OSB BİR KENTİN MODELİDİR

Önceki gün;
Yerli yatırımcılarımızdan Abdülkadir Karavil ziyaretime geldi!
İsmen;
Tanışmışlığımız vardı. Ama ilk kez, yüz yüze görüşmemiz oldu.
Diyarbakır'a
Yönelik gerçekleştirme uğraşına girdiği "önemli" ama yeni bazı yatırımları konuştuk.
Sanırım bugün de;
Organize Sanayi Bölgesi'nde "Alçı" üretimi dahil olmak üzere alana ilişkin kurulu entegre fabrikasında basın toplantısı düzenleyecek.
Zaten ziyaretin de ana gayesi;
Yatırıma dayalı hedeflerini kamuoyuyla paylaşma noktasındaki bu toplantıya davetti.
Tabi ziyaret esnasında kendisiyle birçok konu başlığı altında, sohbetim oldu...
Çünkü;
Kendilerinin ifadesiyle Türkiye'de ilk, Avrupa'da ikinci, Dünya'da ise 5'inci olan "kapasite ve üretime" dayalı yatırım.
25 milyon Euro’luk.
Malumunuz üzre;
Karavil Group bir süre önce "özelleştirme" kapsamına alınan Dicle Elektrik ihalesini alan ortak girişim şirketi.
İdealist bir insan!
Zaten;
Bugün Diyarbakır'da özel sektöre ait bir kaç yatırım.
Ve bacası tüten fabrika varsa da, bu tamamen "idealist" yatırımcılarımızın, yüzü hürmetinedir.

***

Sohbet esnasında;
İki yıldan buyana yaşadıkları bazı sorunlardan bahsetti ki, akıl sır erdirmek mümkün değil.
Komşu illerimizde;
İkinci, üçüncü, hatta dördüncü Organize Sanayi Bölgeleri "sorunsuz" faaliyete sokulurken.
Nerdeyse;
Bir ömre sahip olan Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi "hala" sorunlar yumağı içerisinde bulunuyor.
Ne alt yapı,
Ne üst yapı bitirilmiş değil...
Hele,
Sanayici için "yaşam" kanı olan enerji "iflas" ettiren bir seyr-ü sefere sahip!
Elektrik mi,
Varlığıyla, yokluğu belli değil.
Takdir edersiniz ki;
Organize Sanayi Bölgeleri için olmazsa olmazların başında; yol, su, elektrik, internet ve iletişim gelmektedir.
Ki son yıllarda enerjide; Doğalgaz "en büyük" rağbet gösterilendir.
Doğalgaz!

***

Bakınız;
Diyarbakır Doğalgaz'a periyodik vaziyette kavuşalı nerdeyse 4'üncü yılını tamamladı.
Ama gel gör ki;
Organize Sanayi Bölgesi'ne doğalgaz aktarılmadığı gibi, proje hazırlayan da yok!
İşte bu garip hadiseyle alakalı; Sayın Karavil'in bir tepkisi oldu.
İki yıldır;
Çalmadığım kapı, gitmediğim mekân, başvurmadığım kişi kalmadı.
BOTAŞ'a ait;
Doğalgaz borusunun bizden uzaklığı dört kilometre!
"Şunu dedim;
Siz, 'OSB proje hazırlamamış. Biz buraya henüz hat çekmemişiz' diyorsunuz.
Ben;
Hat için gidecek meblağı karşılıyorum. Projeyi de, sizin onayınızla çizip uyguluyorum.
Siz de;
Tükettiğim Doğalgaz'ın bedelinden benim bu harcamamı düşürün dedim.
Ne yazık ki;
Kimse yanaşmadığı gibi, hala biz ve bizim gibi nice yatırımcı Doğalgaz'ın gelmesini bekliyor..."
Yazık!
Hem de, binlerce kez yazık!

***

Düşünebiliyor musunuz;
Sayın Mehmet Ali Altındağ'ın zaman zaman ülkenin ve kentin idarecilerine yönelik serzenişte bulunduğu gibi.
İdealist düşüncesiyle kentin ve kent ahalisi için, uyararak!
Siz;
Elinize mikrofonu alıp "Ey iş adamları, gelin yatırım yapın, istihdam yaratın" diyorsunuz.
Ama;
İş adamı yatırım yapmaya başladığında "önüne" onlarca engel ve duvar örüyorsunuz.
Köstek oluyorsunuz.
Keyfi uygulamalar,
Keyfi bürokratik işlemler.
Keyfi, sorun yaratmalar.
Ve tabi ki; olması gerekenleri "yerine" getirmeme gibi bir zafiyet içerisinde hareket ediyorsunuz.
Yani;
İşadamını, yatırımcıyı, girişimciyi "canından" bezdirmek ve yaptığı yatırımdan pişman ettirmek için..
Enva-i;
Düzen bozuculuk yapıyorsunuz.
Yazık.
Hem de çok yazık!..."

