MİLLET BAHÇESİ..!
Sahi!…
Diyarbakır'ın "özeline" ilişkin, sorar isek!..
Ki sormalıyız?..
Şu bizim "Millet Bahçesi" projesinin akıbeti ne oldu?…
Proje var mı, yok mu?..
Yapılacak mı, yapılmayacak mı?
Yoksa ifade edildiği gibi; "o vaat askıya mı" alındı?..
Ne oldu?…
Doğrusu "sorular silsilesine" cevap "büyük bir meçhuliyet" arz ediyor?..
Çünkü yanıt yok, veren de yok?…
İlgili kurum dahi; "vaziyetten" ırak bir fikriyata sahip!…
Ne diyor Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ufuk Nurullah..
Diyor ki…
"Millet Bahçesi'yle ilgili bize ulaşan herhangi bir bilgi yok?.."
***
Vaziyet bu ise!..
"Vahim" bir çelişkiler yumağı söz konusu…
Birileri; "birilerini" aldatıyor?..
Ve birileri; Erdoğan'ı "sözünü tutmayan lider" konumuna sokuyor?
Halk nezdinde; "itibardan" uzaklaştırıyor..
Kabul edilmez bir durum…
Hiç de iyi niyetli bir hal değildir...
Çünkü, bu proje, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "vaadi" idi…
Tıpkı, "Millet kıraathaneleri" gibi..
Millet Bahçesi de…
Hayrı da, günahı da, vebali de, ondan sorulur?.
***
Millet bahçesi!..
Erdoğan durduk yere; "projelendirmedi?"..
Mazisi var..
Osmanlı kültüründen gelen bir "yaşam" kulvarıdır, Millet Bahçesi!..
150 yıllık bir geçmişe sahip..
Ki ilki Sultan Abdulaziz döneminde; "Taksim'de" yapıldı?..
Bilahare, Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir tarafında yapıldı?
Dinlenme..
Eğlenme…
Kültürel ve sosyal donatıların yer aldığı; "yeşil" bir alan..
Yani kentin; "huzurla nefes" alınabileceği mekan!…
***
Pek tabi ki salt Diyarbakır'a özgü bir proje ve vaat değildi bu!!..
Türkiye'nin 81 İl'inde yapılması öngörülen bir proje idi!…
24 Haziran seçimlerinde; "miting meydanlarını" hayli coşturdu?
Çünkü "millet" ifadesi geçen her cümle ilgi görmektedir!..
Hele ki projeler heyecanlandırır..
Vatandaşı "cezp" eder…
Nitekim Erdoğan "seçim döneminde" gittiği her ilde bunun vaadini verdi?…
Hatta, "yapılacak yerleri de" tek tek beyan etti…
Ki, Diyarbakır projesi için de, "eski stadyumun" yerini adres göstermişti?
O gün büyük alkış almıştı..
Coşku yüksekti!..
***
Öyle ya!.. Burası da; "birilerine" rant planıydı.. Şehrin; "yeşile" hasret bölgesi; "betonlaşacaktı?"..
AVM..
Konut..
Yani "devasa, çok katlı" yapılar inşa edilecekti..
TOKİ patentiyle!…
Ana aktör; Diyarbakır'ın "troykası..!"..
65 milyon liralık bir rant; "sirkülasyon" odaklı idi..
Tabi; "bölge beklenen cazibeyi" vermedi?..
Yani "rantta beklenen" sağlanamadı, iş yavaşladı..
Ne tesadüftür ki, "Millet Bahçesi" proje olarak imdada yetişti..
***
Aslında iki taraf için de; "kazanç" sağlayacaktı…
Özellikle, Diyarbakır..
Yani kent ahalisi için; "bir yeşil" alan olacaktı?..
"Betonlaşmadan" kurtulacaktı..
Yenişehir ilçesi..
Ki Bağlar ve Sur içi bile; "alanın yeşilliğinden" faydalanıp, temiz hava alacaktı?..
Tabi ki, "beklenen rantı" alamayanlar da, "istediklerini" devletten alacaklardı?..
Gerek inşaat, gerek "istimlak?" açısından!!..
***
Ama velakin!..
Görünen o ki; "iş bilinmez" denkleme dönüştürülmüş..
24 Haziran'ın üzerinden; 6 ay geçti..
Aha da; yerel seçimlerin takvim yaprağı düşmeye başladı..
Ki, üç aydan kısa süre var…
Lakin…
Ne çakılan bir çivi..
Ne dikilen bir ağaç..
Ne de, "millet bahçesine" dönüştürülmesi yönünde bir emare var..
Zerresi- yok!..
31 Mart'a dönük bir vaat ve seçim projesi olur mu?…
Olsa da, olmasa da; "kıymeti harbiye’si" kalmaz..
Şöyle ki…
"Verilen söz zamanında" kıymet ve güven tesis eder…
***
"Millet Bahçe-si-miz"'ın akıbeti hal-i hazırda bu seyirde…
Konu ettik..
Sorumuzu da ikmale getirerek; "kimin ne cevabı var" diyoruz..
Özellikle..
AK Parti Milletvekilleri..
İl Valisi..
Büyükşehir Kayyumu..
Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğü..
Tabi ki; ilgili bakanlık ne der bilmem?…
Ama ne derlerse desinler…
Mevzuya Cumhurbaşkanı "vakıf" olunca; biliyorum ki "çok şey" söyleyecek?
