NE YAPSAK DA GÜNDEME GELSEK?
Gündem olabilmek.
Gündeme,
Gelebilmek, sözü edilen olmak!
Elbette ki,
Bir siyasetçi-politikacı için "önemlidir".
Olması gereken de; bu.
Hele bir de;
İktidara mensup ise, "gündeme" gelebilmek, gelmesi, kaçınılmazdır.
Ama nasıl olacak bu?
İşte bizim de;
Hasb-i halimizdeki "zurnanın" zırt" dediği yer, burası.
***
"Nasıl,
Neyle gündeme gelmek, gelebilmek, gündem olabilmek."
Gayet tabi ki;
Yaptıkları ve yapacaklarıyla, "bu mümkündür"!
Yani,
Önemli icraatlarda bulunacaksınız.
Memleketin,
Çözüm bekleyen sorunlarına "kafa" yoracaksın.
Kendine,
Milletine "yakışan" zihniyet ikmaliyle, "projeler" üreteceksin.
Meclis,
Kürsüsüne çıkıp, "ahalinin" sorun ve isteklerini deklare edeceksin.
***
Tüm bunları ikmal ettikten sonra.
Çıkacaksın;
Kamuoyunun önüne diyeceksin işte; bu benim eserim,
Bu benim, "ahalime" kazandırdığım, diyeceksin.
Bunu,
Hak getirdiğinde, " o zaman", helal-i hoş olur, "gündem ve gündem olabilme" hakkın!
Kimse de itiraz etmez.
Hele, alay konusu olmak.
Ya da medya içerisinde; "medya maymunu" diye anılmasın.
Bilakis;
Alkış alır, güven kazanır, ilerisi için "daha bir seçici" olursun.
Biz de;
Bizim gibi düşünenler de.
Güçleri yettiği derecede; "yiğidin hakkını verir?"
***
Ama yok.
Farklı bir profil çizildiğinde, işte "orda" dur demek lazım.
Bazıları var ki; "pes" dedirtiyor.
İsim,
Veya şu bu, demek istemiyorum.
Ama,
Ahalinin "gündem olabilme" noktasında hayli uğraş içerisinde olanı biliyor.
Ancak,
Onlar bu durumun farkındalar mı, değiller mi bilemiyorum!
Lakin,
Haberdar olmamaları, "imkânsız".
Çünkü
Kendi sekreteryalarında "gündeme gelmeleri" "noktasında "konular" üretiliyor.
***
Doğrusu istenseniz;
Kamuoyu adına icra ettiğimiz bu mesleğin bir çalışanı olarak.
Son zamanlarda;
Yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve şahit olduklarımız, "mide bulandırır" halde.
Gına getir cinsten.
Öyle ki;
Televizyonlardaki pembe dizileri.
Ve film arası "reklâmlardan" daha sıkçı hale gelmeye başladılar.
Hele biri var ki; "sormayın".
Ne yapsak,
Ne etsek de "gündeme" gelsek, gayretkeşliğinde!
Havadan-sudan;
Akla ziyan mevzulara bile "benimde sözüm var" diyor?
Dediğine de;
Medyayı ve iletişim araçlarını, kullanarak, "prim" kazandırmaya çalışıyor.
***
Sosyal paylaşım sitelerinden tutun da.
Gazetelerin,
Maillerine, basın çalışanların "cep telefonlarına".
Seç-beğen misali;
"Gündem olabilmek" için, sekretaryasının ürettiği "sözde" haber ve yorumlar!
Değersiz.
Habersiz niteliği olmayan, konular.
Gaf'lar da sıralamıyor değiller.
Bazen sıkıştıklarında ise, "u" dönüşü yapıyorlar, ben söylemedim.
Bildikleri;
Parti liderinin "söylediklerini" tekrarlamak.
Varsa,
Bakan ve Genel Başkan Yardımcılarının "sözlerini", papağan gibi, aktarmak.
***
Daire müdürleri.
Bölge müdürlerinin "açıklamalarından", notlarla.
Döktürürler;
"Biz, seçim bölgemizi cennet bahçesi yapacağız."
Ya da ülke de; "huzurun ve barışın" elçileri olacağız.
Ama ilerisi yok.
İşte bu hali vaziyet yüzündendir ki;
Gazeteciler arasında espri konusu oluyorlar.
Bazen;
İş zıvanadan çıkıyor.
Bir kare resim; "iki ayrı" şekilde, basına servis ediliyor.
Karedekiler;
Kendi meşreplerine göre "lügat ve tasarım" icra ediyorlar.
Sonra da;
Alın size "gündeme gelebilme" sevdası.
Bu tablo;
Hani gündeme gelmek için her yola başvuran sözüm ona sanatçı bozuntuları var ya.
İşte onların yaptıklarını akla getiriyorlar.
***
Her ne kadar;
Demokrasi için her yol mubah deniliyorsa.
Galiba;
Bu düşüncedeki siyasilerimiz için de, "gündeme gelebilmek için".
Medyayı,
Kullanmada her yol "mubah" görülüyor.
Peki,
İsim vermeden, ne diye bu kadar sözcükleri sıraladığıma gelince!
İşin başındalar.
Belki, Okur-lar-da, "farkına" varırlar.
Biz den;
Bir ağabey uyarısı, olsun.
Ama şunu da ifade edeyim Aynı, karakterde ısrar ederlerse.
Öyle inanıyorum ki;
Bu yazıyı hatırlayıp,
Benden önce, sizler ve onlara en yakın olan kişiler o zaman "kral çıplak" gerçeğiyle..
Yüzlerine açıkca ifade edeceklerdir;
"liyakatiniz" meğer bu kadarmış?
Ne diyeyim; tabi arif olan anlar....