OHB'deki yatırımı kimler engelliyor dersiniz?

Bildiğiniz gibi;

Dünkü yazımızı "günün mesaisine" ayırmıştık.

Gün içerisindeki;

Gelişmeleri yaşayıp-gördüklerimizi, davetli olduğumuz etkinlikleri sohbet "konusu" ederek, sizlerle hasbi hal etmiştik.

Özellikle;

Kent idarecileri noktasındaki "diyalog-suzluktan" söz etmiştik.

İl Valisi.

Belediye Başkanı.

Ve Dicle Üniversitesi Rektörü "ekseninde".

Pek tabi ki;

Kentin "kirlilik ve güvenlik" hadisesiyle, "trafiğine de" vurgu yapmıştık.

Bunları;

Dertleşirken, "sohbetin" uzaması, bize ayrılan yerin de, "kifayetsiz" kalması nedeniyle, "devamı bugün" demiştik.

***

O zaman,

Kaldığımız yerden devam diyelim.

Malumunuz üzre;

Hafta içerisinde Organize Havancılık Bölgesindeki "arsa" peşkeşi.

Bu mayandaki;

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)' "hibelerinin" organize edilişi.

Velhasıl;

Bunlarla alakalı gün ışığına çıkardığımız "Organizeli bazı işlerden" söz etmiştik.

Şaibeler.

Ve sorgulanması gereken, "ciddi iddialar".

***

Doğrusu,

OHB ile ilgili haber ve yorumlarımız "kamuoyunda" hayli tartışılıyor.

Ancak ne var ki;

"Zülfü-yâre" dokunduğumuz bazı çevreler var ki.

Bir hayli; "rahatsız" olmuşlar.

Ancak,

"İpliğin" pazara çıkması. Ve "yazılıp-çizilenlerin" hakikatten ibaret olduğunu, bildikleri için.

Bu kez;

"İşi başka mecraya" çekmeye çalışıyorlar..

***

Bir okuyucunun,

Bilgilendirmesiyle haberdar oldum, "bu rahatsız" olan kesimden!

Sanırım;

İki gün önce yerel gazetelerimizden birinde bir haber yayınlanmış.

"Müteşebbisin heyetten iddialara yanıt".

Gazetenin iç sayfalarına sıkıştırılmış, bir haber.

O haberde birileri diyor ki.

Güya;

Yaptığımız haber ve yorumlar "yatırımları engelleme" amaçlı imiş.

Sevsinler sizi!

***

Önceki gün,

O açıklamanın, sahibini telefonla aradım.

Diyarbakır,

Ticaret ve Sanayi Odası'ndan, "ikinci adam."

İsmini buradan vermek istemiyorum.

Sekreteri,

Bir toplantısı var, "yarım saat sonra" size döneriz dedi.

O dönüş-bu dönüş.

Üzerinden,

48 saat geçti, hala "cevaben" arayan-soran yok.

***

Arasaydı,

Kendisine "ne soracaktım" sorularına geçmeden önce.

Hadiseyle,

Alakalı olarak bağlantısından "kısa bir özet" aktarmak istiyorum.

Kendileri;

Organize Hayvancılık Bölgesi'nin (OHS) Müteşebbis "heyetinde" yer alan biri.

11 kişilik,

Heyetten biri kendileri.

Tabi.

Ticaret ve Sanayi Odası'ndan,

OHB’den,

Arsa temin eden 19 "isimden" biri kendileri.

Aynı zamanda,

Yüzde 50'lik TKDK'dan "hibe alan" biri.

Maşallah.

Nazar değmesin, evlere şenlik!

***

Bir de hatırlatayım kendilerine.

Bende,

Ticaret ve Sanayi Odası'nın OHB'den arsa tahsisi yapan "firma ve sahiplerinin" isimleri mevcut.

19 kişi arasında;

9'ünün bilfiil "Oda Yönetim Kurulu" üyesi olduğunu da hatırlatayım.

İsimleri,

Buradan şimdilik açıklamıyorum.

Ben hala;

OHB'nin Müteşebbis Heyeti Başkanı aynı zamanda Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl.

Onlardan;

102 yatırımcının "yekûn" isim listesini bekliyorum.

O zaman;

Ticaret Borsası,

Ticaret ve Sanayi Odası

İle,

Esnaf Sanatkârlar Odası'nın "yönetim kurulundakiler", nasıl maharetli arsa tahsisine gittiğini, "görürüz".

***

Şimdi,

Soruyorum sayın bahse konu şahsa.

Siz,

Müteşebbis heyeti "kendi" adamlarınızdan oluşturacaksınız.

