleyen suçlu!

Durum böyle olunca da;

Her kurum kendi cephesinde, güven kaybı yaşıyor.

İtibarsızlaşıyor.

Ki şuan "kurumlarda" oluşan güven kaybı ve zafiyeti işte bu "doğruların" üstünün örtülmesidir.

***

Dedik ya; en sıradan bir mevzuu bile "hasır altı" edilir hale gelinde.

Adam; söz de eğitimci!

İdareci de.

Öğrencisiyle; "gönül ilişkisi" kuruyor.

Tacizlerde bulunuyor...

Cinsel taciz desen enva-i..

Ne melanet desen adamın karakterinde mevcut!

Yani rezillik ulu-orta yerde, icra ediliyor.

Kimse, çıkıpta sen yapıyorsun demiyor.

***

Mevzu birileri tarafında dillendirildiğinde.

Yazı konusu edilince.

Vay sen misin; "hakikati" söyleyen.

Vay sen misin bu bürokrat hakkında yazı yazan, ya da onu deşifre eden.

O adam bunu yapmaz.

Şu cematın adamı, şu siyasetcinin himayesi!.

***

İşte bu iblislik kavgasıyla ne yazık ki "girdap" yaratılıyor.

Mevzu boğduruluyor.

Ve bir anda, kendi özümüzden, "hakikatimizden" uzaklaşır oluyoruz.

Gerçeklerimiz, yabancılaşıyor!

Birey ve toplum olarak; "dışarı" atılıyoruz!

İrdelemiyoruz.

İrdeleme gibi bir kültür de edinmiş değiliz?

***

Tabi bir kesim de var.

Olup-bitene şahit olmasına rağmen; "göz kapatıyor?"

Bunu anlamış değilim.

Demiyoruz ki, demiyorlar ki;

Sorun nedir,

Sorunu üreten kimdir,

Soruna müsebbip olan etkenler nelerdir?

Olup biten, kötü mü, iyi mi, güzel mi, çirkin mi "bakılmıyor, baktırılmıyor?

Bakılan tek bir nokta var o da, kendi siyasi hanesindeki düşünce!

***

Eee.

Diyeceksiniz ki, durum böyle olunca da mevzuu haliyle giriftleşir!

Nitekim de öyle oluyor?

Ve başlanıyor ki;

Dışarıda,

Diğer insanlarda,

Gruplar da; "ırkçı ve harici" bir siyasi düşünce ikmal etmeye.

Hakikati gizleme noktasında; "maskelemeler!"

Her şeyi itibarsızlaşıyor!

Ve şeytanlaşma bu itibarsızlaşmayla ibini koparıyor.

Hem de, ahlaksızca.

***

Doğrusu,

Ülkenin, toplumun,

Devletin,

Kurumların bu "griften" kurtuluşu nasıl olur bilemiyorum.

Ama bildiğim; "vahim" bir seyirle "şeytanlaşma" itibar görüyor.