Neşter derinden vurulmalı?
Vay be!
"Bir dokun, bin ah işit" dedikleri bu olsa!
Ya da küçük bir neşter, "kirlenmişliği" ortaya dökmeye yeter.
Aynen de öyle.
Baksanıza!
Dün buradan kaleme aldığım, "Doğrudan Yolsuzluk" başlıklı yazım var ya!
Tabiri caizse; "yer yerinden oynattı".
***
İnanılmaz tepkiler aldım!
Bir de, "peş peşe" sıralanan ihbarlar.
Daha neler yok ki?
Hepsini not aldım.
Ve zaman tüneli içerisinde, "inceleme ve araştırma" temininden sonra, sizlerle paylaşacağım!
Çünkü biz yazdığımızda birileri de çıkıp "abartıyorsunuz" diyor.
Eee.
Zulfiyare dokununca söylenen olur.
Kim ne derse desin; 'kurumlar" son bahar mevsiminde ağaçların döktüğü yaprak misali.
Dökülüyor!
***
Demiştim ki,
Resmi kurumlardaki yıl içerisinde "doğrudan" alımlar!
Malzemelerin "Aciliyete".
Ve "alımlardaki" sıklık oranı.
Bir de, "kimden, hangi fiyatla" alımların yapıldığı.
Tabi ki, bazı kurum isimlerini de zikretmiştim.
Bunlar dahil diyerek, "ivedilikle" neşter vurulması gerekir çağrısını yapmıştım!
"Tez elden..."
***
Dedim ya!
İnanılmaz tepkiler aldım dün.
Özellikle.
Kurumlardaki birçok şube müdüründen...
Yazılana-çizilene getirdiği yorum; "yazdıklarınız devede kulak bile" değil.
Yani, "doğrudan alım" tamamen "ranta" dayalı bir sistem dediler!
Müdür ve alım yetkilisinin insiyatifinde "her şey".
İşbitiriciliğe matufsa, "kılıf hazırdır" doğrudan alım!
***
Tabi, bu itham.
Elbette ki, tüm kurumları kapsamayacağı gibi.
Dürüst, şerefli.
Vicdanıyla.
İzanıyla.
Doğru ve şeffaf yönetim, anlayışıyla "hizmet" yapan!
Hakkı, hukuku bilen tanıyan "idarecileri" tenzih ediyoruz.
Onlara bir sözümüz yok.
Olamaz da!
***
Üstadın ifadesiyle.
Zaten bir de onlar olmazsa idi.
Bugün yeryüzünde;
Ne Türkiye'nin "resmi" yapısı,
Ne devlet mekanizması,
Ne de kurumları "iş görürdü" ne de devlet diye bir olgudan söz edilirdi.
İyi vardırlar.
***
Ancak!
İl Valisi Cahit Kıraç'tan.
Ve tabi ki, "ilgili kurumların" merkezleri.
Bölge müdürlükleri!
Özellikle, 2013 yılına ait "doğrudan temin ve alımların" envanteri çıkarılsın!
Fiyat farkları.
Malzeme ve sıkça alım yapılan firmalar!
Gösterecektir ki, "bahse konu" mevzuu sıradan bir yolsuzluk hadisesi olmadığı.
***
Hele hele.
Kısa süreli "pazarlık" usulü hizmet alımları var ya.
Maazallah!
Mesela.
Yemek.
Temizlik.
Otomasyon.
Hatta Güvenlik ihaleleri.
Belli bahanelerin ölçeğinde, "üç ya da 6 ayda" bir pazarlık usulüyle hizmet alımı yapılıyor.
***
Ve ne hikmetse!
Ne kırım var,
Ne firma rekabeti var yok.
Bol bol teşekkür ve yüksek fiyat var.
Ki "adrese" teslim, işi yürüten "yürü ya kulum" desin!
Küçük bir neşter!
Görülecektir bazı kurumlar bu işi "gelenek" haline getirmiş.
Öyle ki, "4–5 yıldır" aynı sistem devam ediyor.
***
Bir de bu büyük işlerdeki, "küçük hırsızlıklar".
Ki bilahare, "büyük" meblağları buluyor.
İş bitiricilik.
Örnek vermek gerekirse.
Yemek alım hizmeti!
Malum kişi başı ve öğüne göre hak ediş hazırlanıyor.
***
Ne var ki.
Adidasyon.
Kişi sayısı, "sanki hiç eksilmiyor" her daim aynı.
Hastane ful.
Yatakların hepsi dolu.
Hasta bakıcılar ve personel de ful.
Kimse, "izinli değil, yataklar boş değil" herkes hastanede yemek yiyor.
Yani tamamen hile kurgulu!
***
Yazıyı kaleme alırken.
Adı bende saklı.
Bir kurumun şube müdürü aradı.
Dedi ki.
Güzel bir konuyu ele almış yazıyorsunuz!
Sizden ricam;
Şu "öğrenci taşıma" ihalelelerini.
Ve yapılan ödemeleri irdeler misiniz?
***
Aslında!
Öğrenci Taşıma ihaleleriyle ilgili "sıkça" duyumlar alıyorum.
Öğrenci taşıma sayısı.
Okul ve öğrencilerin ikametgâhları arasındaki mesafe.
Ve kilometreye yönelik yapılan ödeme!
Ciddi; 'farklılıklar" arz ediyor.
Ki bazılarının da soruşturma konusu olduğunu biliyorum.
Ancak hasır aldı edildiği söyleniyor.
***
Mesela.
Bağlar'daki Öğrenci taşıma ihalesi.
Yenişehir.
Ve Suriçi "dâhil" olmak üzere!
Tabi ki ilçeler de.
Ki Silvan sanırım bu konuda "sürekli" gündem teşkil ediyor.
Ergani de!
Kavga gürültü misali.
Kiminde, "kırım var" kiminde "sıfır kırım" var?
Neden!
***
Bir de bazı "siyasilerden" söz ediliyor.
Yandaş misali.
Şurası bu şahsın,
Burası şu şahsın ortak şirketine verilmiş diye!
Anlayacağınız!
Nereye elinizi atarsanız, elinizde kalıyor.
İddiaların, şaibelerin de bini bir para!
***
Onun için!
Çağrımızı yenileyelim "bu hukuksuz" çarka karşı.
Neşter vurulsun.
Dün böyle demiştim, bugün duyduklarımın karşısında diyorum ki.
"Neşter derinden, dibine kadar" gidilerek vurulsun.
Çünkü "kangren" bir hal.
Ayakkabı kutularından daha çok kötü koku veriyor.
Temizlenmeli!
***
BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM!
Hatırlatalım.
Bu akşam saat 23.00'te canlı yayın programı var.
Uzay ve Söz tv'de.
Ortak yayınla, "Büyüktimur'la Gündem".
Gündemin "en sıcak konu başlıkları" ele alınıp tartışılacak.
Tabi ki, "izleyiciler siz okurlara da" program açık.
Arayın, fikrinizi söyleyin.