MALİK-İ EJDER'E SAYGISIZLIK!
İstirhamım!
Bu fotoğrafa dikkatlice bir bakmanız!
Bu resim, önceki gün çekildi…
Tarihi Sur ilçemiz…
Yer Balıkçılarbaşı semti..
Halk arasındaki tanımla ifade edersek "Aşefçiler" sokağı…
İlk bakışta…
Diyeceksiniz ki, ne var burada?
Sokak…
Ticari bir bölge...
Resimde görüldüğü gibi mefruşatçı bir esnafımız, "sokakta tezgah" açmış…
Mallarını sergilemiş…
Halılar var…
Battaniyeler var…
Perdeler var…
Esnaf; "müşteri" cezbetme adına; ney-i varsa sermiş…
Ne var bunda?
***
Şehrin her yerinde; "benzer" durum var…
Salt Diyarbakır değil…
Ülkenin her yerinde; "eski yerleşim" yerlerinde bu görüntüye rastlanır…
"Alış-veriş" bölgesi…
Olağan bir durum yok…
Haklısınız…
İlk etapta, "ben de" sizin gibi düşünmeye başlamıştım…
Ama sonra…
Sonrası mı; Fotoğraf'a, "pür dikkat" bakınca "işin ayrıntıda gizli" olduğunu gördüm…
Arka fon…
İşte o zaman, "hakikate" vakıf oldum…
Vay ki vay diye söylendim…
Tepki dolu bir ruh haliyle…
Nasıl olur diye?
Meğer ki..
Resim hiçte, "masumanelik" içermiyor…
Aksine çok ama çok "büyük" bir saygısızlığı yüzümüze vuruyor…
***
Tarihi Malik-i Ejder türbesi…
Türbeye karşı…
Vefasızlığı…
Sorumsuzluğu…
Maneviyatın "değersiz" görüldüğü bir şamarın resmi…
En önemlisi de…
"Bir mabedi, türbeyi" umursamaz hale "kendi elimizle" nasıl getirdiğimizi bize gösteriyor..
İnanıyorum ki…
Kadim şehri, Diyarbekir'i bilenler…
Gezenler, görenler…
Vaziyete, nail olmuştur…
Ve içlerinden şu duygu seli kopmuştur…
Bendeki öfke gibi…
Çünkü bu bölgede çocukluğum-gençliğim geçti…
***
Evet…
Diyorum ki,
Eeeyy…
Aşefçiler çarşısındaki o esnaf…
Türbenin karşısında olan esnaf…
Bir kaç parça, "mefruşatını" sergilemek…
Vatandaşı "cezbetmek…"
Ticaretine, ivme kazanmak için…
Sen…
Nasıl oluyor da…
Bin 200 yıllık tarihi bir geçmişe sahip olan Malik-i Ejder türbesini, bu hale getiriyorsun?
Vicdanen rahat mısın?
Cuma akşamları dahil..
Günün her saatinde, "insanların" ziyaret ettiği…
Dua edip, adakta bulunduğu…
Yerli ve yabancı turistlerin; "gelip görmek" istediği; böylesi bir "mabedi-türbeyi…" kamufle ediyorsun…
Yazık…
***
Öyle ümit ediyorum ki…
Bu yazı sonrası…
Bölgenin esnafı, vaziyete hassasiyet gösterecektir…
Çünkü oradaki birçok esnafı tanırım…
Kimi çocukluk arkadaşım…
Kimi de, tanıdık, bildiğim kişilerdir…
Hele ki, "dini hassasiyetlerini" kimse tartışamaz…
Sanırım…
Bugüne kadar pek, "dikkat" edilmemiş olunacak ki…
Bu görüntü, hala vaki...
Türbe etrafındaki; "o tezgâhları" kaldıracaklarına inanıyorum.
Ki saygın bir ortam, yaratılacaktır…
***
Çünkü görüntü her yönüyle; "yakışmıyor?"
Semt ahalisine de yakışmıyor…
Bu minvalde bir hayli serzeniş ve tepkiler aldığımı da ifade edeyim…
Lakin bu resmi ve uyarıyı…
Yine o bölgenin; "eşrafından" aldığımı da beyan ederim…
Yani Malik-i Ejder'e bir saygısızlık var…
Ve bu saygısızlığa, gelen tepkiler var…
Beklentim; hassasiyetin ikmali…
Çirkinliğin "son bulmasıdır?"
***
GENÇLER EVET ÇIKACAĞINDAN EMİN
Metropoll Araştırma Şirketi sahibi Özer Sencar'a göre gençler sandığa gitmeme eğiliminde.
Bu eğilimin nedeni ise gençlerin sandıktan çıkacak sonuçtan emin olmaları.
Anketlerde genç seçmenlere sorulan "Referandumun sonucu ne olur?" sorusuna katılımcıların yüzde 56'sı "Evet çıkar", yüzde 31'i ise "Hayır çıkar" yanıtını verdi.
***
Sencar "İşsizlik oy verme davranışını ya olumsuz ya da sandığa gitmeme şeklinde etkiler" yorumunu yapıyor.
MetroPoll'ün anketine göre, 18-24 yaş arasındakilerin yüzde 19.5'i hala kararsız.
Sencar bu kesim "muhtemelen aynı zamanda sandığa da gitmeyecek olanlar" diyor.
Şimdi 16 Nisan'da onların ne karar vereceği merak ediliyor.
***
Gençler Ali.. 21 yaşında… Lise mezunu.
Ailesinin otoparkını işletiyor.
Referandumda oy kullanıp kullanmayacağı sorusuna verdiği cevap…
"Vatan söz konusu olunca tabii ki sandığa gideceğiz ve ‘evet' diyeceğiz…"
Yanıtı böyle…
Kararını da;
"Görünen köy kılavuz istemez, yapılan iş ortada, kişiler ortada, Türkiye için her şey daha iyi olacak" diye açıklıyor…