KİMLER VAR?…

Doğrusu!..

AK Parti cephesine bakıldığında…

Özellikle, Diyarbakır'a dair; "kulisler" ateşli..

Hayli yoğunluk var..

Ki, "kimler var" sorusuna, kimler yok ki, denilir?..

Ama!..

İsim nokta-i nazarına gelince; "öne çıkan" yok!..

Ancak, "teklif gelirse" varım diyen çok..

Tabi, konuşulan çok..

Bu isim var?..

Bu isimle diyalog var?..

Şu isim, şu olsa olmaz mı?…

Büyükşehir..

İlçe Belediyeleri..

Ki Meclis üyeleri aritmetiği de var; "bu buradan oy alır" minvalinden!..

Yani; falan, filan spekülasyonu!..

***

Dün AK Parti adına bir strateji ortaya koydum..

"Dava adamlığı" diye!..

Eğer ki..

Diyarbakır'a dair, "tabuları" kırmak..

Kaleyi fethetmek..

Kayyımla değil, "seçimle" idarede bulunmak isteniyorsa…

2003'ten bugüne!…

Parti kulvarında "yer almışlar…"

Bakanlar..

Vekiller..

Başkanlar...

İlçe Başkanları..

Yani topyekün; "data adamlığı" seferberliğiyle; "kollar-paçalar" sıvanmalı!..

Yoksa!..

24 Haziran'daki "seçim sonuçlarından" daha kötü bir sonuç..

Hezimet..

Var olanın; "kaptırılması" kaçınılmaz olur..

***

Ne diyordu Reis..

"Yaptıklarımızın karşılığını alamıyoruz..

Demek ki, yetersiz kalıyoruz..

Sahada değiliz..

Gönüllere dokunamıyoruz.. Birlik ve dirlik içerisinde değiliz!.."

Ders-i ibret..

31 Mart'a bu fikriyatla bakılmalı..

"Küçük olsun benim olsun" mantığı terk edilmeli..

Troyka..

Troller..

Partideki AKP'lilerin, "hegemonyası" kurulmalı!..

Evet, dün itibariyle "başvurular" başladı..

12 Kasım'a kadar!..

Kimler başvuracak..

Kimler başvurmayacak..

Göreceğiz..

***

Buarada, HDP de boş durmuyor..

Diyarbakır'ı "karargah" haline getirdi..

Yerelde "ittifak" arayışı var..

Kürt partileriyle görüşülüyor…

Henüz mutabakat yok..

12 Kasım'da "netleşecek" deniliyor..

Tabi adayların "tespitindeki" kriter de değişti..

Artık, "tepeden" değil…

Ya da, şuradan, buradan gelen "talimatlarla" değil...

Tabanın sesiyle; "adaylar" belirlenecek…

Geniş bir "mutabakat..!"

Buldan'ın dediği gibi; "sürpriz isimler" var..

Büyükşehir'e dair!…

Kesin olmamakla birlikte…

HDP şu fikriyatı öncü kılıyor..

Eğer ki AK Parti Nihat Hatipoğlu'nu gösterirse..

Kendileri de..

Ki kulis bilgisi..

Rakip olarak eski Diyarbakır İl Müftüsünü gösterecek..

Yani, iki dönemdir HDP'de Milletvekili olan Nimetullah Erdoğmuş…

***

Netice itibariyle!…

Saflar bugün itibariyle, "gelenlerle" bir görüntü verecek..

Ama!..

Diyarbakır'da 31 Mart son 20 yıllık zaman dilimi içerisindeki gibi!..

Seçim!…

AK Parti ve HDP arasında geçecek..

3'üncü alternatif yok..

Zaten olmadığı içindir ki; "zikzaklı" bir siyasi gidişat var..

Olsa idi!..

Kimse; "Diyarbakır'ı çantada keklik" görmezdi…

***

FENA KAPIŞILACAK?

İstanbul için…

AK Parti ve CHP fena kapışacak..

Öyle böyle değil..

Peki, "kim kimle" kapışacak?..

Sahaya "sürülecekler" kim?

AK Parti…

Ki şu anki tablo onu gösteriyor..

Binali Yıldırım..

Meclis Başkanı..

Türkiye Cumhuriyeti'nin de son; Başbakanı!..

Nitekim sorulmuş kendisine..

"Adaylık için ne diyorsunuz" diye..

Verdiği cevap. şöyle.

"Biz makamları mutlu olmak için değil, millete hizmet etmek için bir vasıta olarak görürüz."

Bu ifade çok şey içeriyor..

AK Parti'deki İstanbul rotası, Yıldırım odaklı!..

Ama!..

Numan Kurtulmuş da konuşulmuyor değil.

Konuşuluyor..

Hangisi olursa!...

***

Peki, CHP..

Farklı isim mülahazası söz konusu ise de!…

Oklar, Muharrem İnce'yi gösteriyor….

Tabi, İyi Parti'nin teklifi var..

Eğer ki uzlaşırsak!..

O zaman "bağımsız" aday olacak..

O kim olur..

Yeni bir isim mi, İnce mi?

Ankara mı?…

İstanbul'dan beter bir "kapışma" söz konusu!..

Tabi, isimler de çok..

Ama!..

CHP rotasında, Mansur Yavaş kesin gibi!…

Zaten; "başka da" yok…

Yavaş..

Denenmiş biri.. Ankara'nın "hassasiyeti" ve Melik Gökçek'in, "son hamleleri.."

Şansı, yüksek tutuyor..

***

AK Parti'nin "kaynayan" kazanında; pişirilen kim?!…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu..

Hazırda gözüken, konuşulan o!...

Netice!…

Daha zaman var; ama yarışın şuanki koşu bandındaki isimler böyle!?.

Partilerin ağır topları…

Zaman ne gösterir, göreceğiz!..

***

KAYYIM…

Kayyum mu.. Kayyım mı?..

Vekil mi?

Atama mı?

Her ne ise yerel yönetimlerde; "el değiştirme" diyelim..

Hafif deyimle..

Lakin görülen odur ki..

Bu sistemi, yani "kayyımı' kanıksar hale geldik...

Devam mı, olsun!..

Baksanıza medyamız bile; "kayyum bereketi" diyecek hale geldi?…