OTOPARK MI?
Sizce;
Kentin şu kanayan hadisesi "otopark" fakirliği ne olacak?
Keşmekeşlik içinde!
Sorun çözülecek mi, çözülmeyecek mi?
Dahası kim çözecek?
Meçhul bir durum.
Sorun "hayli" büyük.
Hem de "öyle böyle" değil.
Çözümsüzlük batağında ha bire üreme; gösterip büyüyor.
* * *
Baksanıza;
Nüfus artıyor.
Araç artıyor.
Sirkülâsyon alabildiğine hareketleniyor.
Ama "mevcudiyet" ne yazık ki adım atmıyor.
Çakılı vaziyette; ne ileriye, ne de geriye adım yok?
Bilemiyorum;
Yetkililer "kabul etse de, etmezse de" hal-i âlem ortada.
Zaten;
Otopark'ın yokluğuyla yaşanılan "fakir" durum, kentteki trafik akışındaki keşmekeşliği de yüze vuruyor.
* * *
Şöyle bir bakının.
Özellikle, yerel idareciler, hadisenin sorumluları.
İnsan sirkülasyonunun yoğun olduğu semtler.
Yeni inşa edilen bölgelerin haricinde; kentin diğer bölgeleri "imdat" çığlığı atıyor.
Otopark yokluğu nedeniyle;
Araçların uygunsuz park hali.
Çift yönlü dar caddede, sağlı-sollu otomobillerin park edilişi.
Üçlü, ikili park eden.
Çöp konteynırlarının "çöp topladığı" esnada, sokakların sağlı-sollu park yüzünden trafiğe "dur" çekilmesi.
Ha bir de;
Kaldırıma "park" işgali var ki, pes doğrusu.
* * *
Vilayete mi,
Nüfus idaresine mi,
Sur belediyesine mi,
Bankalara mı,
Ya da Yenişehir semtindeki herhangi bir kamu kuruluşunda "işiniz mi" var?
Dönme-dolap gibi dön; "park edecek" yer bulana kadar.
Yoksa "sen de kural dışı" takıl, üçlü park yap.
Altyapı yokluğu,
Sürücü kusurları,
Ve elde olmayan zorunlu hallerin ötesinde.
Bir de, "trafik cezası ve araç çekme" hadisesi.
Şikâyet üstüne şikâyet!
* * *
Evet!
Diyarbakır'ın "kanayan" ve giderek "kangrenleşen" hadisesi; "otopark" kadar trafikteki keşmekeşliği.
Ciddi bir müdahale. Ciddi bir çözüm istiyor.
Yıllardır yazıp-çiziyoruz; bu hal-i pür melalimizi.
Daha bir kaç hafta önce; "avazımızın" çıktığı kadar seslendik "trafik kilitlendi" diye.
Ama ne hikmetse; "kendi eksenimizde" mekik dokuyoruz, çözümsüzlük içerisinde.
Peki;
Ne olacak bu hal?
Sahi; bu işin ağır vebali kimde?
Salt Büyükşehir Belediyesinde mi?
Hayır!
İlçe belediyelerin de; tasarrufu olmaz mı?
Olmalı!
Öncelikle; "sokaklardan" başlanılmalı.
Araç parkı nasıl uygulanırsa, trafik daha rahat işler.
Şimdi; 6 metrelik yolda siz aracı dikine park ederseniz.
İkinci bir aracın o sokaktan geçmesi mümkün mü; değil?
O zaman; "tek şerit" enine park edilmesine izin vereceksiniz.
* * *
TRAFİĞE BİR ÇEKİDÜZEN?
Bir de;
Sağlı-sollu araç parkına izin veriliyorsa bu minvalde gidilmeli.
Dikine, dikine park edilince bu kez "popo" çarpışması yaşanıyor.
Tek yönlü caddeler de ha keza!
Mesela Ofis.
Ya da Gevran Caddesi.
Kentin "trafikteki" kalbi. Ama hep park ve toplu taşımadaki araç zafiyeti yüzünden tekliyor.
Ofisten geçişte;
Hangi sürücü diyebilir ki "iki kırmızı ışık" görmeden geçiyorum diye!
Düşünün;
Yol kaç metre, araçların dikine park edişi.
Peş peşe iki halk otobüsü, arkasında belediyenin, iki-üçte Şehiriçi minibüs.
Onların peşinde, diğer araçlar.
Güzergâh üzerinde, iki de indir bindir var.
Gel de; bu güzergâhı geç.
Tabi önemli bir etken de;
Otopark ve doğru araç park etme noktasında ilerlemiş bir kültürümüz olmayışı?
İşimize geldiği gibi de; hareketimiz katmerli.
* * *
Her ne ise;
Sorun çok önemli...
Bu sorun acil ve ivedilikle çözüm istiyor, bekliyor.
Ve bu sorumluluğu yerine getirecek olan da;
Önce Büyükşehir Belediyesi.
Ardından ilçe belediyeler. Ve tabi ki de; diğer ilgili kurumlar.
Kentin imarına uygun; ciddi bir "otopark" zorunluluğuna meyil verilirse.
Bir kaç otoparkla sorun belli ölçüde çözüme kavuşur.
* * *
OTOPARK ÜCRETİ NE KADAR?
Bir önemli ayrıntı da;
Mevcut otoparklardaki "ücret" karmaşası.
Ekseriyetinde "ödeme" makbuzu yok.
Fiyata gelince, kimi 5, kimi 4 kimi de üç TL alıyor.
Sahi; otopark ücretinin rayici ne?
Alınan ücret, günlük için mi, saatlik mi, yoksa beş dakikalık mı?
Biri bu konuda;
Bizi ve ahaliyi bilgilendirmesi gerekir?
Çünkü hayli kafa karışıklığı var.
Tabi, sürücülerin "maşallahları" var, değme keyfime araç sürüşleri.
Kırmızı ışıktaki, "cam" silici çocuklar.
Bir de; "kucağında" bebesi, dilenen kadınlar.
Söylenmede geç!.....
Hayırlı cumalar!