MESELE EKMELEDDİN DEĞİL Kİ?

Anlayın artık.

Kemalistler.

Ulusalcılar…

Siz, sol geleneğin tekçileri, bilin.

MHP'liler siz de unutmayın.

Türk milliyetçileri.

Ülkücüler.

Sizler de, anlayın arttık be kardeşim.

Saadetçiler. Pek tabi ki, "sizlerde" anlayın.

Yeter artık, tepinmeniz.

Kavrayın artık, şu Ekmeleddin İhsanoğlu'nu!

***

 

Heeyyy! 

Sizlere diyorum.

Özellikle, siz CHP'liler.

Ekmeleddin dokunuza uymayabilir.

Siyasi kulvarınızda, "top toplamamışta" olabilir.

Aynı havayı, solmuyorsunuz da?

Hatta kafa yapınızda bir değil.

Belki aynı secdeye de gitmemişsiniz.

Tokalaşmanız, abdest bile bozabilir.

Siyasi DNA'nız da ters olduğu gibi.

***

Ama görün be kardeşim.

Maşallah deyin!

Nasıl da buluştunuz "bir Çatı" altında!

Ama mayasız "hamur" gibisiniz!

Şunu iyi ve net olarak bilin.

Gaye, "hamuru" fırına vermek, oradan Ekmek pişirip, yemek değil.

Hiçte böyle bir düşünce yok.

Ne sizde var, ne de sizin liderlerinizde.

Aynı zamanda, "size çatı" adayı aklını verende?

Olmaz da!

***

Çünkü Parti liderleriniz.

Parti yönetimindeki zevat dâhil olmak üzere.

Hiç bir zaman; buna efor zaten sarf etmedi.

İşte arıza-i durumunuz da buradan gelmektedir.

Ama bilin artık, "mesele" bu değildir?

Mesele.

Ne Ekmeleddin meselesi.

Ne de, Köşk'e çıkma, hesabı.

Amaç farklı.

***

Tıpkı masumiyet karnesinde kendinizce gördüğünüz Gezi Parkı eylemi gibi.

O günü hatırlayın beyler.

Gaye, bir iki ağaç mıydı?

Hiç olmadı ki?

Amaç neydi; Siyasi "devrim".

Hükümeti "alaşağı" etmek.

Şuan ki hesapta bu.

Ekmeleddin’i öyle görün.

Erdoğan "karşıtlığı", Tayyip'in devrilmesi diye!

 

***

Onun için.

İç kavganız, ayrılık düşünceniz.

Kendi içinizden, "alternatif" aday arayışınız.

Hali hazırdaki, hedeften uzak.

"Beyhude" bir çıkış bu.

Gelin, bu "maharetinizi", eksen değiştiren Liderlerinizin "koltuklarında" icra edin.

Çünkü "amaç bu değil" sloganı, artık dış oluşumların "kuklası."

***

Ekmeleddin bir proje!

O projenin de mimarı, Pelsinvanya.

Kılıçdaroğlu da,

Bahçeli de,

Ve uvertür küçük destekçi oluşumlar da figüran.

Hali hazırda emir komutaları tamamen, Okyanus ötesinden almaktadırlar!

"Siyasi hırsları" galebe çalmış haldeler.

***

Benlik kaybı.

Hoca efendi ne derse o!

Oranın da hedefi herkesin malumudur?

Ne Köşk'tür,

Ne Türkiye'dir,

Ne de, "Çatı Partilerin" gelecekleridir.

Amaç!

Tek hedef var.

O da Erdoğan'ı "Köşk'e çıkarmamak".

Kim çıkarsa çıksın.

Yeter ki, Erdoğan çıkmazın.

Hedefi; O'nu alaşağı etmek, AK Parti iktidarını devirmek…

***

Görün.

Oslo'da beceremedi.

Gezi Parkı'nda, amacına ulaşamadı.

17 Aralık.

25 Aralık bombası tutmadı.

Kumpası, kumpasla ele verdi.

