OSB'DEKİ SUSKUNLUK?
Fikri takip edelim.
Hani,
OSB'deki "olup-bitenler" var ya!
Kıt-kanat sağlanan, "araziler".
Ve bu arazilerin, "peşkeş" edilmesi.
Yatırımcı;
"Arazi" arayıp-beklerken, OSB'de "keyfiyet" hâsılıyla, "malın çuka edilmesi."
***
Konkasör şantiyesi.
Saha "işgali".
Bir de var olan sözde üretim fabrikalarının "depo olarak" kiraya verilmesi.
Yani kısacası.
OSB'deki "Ali baba çiftliği" mevzusu.
Diyarbakır'ın da "duruma" karşı çaresiz ve suskunluğu.
***
Hafta içerisinde, konuştuk.
Tabi ki;
DTSO yönetiminin "beyanatları" paralelinde.
Buradan da;
OSB'nin Yönetimine seslenmiştim; "ne oluyor" diye?
Biri bize "hakikati" anlatsın.
Doğru mu, değil mi?
***
Doğrusu.
Bir gün sonrası, "cevap" bekliyordum.
Ama günler geçti hala suskunluk hâkim.
Ne konuşan, ne itiraz eden var.
Yani; "ketumluk" vaki.
Eee.
Ne demişler; "Sukut, ikrardan" gelir.
***
Demek ki.
OSB öyle Diyarbakır'ın "sosyo-ekonomisini" düşünen.
Sanayisinin, "gelişmesini",
Yatırımcıların Diyarbakır'a akın etmesini,
Kentin öz değerlerine "sahip" çıkması gibi bir algı yok.
Bence beklemekte yanlış.
***
Boşuna denilmiş bir söz değil.
"Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz."
Biz de.
Üretilen laflar ne olursa olsun.
Ortada olan, "işle", diyoruz ki OSB'de "durum" vahim.
Sahi.
Yaşananlara ilişkin; "idari ve hukuki" bir yaptırımı yok mu?
***
Bakanlık.
Valilik.
Veya diğer ilgili kurumlar!
Hakikatin "gün yüzüne" çıkması.
OSB'nin "şaibeli" ortamdan kurtulması.
Ve gerçek "asli" mecrasına girmesi noktasında; "bi saniye" diyecek yok mu?
Bekliyoruz…
***
Bismil MEB'de neler oluyor?
Bilemiyorum.
Ama;
Aldığım e-mail'in başlığı böyle!
Hadise de
Öğretmenlere verilen "başarı belgesindeki" adaletsizlik!
"İhbar" sonrası araştırdım.
"Hakikati" nedir diye?
***
Birçok kişi doğruladı.
Ama kısm-i noktada, "işin" abartısını da ifade eden oldu.
Velhasıl.
Hem Bismil MEB camiasının,
Hem benim,
Hem de bu yazıyla, duruma vakıf olan, okurların "gerçeği" öğrenme.
Ve tabi ki; "şaibelerin" de son bulması, noktasında, soruyorum.
***
1-Bu yıl, kaç eğitimciye "başarı" belgesi verdiniz?
2- Denildiği gibi son bir ayda; 101+70 olmak üzere, 170 eğitimci mi başarı belgesi aldı?
3- Başarı belgesinde "kriterler" ve tespitler hangi usullere uygun yapıldı?
4-Siyasiler başta olmak üzere eş-dost, telkiniyle "başarı belgesi" verdiğiniz ve alan oldu mu?
5-Haksızlığa uğradıklarını ifade eden öğretmen ve idarecilerden size; "şikâyet" geldi mi?
6- Şikâyet sayısı ve bu şikâyetlere ilişkin, icraatınız ne oldu?
***
Evet.
Sorular bu meyanda.
Bakalım.
Bismil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü cevap verecek mi?
Buarada.
Farklı mevzulara ilişkin "iddialar" de yok değil.
Özellikle "akçeli" işler noktasında!
***
ZAM. ZAM. ZAMLAR!
Deniliyor ki;
"Ekonomi de" sıkıntı yok.
Yol haritası tıkır tıkır işliyor
Ne kriz.
Ne iç ve ne dış müdahale söz konusu değil.
***
İyi de.
Dövizdeki "tansiyon",
Vergilerdeki; "artış".
Pek tabi ki,
Hayatın "can damarı" akar-yakıta gelen zamlar.
Bu neyin nesi?
***
Bir hafta içerisinde.
Mazota,
Benzin'e,
Doğalgaz’a “zam” Allah’a reva mı?
17 kuruş zam.
60 litrelik bir depo için bu zam; 10 liranın üstü demektir.
Az para mı?
***
Sakın.
Birileri demesin "zamların" gerekçesi,
Suriye'deki "iç karışıklık",
Mısır'daki "askeri ihtilal".
Veya; "Ortadoğu'daki" dengesizlik.
Kimseyi kandıramazsınız.
***
Çünkü.
Döviz düştüğünde,
Ülkeler arasındaki petrol fiyatı aşağı çekildiğinde,
Yakıtta bolluk yaşandığında,
Ya da ülkenin bir bölgesinde petrol bulununca.
Görmedik; "fiyat" düşüklüğü…
***
Görseydik.
Ya da ikmal edilseydi.
Bugün ülke olarak övünür müydük?
Dünyanın "en pahalı" akaryakıtını tüketen ülke olduğumuzu.
Sanmıyorum.
Yanlış giden bir durum var…
***
Buarada.
"Yakıta" gelen zammın.
Yaşamın diğer alanlarına da "sirayetini" unutmayın.
Yarın; "yeni zamlar" gelecek.
Gerekçe de; "yakıta" zam geldi de ondan olacak.
Yoksa Diyarbakır'da "toplu taşımada" sessiz zam olur muydu?
Oldu.