Özellikle; "verilen vaat" yani "sözünün yerine" getirilmeme haline?…
Halk deyimiyle, sözünün eridir..
Bugüne kadar; "ne vaat etmişse, ne sözü vermişse, yerine getirmiştir?"…
İnanıyorum ki, tepkisi sert olacaktır?..
Ve şunu diyecektir…
"Bu nasıl bir keyfiyettir ki, "park-bahçe" diyorsunuz, ama "Millet Bahçesi'ne" fransız kalıyorsunuz..
Niyetiniz ne?…"
Ve biliyorum ki o birileri yine; "ama, ama ama..!" diyecek..
***
PAZARLIK SONUÇLANMADI?
Okurlar soruyor..
Özellikle AK Parti'nin Diyarbakır "İlçe Belediye Başkan" adayları; ne oldu?
Kim olacak?..
Ne zaman açıklanacak?..
İlçeler için; "hazırlanan, konuşulacak projeler" var mı?..
Kayyum ne yapıyor?...
"Seçim startı" ne zaman verilecek?..
Tabi ki, HDP neden bu kadar "ketum!.."
Büyükşehir..
İlçe Belediyeleri için; "kim aday olacak, kimler var, başvuranlar?"..
Yani; bir dizi soru..
Partiler cephesindeki "cevap" onlara ait..
Ama bizdeki cevap; "pazarlıklar henüz sonuçlanmadı?"..
Kim ne alacak?
Kim ne verecek?…
Ha bu arada; "Milli Piyango" çekilişini bekleyen de var?..
Ya "tutarsa..!"
***
ANKARA ÇANTADA MI?…
Herkesin ağzındaki; "sakız..!"
CHP'liler..
Ki, Ak Parti'ye küskün olanlar da, olmayanlar da çiğniyor..
Genel bir kanı diyelim..
CHP bu kez; "Ankara'yı "garantiledi gibi!?..
Peki, sürpriz mi?…
Bekleyip göreceğiz…
Eee "sandık" en doğru söyleyendir?…
Mansur Yavaş'ın rakibi Mehmet Özhaseki!…
Ankara için; "soluklanan" bir isim değil..
Ki Kayserili oluşu.. Ankara için kent milliyetçiliği açısından; "itici" olabilir mi?
Ankara "bizden değilse, olmazı" aşmıştır..
Eksi değil..
Ama Mansur Yavaş için kısır ve eksiler de; "yok değil?"..
Mesela; "istemiyorum yan cebime koy" duruşu..
Sanırsınız ki!…
"Bulunmaz hint kumaşı mübarek.."..
Ankara ona mecburmuş?..
Ama şu hakikati unutmayalım..
Şu sandık var ya; "burnu kaf dağında" olan çok kişiyi sürtmüştür?..
***
PAPAĞANDAN ÇIKARILAN DERS?…
Papağan Bahtiyar..
Hafta sonu konu etmiştim.. Mevzunun "derinliği" noktasında..
Diyorum ki..
Hadise'den bir ders çıkaralım..
Ki o derste şu…
Her kim, "hayvana" işkence ediyorsa..
Şiddet uyguluyorsa..
O'nu öldürüyorsa..
Bilinmelidir ki; "o kişi" insana da, insanlığa karşı da; "canidir?"…
Saldırgandır…
Şuursuzdur..
Pek tabi ki, "İnsana karşı" saldırgan kişi..
Ki aile içi şiddette buna dahildir..
Aynı minvalde; o kişi "hayvana ve hayvan haklarına" karşı canidir?..
Çünkü ikisinin de karakterinde; "vahşilik" var?
FIRINCILAR TEPKİLİ…
Bir saniye..
Hemen lafa girmeyin.. Öyle "zam, mam" yok… İstemiyorlar…
Adamlar zikretmiyor da..
Bilakis; "tepkililer?"..
Vatandaş "pahalı ekmek" alıyor diye..
"İndirime gidilmeli?"..
Diyorlar ki..
Un Fabrikaları..
Sahipleri; "krizi, döviz kurunu" bahane edip; "un torbasının" fiyatını yükselttiler..
Zam yaptılar..
Biz fırıncılar olarak da; "zorunlu ekmeğe" zam yaptık.. Ya da gramaj düşürdük..
Şimdi..
Döviz düştü.. Kriz kısmı-i olarak dağıldı.. Yakıtta, "indirim" var..
Peki; un üreten fabrikalar niye "un torbasının" fiyatını düşürmüyor?..
Fiyat indirimi yapmalı.
Ki biz de, "ekmekte fiyat indirimine" gidip "vatandaşta ucuz ekmek" alabilsin…
İşte hakikat bu!..
Bravo bizim Diyarbakırlı fırıncılara..
Helal olsun..
Eee; herkes hakkıyla iş yapsa, hakkıyla konuşsa "vaziyet böyle mi" olurdu?
Değil..
Diyorum ki, bu çağrıya, bu beyana ilgili ve yetkili zevatta kulak verse..
Onlar da makam ve mevkilerini; "hakikat" ölçeğinde, işletse!…
Mesela; "fabrika" denetimleri..
Nasıl ki, marketler denetime tabi tutuldu da "fırsatçılar" kısmen de olsa "dizayn" edildi..
Bu alana da, böylesi bir hamle şart..
Hadi bakalım; "Fırsatçılara fırsat" vermeyelim!?.