MEB'DE ATAMA KAOSU!

MEB'de neler oluyor?

                      

Sahi.

Öncelikle, İl Müdürü'ne bir hatırlatma yapalım.

Malum,

İl Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın da huzurunda yaşandı.

Diyarbakır.

Eğitim'deki "başarı" oranı neden ayıpların ötesinde.

Bunla alakalı; "ev ödevi" verilmişti.

***

Ne yazık ki.

Hala bu "ev ödevi" bana ulaşmış değil.

Neden?

İvedi olarak, bekliyorum.

Biliyorum ki.

Diyarbakır ahalisi de, veliler de öğrenciler de.

Öğretmenler bile.

***

Diyarbakır.

Koca metropol bir kent.

Okul.

Dershane.

Öğretmen.

Ve derslik ölçeğinde, "Avrupa Standart’ına" yakın.

***

Ama gel gör ki.

Sınavsal "başarı" sıralaması, 50-60'larda.

Yazık!

Her yıl "başarı" sağlanması gerekirken.

Biz.

Herkes gider Mersine biz gideriz tersine misali.

Geriliyoruz.

***

Gelirsek.

Son dakika "neler" oluyor mevzusuna.

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Yunus Memiş.

Dün bir mail attı.

Müdür ve Müdür Yardımcısı "atamalarıyla" alakalı.

***

İddiasına göre.

İl Müdürlüğü, "atama ve görevlendirmeleri".

Kendisinin "açıkladığı" takvime göre yapmamış.

Bilakis, "uzatma ve ötmelerle" belirsiz bir ortama sebebiyet vermiş.

***

Diyor ki;

2 Ekim'deki "atamalar" kaos üretecek.

Sınıf "öğretmenin" okul müdürü olarak atanması.

Hele ki, "ortaokula" atama yapılması.

Mağduriyetlere "sebebiyet" vereceği gibi.

İleride "norm kadro fazlalıklarıyla" eğitimde kaosa neden olacak.

***

Bir diğer iddia ise.

Atama yerleri belli olan idariciler için.

Yerler belli, ama idari kararname yok.

Tabi.

Ülke genelindeki birçok ilde bu işler "çözüme" kavuşmuşken.

Biz de.

Nerdeyse "öğretim" yılı birinci ayını geride bırakıyor.

Hala, "idari" belisizlik yaşanıyor.

***

Velhasıl.

MEB.

İdari yapı "işlevinde" bile kör topal ilerliyor.

Eğitim-öğretim de ha keza.

Eee.

Hal-i vaziyet böyle devam ederse, ne olacak?

Korkarım ki.

Hiç hoş olmayan hadiseler, olsun.

***

Aman ha.

Pür dikkat ve hassasiyet.

Malum.

İl Valisi Mustafa Kıraç bir süre yok.

Hac farizasını yerine getirmek üzere, "Kutsal topraklara" gitti.

***

Diyeceğim;

Allah kabul etsin.

Tabi vekâleti alan, "Vali yardımcımız da" bu duruma eğilim göstermeli.

Ki sorumsuzluk "ikmal" olacak bir mevzuyu engellemiş olur.

Bilinmesini istedim.

***

ÖLÜMLERİ BİLDİRME BAŞARISI!

Maşallah!

Nazar değmesin;

Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, Türkiye üçüncüsü olmuş!

Şaşırdınız değil mi?

Doğrusu, bende ilk etapta şaşırdım.

Nasıl, oldu diye?

Meğerki.

Bu başarısı, "ölümleri" tez bildirmektenmiş.

Ne demek bu?

Hastaneye intikal eden ağır hastalar var ya.

Tıbbi olarak "beyin ölümü" gerçekleşen hastalar.

Bunların ivedi bir şekilde Sağlık Bakanlığı'na bildirmek.

***

Yani, "Bitkisel hayata" giren hastanın organından yararlanmak gayesi.

Bildirmede ki gaye bu.

Ki, "Organ Nakli'ne" uygunluk ve destek olunabilinsin.

Tabi en önemlisi de.

Hasta yakınıyla, "temas" kurulmasına fırsat yaratmak.

Diğer yandan;

Organ ihtiyacı olana "hayat" şansını sağlayabilmek.

***

Ne diyelim.

Güzel ve kıymetli bir hizmet.

Tebrik ediyorum.

Pek tabi ki, "servis hekimlerini"

***

İnşallah bu başarı,

Sağlık hizmetlerini üretmede,

Organ nakli gerçekleştirmede,

Ve tabi ki.

"İdari" aktivitelerin performansında da gösterilir.

***

İşte;

Burada da başarılı olunursa.

O zaman.

Kent ahalisi olarak gönül huzuruyla seviniriz.

Ve tabi ki Eğitim ve Araştırma Hastanemizle" gururlanırız.

Sağlıkta "kalitemiz" bu diye.

***

Ama velâkin.

Hal-i vaziyet bu gururu bize çok görmekte.

Çünkü yönetimle alakalı;

Enva-i olumsuzluktan bahsedildiği gibi.

Ciddi şaibelerden de söz edilmiyor değil.

***

Hatta; Yönetimsel bazda.

Borçlar dâhil olmak üzere.

Geçmişin de kalıntılarıyla, ülke sıralamasında sona doğruymuş.

Kamu Hastaneler Birliği.

Hastanelerdeki "yönetimi" alalı bir yılın üzerinden zaman geçti.

Ama hala.

Hani derler ya, "elle tutulur-gözle görülür" yapım değişimi yok.

Yıkık ve dökük, çukur açmaktan başka!

***

Neyse!

Fazla bir yükleme yapmayalım.

Diyecekler ki.

Bu başarımızı "kıskanıyorsunuz?".

Bilakis, sevindim.

Her ne kadar "ölümleri" bildirmekle sevinilmez ise de.

Hassasiyet "açısından" tebrike layık ve önemli.

***

Yönetime bir hatırlatmam var.

Malum,

Önceki yazılarıma ilişkin.

Bir rapor.

Ve bir dizi soruya cevap gelecekti.

Ne yazık ki, gelen giden yok.

Bekliyorum.

Yoksa "unuttular mı?".

Bizden hatırlatılması.

Sonrası…

Kendileri bilir…..!