***

Şahsen;
Kendimi bildim bileli. Şu, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi "sorunlar" çemberi içerisinde olmuştur.
Sahi;
Buranın bir yönetimi yok mu?
Buradan;
Seçilmiş ve atanmış tüm zevatlara sesleniyorum!
Yeter;
Diyarbakır'a "siyasi" mülahazalarla kurguladığınız atmosferle köreltmeyi!
Beyler;
OSB kent için bir model olduğu kadar, bir ekoldür.
Eğer, bugün kent imajından ve yatırımsızlıktan yakınıyorsak.
Eğer Diyarbakır;
Tarihi dokusunda iktisadi anlamda Bölgenin "ekonomisinde" lokomotif iken; bugün Lokomotifin arkasındaki vagonların en sonuncusu olduğunu söylüyorsak.
Ki öyledir.
O zaman;
Yeni bir sayfa açarak OSB'lerin rolünü ve ekonomik kalkınma seyrini, yenilemeliyiz.
Vasıflı yönetimlerle.
Vasıflı idareci ve seçilmişlerle.
Organize Sanayi Bölgesine yatırım yapmaya kararlı olan yatırımcılara tüm destek ve imkânlarını sunmalıyız.

***

Şunu iyi bilmemiz gerekir;
Üretim sektörlerimiz desteklendikçe üretim devam edecek arzu ettiğimiz sürdürülebilir büyüme gerçekleşebilecektir.
Kent OSB'si, sanayisi ve ticaretiyle bölge ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Yeter ki;
Sirkülâsyonuna "imkân ve destek" sağlansın.
Bildiğiniz gibi;
Sanayicinin üç önemli girdisi olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz.
Enerjideki vergi yükü,
Hammadde.
Ve kalifiye eleman.
Bunların çözümü bilmeliyiz ki; OSB için iştah açıcı reçetedir.
Bu maddeler aynı zamanda yörenin gelişmesinin önündeki parmakla gösterilen ayak bağlarıdır
Bunu çok iyi bilmeliyiz.
Üretim yoksa kalkınma da yoktur.
Ekonomi yok ise istikrar da yoktur.
İstikrarın olmadığı yerde de, malumunuz hal-i durumumuz olur.
Sahi bir de;
OSB'nin içerisinde "bazı" arsalar fi tarihte nasıl ele geçirilmişse bilmiyorum.
Ama hala;
Üzerlerinde "çakılı" herhangi bir yapı yok!
Bu araziler;
Ele geçirilenler tarafından parası ödenerek satın alınmış mıdır?
Yoksa bir dönem "yatırım teşvikiyle" hüllesiyle arazi sahibi mi olmuşlar.
Her iki;
Durumda da bunun bir "yaptırımı" ve sorgusu gerekir.
Çünkü;
Şuan için Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım yapma gayesinde olanlar "arazi" olmadığı cevabını alıyor.

***

Velhasıl;
Diyarbakır’ın "ekonomide" kalbi diye gördüğümüz OSB'de "işler" hayli tekliyor.
Bugün, Diyarbakır teşvik başvurusunda gerideyse..
Dış yatırımcı gelmiyorsa.
Ve mevcut yerli yatırımcı elde tutulamıyorsa, bilmeliyiz ki bunun sebeb-i mucibesi bizim "sorumsuzluğumuzda" yatmaktadır.
Malum;
Yatırım ve yatırımcı, yani para "güvercin" gibi hassas bir şekilde duyarlıdır.
Ne yemsiz, ne mekansız kalmaya tahammülü yok.
Hele güvensizliğe hiç ama hiç gelmez.
O zaman,
Topyekün el bebek, gül bebek "hassasiyet" ve alaka gösterilmeli ki, "cazip" kalabilsin.
Hadi diyelim;
Açılan ilk sayfanız bu olsun.
Bir çok yatırımcının yokluğuna saç-baş yolduğu Doğalgaz'ı OSB'ye kavuşturun.
Tüketimde, elektrik ile doğalgaz arasında "hayli" ücret farkı var.
Ekmek veren;
Elin kıymetini bilmemiz gerekir!