Ardından;

Organize Hayvancılık Bölgesindeki "arsaları" keyfiyet içerisinde,

Kendi "yönetim kurulu" üyelerinize, eş-dost-ahbap "ilişkilerine" binaen, "peşkeş" çekeceksiniz.

Arsaları aldıktan sonra.

Devletin,

Hibe desteğine "algülüm-ver gülüm" yapacaksın.

Gerçekten,

Samimiyet içerisinde "yatırım yapmak isteyenleri" egale edeceksin.

***

Tıpkı;

Organize Sanayi Bölgesindeki "arsaların" geçmişte peşkeş çekilmiş hali gibi.

Üstadın ifadesiyle;

"Organizeli işlerde" bulunacaksınız?

Sonra da;

Bunları "ortaya çıkaran" bizlere hiç bir açıklama ve cevap vermeden çıkacaksınız, hatır hesabıyla sütunlara yansıyan beyanatlar vereceksiniz.

Ve diyeceksiniz ki;

"Kanaatimizce bu ile yatırım gelmesinden hoşnut olmayan kimi çevrelerin dezenformasyonudur".

Ne de güzel;

İfade etmişsiniz "dezenformasyonu".

***

Biz demiyoruz ki;

Arsaları alan "kişiler" Diyarbakır'da yatırımı olmayan kişilerdir.

Elbette ki,

Arsaların tahsis edildiği "kişilerin" yatırımları var.

Ama ne hikmetse; ekseriyetinin "Tarım ve Hayvancılıkla" pek, alakası yok.

Velhasıl.

Bilesiniz ki;

Yatırımları engellemek isteyen varsa o da "ortaya" çıkan zihniyettir!

Ne yazık ki;

Diyarbakır'a yapılmak istenen yatırımları "ipotek" altına almak isteyen hep var olmuştur...

Hem de vahim bir şekilde;

Sürekli üreme gösteren bilesiniz ki "Ucube Güruh" var!

Bunlar,

Her daim "kente olup-biten" ranta yönelik ne varsa.

Hep ama hep; "kendilerinin tekellerinde" olmasını ister-istiyor.

Yatırım yapmak isteyenler;

Maalesef önce "bu galebeleri" aşmak zorunda ki, o da mümkün olmuyor.

***

Size,

Bizlerden bir not olsun.

Yakın zamanda DSİ 10 Bölge Müdürlüğüyle alakalı bir haberimiz oldu.

Devletin,

Diyarbakır'a ve bölgeye gönderdiği "ödeneği" yatırıma dönüştürmediği için 232 milyon lirayı "tenkis" ettiğinden dolayı, "hesap sorduk".

Ki şikâyet edildik;

Basın İlan Kurumu'na ki "ilanlarımız" kesilsin diye.

Ama ne demişler;

"Hak, hukuk ve adalet" daima, doğru ve gerçekçilikten yanadır.

Şikayeti "yersiz" görüldüğü gibi.

Kamuoyu,

Ve Diyarbakır adına "hesap sormamız da" elbette ki, "Basın özgürlüğü" noktasındadır.

***

Diyarbakır'a gelen;

"Bir liranın" doğru yerde ve zamanında harcanması için mücadele ederken.

Siz.

Ve sizin gibiler çıkıp, "gerçekleri" gizleme noktasında farklı, "söylemler" icat etmesi.

Bilesiniz ki; "kendinizden" başkasını inandıramazsınız.

Tabi ki bizleri gibi kent ahalisini de üzersiniz!

Bakınız,

İl Valisi Mustafa Toprak açıkladı.

OSB'de,

Yatırım yapmak isteyen 140 firma arsa bekliyor.

Bölgede de 600 firma arsa için sıraya girmiş.

***

Demek ki yatırım yapmak isteyen var.

Ama engellemek isteyen, engel çıkaran bir ‘Ucube Güruh da’ var.

Bizim tüm derdimiz;

Diyarbakır’a yatırım,

Huzur,

Barış ve kardeşlik gelmesidir.

Birilerinin hoşuna gitmese de bunu engellemek isteyenlere karşı mücadelemiz devam edecektir.

Tabi ki,

"Doğruluk" çizgisinden, sapmadan.

Bilemiyorum.

Bu yazıdan sonra, arar mı, aramaz mı?

Biz yineleyelim...

Varsa "hakikat" içeren bir beyanatı, kapımız kendilerine açık.

Gayemiz;

"Bağcıyı dövmek, sövmek" değil.

Bilakis ana gayemiz;

"Bağ'ın daha bir üretken olması ve bol bol üzümünü yemektir".

Hayırlı Cumalar.