İNSAN VASFINDAN SAPMIŞSA?

Yuh olsun!

Ne hallere geldik.

İnsanlar "tanınmaz" oldu.

Karakterist bir travma!

Öyle ki, "düşmanımın düşmanı benim dostum" der olunur hale gelindi.

Fikri, zikri önemli değil.

Yeter ki, taraf olsun.

***                 

Körü, körüne bir zihniyete dönüştü; bu tarafgirlik!

Düşünün!

"Takım tutar gibi" parti tutuluyor.

Lider.

Siyasetçi ve isim üzerinde, hesap güdülüyor?

Hele ki, son dönemlerde, "haşhaşi yapı ve eksenindeki aksiyonlar.

Herkes bir cenahın hesabında.

Yazıklar olsun.

***

En korkunç olanı da şudur.

Muhafazakar geçinen kesim.

Yani, Dindar.

Beş vakit namazında.

Cami. Ev ve işyeri "üçgeninden" başka hayat tanımayan.

Ama cemaatte tabi bir kesim var ki.

O da derler ya, "tavanda" olanlar.

***

Ne yazık ki.

17 Aralık'la "eksen" değiştirdiler.

Şimdi "din düşmanı" gördüğü kesimlerle kol kolalar.

Ki hücum ettikleri kapı da, CHP!

Ya da, MHP.

Öyle ki, "ateistlerle" bile izdivaçta!

***

Tabiri caizse, "kıyametin" alameti bu.

Lakin ülkenin yarını için vahim bir tehdit değişimi.

Sorsanız gerekçeleri hazır.

Belli ve net!

Neymiş!

Başbakanın "haşhaşi" söylemi ve öfkesi onlara dokunmuş?

***

İyi de.

"Haşhaşi" bir davada birlikte yol alırken "içten ihanet" edenler için denir.

O zaman!

Dönüp içteki "hainlik" vasfının sorgulanması gerekir.

Ama nerde?

***

Evet.

Seçim sürecinde gördük!

Hükümet düşsün.

Darbe bile olsa, "razıyız" der şeklinde "siyaset" güttüler.

Yuh olsun!

***

Bilemiyorum!

Bu değişkenlik farkında mısınız, "solcular için de" abı hayat oldu.

Onlar da; "dindarlaştılar".

Yıllar yılı, "Laiklik" kisvesi altında, din düşmanlığı yapıldı.

Camiler.

Medreseler. Kur'an Kursları kapatıldı.

***

İnanç özgürlüğüne "pranga" vuruldu.

Başörtü yasağı dayatıldı.

Ama bugün.

Sanki böyle bir geçmişleri yokmuş gibi; "konjektör" evrimi içerisindeler.

Baksanıza!

Cemaat dergâhlarından çıkmaz oldular.

***

Tabi ki!

En halisi, "siyonizmin" beşiğindeler.

Yavru yavru!

Uyut ve altını çürüt misali.

Dedik ya, insanlar tanınmaz hale gelindi.

***

Ne inanç,

Ne düşünce,

Ne dil,

Ne kimlik artık, "değer ölçüsü" olarak görmez hale geldiler.

Varsa yoksa "tarafgirlikleri".

***

Bu değişkenlik.

Konjektör denilen illetin halliyetti.

Baksanıza.

Düne kadar AK Parti'yle "koltuk" havasında olanlar.

"Haşhaşi" kimlikleri ele verince.

Kayganlaştılar.

***

Eski solcular.

Şimdi, "yeni solcular" deyip arz-ı endam ediyorlar parti köşelerinde!

Liberaller.

Demokratlar.

Onlar da, "AK Parti" karşıtlığıyla mangalda kül bırakmıyorlar.

Laik geçinenler de aynen!

***

Dünün düşmanları.

Bugünün "baba dostlarıymış" gibi.

Filtresiz, ittifak içerisindeler.

Şimdi, yüzlerindeki o kirli ittifak maskesini "Cumhurbaşkanlığı" seçimi arifesinde de görüyoruz.

***

Belli, farklı bir iddia olacak, ama hakikat o!

Biri çıkıp dese ki.

Vural Savaş ile Haşim Kılıç "arasındaki" fark nedir?

Siyasal iktidar'a karşı, sergiledikleri tavır açısından.

İkisinin de, "zaman dilimi içerisindeki" siyasi akrasyonları "size neye" söyletir.

***

Düşünce değişikliği mi?

Yoksa hiç bir fark yok mu olacak?

Her ne ise!

Eğer ki bu gün, Anayasa Mahkemesi verdiği kararlarla "konumu" tartışılır hale gelmişse.

Burası da mı politize oldu endişesine neden oluyorsa.

Demek ki, "fark" yok.

***

Olan ne mi dersiniz?

Hiç tartışmasız, eksen kayması değil.

İnsanlar "benlik" kaybı içerisinde, dağıldı.

Bilemiyorum.

Ama görünen o ki, "İnsanlar" tanınmaz hale geldi.

***

Velhasıl.

Diyeceğim şudur ki.

İnsanlarda ciddi bir karakter değişimi söz konusu.

Nitekim "gerçekleri" inkâr ediyorlar.

Demokratım diye "anti-demokrasiyi" savunuyorlar.

Özgürlükçüyüm deyip "özgürlükleri" kısıtlıyorlar.

İnsan Haklarından dem vurup; "insanları" katlediyorlar.

***

Çevrenize bakın!

Bunları yaşıyor muyuz, yaşamıyor muyuz?

Yaşıyorsa, " o zaman" insani karakter noktasında arıza-i durum vahim!

Ya Şeffafım, dürüstüm diyenler.

Bakıyorsun ki,"rüşvete, suiistimale" gece mesaisi yapıyor.

Vicdan ile cüzden sesi, birbirine karışmış.

Ama üstün çıkan, cüzdan!

***

Adam milletvekili.

Halk seçmiş.

Halk'ın vekili.

Yemin de etmiş.

Ama "millete" rağmen zulmü reva görüyor.

Hepsi malum, hepsi orta yerde.

***

Anlayacağınız!

İblisleşen bir dünya serüveni içerisindeyiz!

Ve insanlar olarak.

Vahim bir Seyr-ü sefer içerisinde "varlık vasfından" uzaklaşıyor.

İşte tehdit ve fitne burada.

Sizce!