KATİLLER PARTİ İÇİNDEN!
Önce,
Mübarek Üç Ayların müjdeleyicisi olan;
Regaip Kandili'nizi,
Buradan tebrik ediyor..
İnsanlığın,
Ortak temennisi olan, "barışa, huzura, kardeşliğe".
Milli birlik ve bütünlüğe;
Hakların ve halkların "kardeşliğine" vesile olmasını, temenni ederim..
Kandiliniz ve üç aylarınız mübarek olsun.
Dolu, dolu yaşama dileğiyle.
***
Ve,
Sohbetimize hamle edelim.
Hiç kuşkusuz ki;
Bizim mesleğin ana ilkelerinden biri de "fikr-i" takiptir.
Yani, "konu ettiğin",
Mevzu üzerinde, "aşamalar" açısından, bilgilenme-bilgilendirmedir.
Özü itibariyle sonucu okuyucuyla, izleyiciyle "paylaşabilme" haber vermektir, "fikr-i takip".
Elbette ki, bu görevin ifası da, "mesleğimiz" açısından, "araştırmacı-gazetecilik" kuralıdır.
Klasik ifadeyle hani derler ya;
"Bu gazeteciler" dedektif gibidir, her şeyi araştırıyorlar" diye.
***
Evet, niye bu "kısa tanımlamayı" yapma gereğini duyduğuma gelince.
Ki sorar iseniz ifade edeyim.
Malum, hafta başından buyana, "AK Parti Umut Aydın" cinayetini "sorguluyoruz?".
Cinayetin "sırlar" âleminden, çıkarılması yönünde uğraş içerisindeyiz.
İlk gün itibariyle;
Dedik ya bu cinayet "sır"lar içeriyor diye.
Doğrusu,
Hadiseyle alakalı son "öğrendiklerimiz" cinayet nedeninin "sırlar" içerdiği düşüncesini hayli güçlendirdi.
***
Şöyle ki;
Dün Umut Aydın'ın "aile fertleriyle" irtibata geçtik.
Taziye,
Acı'nın dinmesi noktasında, "biraz" bekledik.
Ki, aile de sıcağı sıcağına "pek" konuşma taraftarı değildi.
Ama "ısrar" ve bizim de, "olaya" ciddi hassasiyet gösterdiğimiz, gerçeğiyle "görüşmeyi" kabul ettiler.
Görüştük.
Kameralar karşısında, "biz sorduk" onlar yanıt verdi.
Bazen de; "aile fertleri" sordu, biz dinledik.
***
Umut Aydın.
Aydın ailesinin, "en büyük" evladı.
4 kardeşler. İkisi bayan, ikisi erkek.
Kendisi, engelli.
Yüzde 45 oranında da "engelli" raporu var.
Siyasi,
Düşünce olarak "aile" bir hayl-i AK Partili.
Öyle ki,
Sohbette aile fertleri, AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a "toz" kondurmuyorlardı.
Yani, "aile" ve tabi ki, Aydın "gönülden" partili.
***
Aile fertleri anlatıyor.
Cinayet öncesi,
Aldığı "silahlı tehditler", yumruklaşmalar, dövülmesi.
Parti zarar görmesin diye;
"Şikâyetçi" olmamış, savcılığa gitmemiş. Kendisine zarar verilmemesi için; "yalana" başvurmuş.
Demiş ki; "bana karışmayın, bakın savcılığa şikâyette bulunmuşum" diye.
Ama gitmemiş.
Bir önceki yazımda demiştim ya.
Umut Aydın,
Cinayetten bir ay önce "Cuma Namazı" çıkışında, bir partiliyle "kavga" etmiş.
Hatta Milletvekili ve İl Teşkilatından yöneticiler de varmış diye.
***
Aydın'ın,
Kız kardeşleri bu "vakayı" şöyle anlatıyor.
Bir ay önce,
Kardeşim Milletvekili Cuma İçten'in bulunduğu bir ortamda, "tehdit edilerek" dövülmüş.
Milletvekili müdahale etmiş.
Ve Umut’a musallat olanlara gerekeni yapacaklarını söylemiş.
Meselenin,
Olduğu saatten itibaren bize de benzer yönde "ulaşan" bilgiler bu yöndeydi.
***
Umut'un,
Evli olan iki kız kardeşi, kameraya konuşuyor.
Ve dinliyorum onları, "neler" söylüyorlar diye.
Çiğdem Yıldız ve Sevgi Yoldaş!
Söyledikleri;
Doğrusu yenilir yutulur olmadığı gibi, "beyni de" zorluyor.
Açık adres veriyorlar.
Diyorlar ki;
‘Ağabeyimiz Parti içinde etkili ve yetkili biri ve onun azmettirdikleri öldürdü".
***
Daha da ileri bir ifadeyle.
Kız kardeşler iddia ederek, şöyle diyorlar:
"Bunu partinin üst tabaka yöneticisinden en alt çalışanına hatta partiye gidip gelenler dahi biliyor.
Bildikleri halde üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Hepsi katilden ve onun adamlarından korkuyor.”
***
Acı bir ifade.
Ürküten bir "sırlar" âlemi.
Umut Aydın,
Cinayetinin ardından geriye genç bir eş,11 aylık bebek.
Ve 3 gözü yaşlı kardeş.
Ailenin iddiaları bununla da bitmiyor.
Olayın içinde sır perdesi olduğunu,
Kardeşlerinin kendisini vurdurtan kişi veya kişilerin karanlık bir ilişkisini bildiği için öldürüldüğünü iddia ediyorlar.
Ne diyeyim; bunlar basit iddialar değil.
Hepsi de kamerada kayıtlı.
***
Şahsi,
Noktada diyorum ki röportaj cinayeti çözme konusunda "hayli" ipucu vermekte.
Ki Emniyete ve Savcılığa yol gösterici niteliğindedir.
Ailenin,
Üstüne basa basa bir çağrıları var. O da; "cinayetin faili meçhul" kalmaması için.
Diyorlar;
‘Olayın üstü kapatılmasın.
Partinin içindeki katiller sumen altı edilmesin.
Mermi dedikleri gibi enseden değil yüzüne gelmiş.
Başbakan sesimizi duysun.
Adalet ama adalet yerini bulsun. Ki kardeşimiz, mekânında huzur bulsun.
Biz de, yüreğimizdeki yaranın müsebbiplerini bilelim."
***
Evet.
Ailenin dışında da, bazı önemli şahsiyetlerle görüşmem oldu.
Şuan için;
Zanlı olarak iki kişi, gözaltında ve sorgulanıyor.
İsimleri "bilahare"
Hadisenin tüm detaylarıyla, "kamuoyuna" açıklanacak.
Dediğim gibi;
Bu cinayetin "gerekçesi" her ne olursa olsun.
Ki hakikat olan şudur;
Hiç bir masum görünen gerekçe ve savunma "cinayeti" meşru kılamaz.
O nedenle;
Beklenti de, istenilen de "adaletin, hukukun" tecellisidir.
Cinayetin.
Akan kanın yerde kalmamasıdır.