Yani; Kep düştü kel göründü!

***

 

Onun için;

Ekmeleddin'e neden aday oldun, çatıyı niye kurdun diye kızmayın.

O projenin, "ilk" halkası ise de; lokomotif değil.

En masum, kullanılan kişi.

Çünkü, şuan en çok yıpranan kendisi.

Hem muhafazakar kimliği.

Hem, bir ömür verdiği hayat felsefesi.

***

Siyaseti bilmiyor.

Hele ki, "ayak oyunlarını, kirli dolapları".

Harcanıyor.

Çünkü hal-i hazırda İhsanoğlu her çevreden "eleştiri" silesi alıyor...

Durduğu yer, hem muhafazakâr camia tarafından hem de CHP tabanı tarafından reel ölçekte sorgulanmaktadır/eleştirilmektedir.

İki tarafça söylenen şu

"Sen ne yaptın, sen kimsin be kardeşim?"

***

Bence;

Kızacak, eleştirilecek, tavır konulacak, hesap sorulacak varsa oda Ekmeleddin değil.

Kirli siyaseti, kendine ilke edinen "Parti liderleridir".

En önemlisi de; kariyer tükenişinde "kendini inkâr" edenlerdir?

Hesap sorulması gerekenler onlar!

Velhasıl!

Tabiri caizse, A'dan Z'ye bir çelişkiler yumağı bu "Çatı" profili süreci.

İşin içinden; nasıl çıkılacağını bilmem.

Ama bildiğim şudur ki;

Anlama arızası yaşayan, çelişkileri içerisinde boğulan "Çatı destekçisi" partilerin mayasız bu hamuru, pek randıman vermeyecek!

***

Buarada.

Erdoğan'ın Köşk adaylığı dün itibariyle kesinleşti.

Şöyle ki; Cumhurbaşkanı Gül'le dün İstanbul'da "istişare" yaptı.

Ki istişare öncesi, Gül "bir daha aday olmayacağım" mesajını bir kez daha tekerrür etti.

Yani, artık Gül şuan için "siyasi kulvarda" yok.

Seçim sonrası ne olur, onu birlikte göreceğiz.

Erdoğan kesin kez, AK Partinin Köşk adayı.

***

Ekmeleddin İhsanoğlu.

Dün, Cumhurbaşkanlığı adaylığı başvurusu yapan ilk isim oldu.

Erkenci!

111 CHP'li. 52'de MHP'li. 2'de Bağımsız Milletvekilinin imzasıyla; Çiçek'e başvuru sunuldu.

Bugün de, muhtemelen, HDP'nin adayı açıklanacak.

Ki, Selahattin Demirtaş gösteriliyor.

***

Sonuç itibariyle!

Haftanın ilk günü itibariyle Köşk adayları 'seçim için" arz-ı endam ederek, sahaya çıkacak.

Peki, ilk turda ne olur?

Doğrusu, hemen cevap biraz, peşin hükümlülük arz eder.

Ama "Görünen köy kılavuz istemez" sözüyle.

Hal-i hazırda, bu sıkleti kaldırabilecek tek kişi var o da Erdoğan.

Malum, Çatı'daki "girift" yapı.

Demirtaş'ın profili.

Köşk için, yüzde 54 ila 58 bandında Erdoğan'ı gösteriyor.

Bakalım; 10 Ağustos neyi gösterir.

***

Doğrusu!

10 Ağustos Türkiye için bir milat niteliği taşıyor.

Demokrasi. Ve Halk birlikteliği açısından.

Tabi ki, Siyasi Parti liderlerinin "varlık" konumları için de, hesap sorgulayacak.

Özellikle; çatı adayı"nın bedeli istenecek?

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli "liderliği" açısından.

Ama. Kazanan her kim olursa olsun, "halk tercihiyle" kazanan Demokrasi olacak.

İşte bunu, artık iktidar da, muhalefette küskün partiler de "bilmeli?"

Çünkü "halk" sandığa gidecek, "parti güdümündekiler" değil.