PARKLAR İŞGAL ALTINDA

Mevsim, yaz.

Havalar da hayli sıcak.

Hele ki, Diyarbakır!

Boğucu.

Ve tabi ki, kavurucu da!

Nefes aldırmıyor.

***

Gündüz saatleri.

Şuan.

Temmuz ayının ilk günlerindeyiz.

Termometreye bakıyoruz.

Tavan yapıyor.

Gün içerisinde 45 derece.

Bazen 50'ye de dayanmıyor değil.

***

Geceleri ise.

Gündüzden geri kalır yanı yok.

Boğucu ve nemli bir hava hâkim.

Termometre;

30–35 derecede seyrediyor.

Bunaltıyor.

***

 

Malum.

Ramazan-a giriyoruz.

Günler de haliyle uzun.

Hava da mevcudiyetiyle kavurucu şekilde seyrediyor...

Dile kolay.

Günün 24 saatinin,

16 saatini aşan bir süreyle "oruçlu" olacağız.

***

Zor olacak.

Ama.

Allah-ü tealla yardım eder.

Ne diyelim.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Neyse.

Bu mevzuyu bilahare çok konuşacağız.

Daha gün ve zaman dilimi çok.

***

Ben;

Bugün için parklarla, yeşil alanlarla.

Ve özellikle…

Çocukların "oyun" alanlarının, işgalinden söz etmek istiyorum.

Şehrimizdeki,

Parklar ve yeşil alanlarda "hal-i âlem" nice diye sorarsak?

Sanırım verilecek cevap.

Harap bir hal-i vaziyet var.

***

VATANDAŞLAR KORKU İÇİNDE?

Doğrusu.

Son günlerde, bu mayanda yoğun şikâyetler alıyorum.

Hem tepkisel açıdan.

Hem eleştirisel bazda.

Çığlık, çığlığa tepkiler...

Yer ve mekân ifade edilerek, şikâyet ediliyor...

***

Valilik.

Emniyet.

Ve Belediyelere çağrı yapılarak!

Özellikle.

Yenişehir'deki Sümer park,

Bağlardaki Koşuyolu.

Ve Sur diplerindeki, yeşil alanlar.

Tabi.

Kayapınar ve Bağlar'ın diğer yeşil alanları da gözardı edilmeden.

***

Deniliyor ki.

Gündüz vakti.

Buralarda kısm-i olarak çocuklar oyun oynayabiliyor.

Ama geceleri.

Hele ki, hafta sonları; ne mümkün!

Saat, 18.00 ila sabaha karşı.

***

Bırakın çocukları.

Aileler.

Büyükler, ebeveynler buralarda oturamıyor.

Çünkü işgal altında.

Kimler mi işgal ediyor.

***

İfade ediliyor.

Esrar satıcısından tutunda, ballicisine ve tinercisine kadar.

Elinde silah ve satır olan işgalci çeteler

Kapkaççı.

Hırsız ve üçkâğıtçılar.

Daha da ötesi; Kadın pazarlayanlar.

Hepsi mevcut.

***

Ulu orta;

"Uyuşturucu" partisi düzenleyenler.

Bilaistisna "cirit" atıyor.

Gördüklerimiz karşısında;

Eve "hapsedilmiş" vaziyetteyiz!

Korkuyoruz!

***

HUZURLU VE GÜVENLİ HALE GETİRİLSİN?

Valilik.

Emniyet müdürlüğü.

Ve Parklardan sorumlu Belediyeler.

Olup-bitenden haberdar değiller mi?

Biz.

Parklarımızın, yeşil alanlarımızın.

Mesire bölgelerinin.

***

Biz ahali için.

Ne zaman;

Buralar güvenli, huzurlu ve mutlu bir ortama kavuşturulacak.

Korkudan; evden çıkamıyoruz.

Hem dışarda tehlike var,

Hem evin içerisinde tehlike var; ne olacak bu hal?

***

Bakınız.

Özgür Eren adlı okurumun attığı mail.

Diyor ki.

İstasyon Camii arkasındaki Sümer park.

Ailemle, bankta oturuyoruz.

Yaşları 14–15 arasında, iki çocuk.

Yürüyorlar.

***

Birden 5–6 kişi.

Öne çıkarak, bunlara sataşmaya başladı.

Ne geziyorsunuz diye.

Sonra da dövmeye başladılar.

Ölümüne vuruyorlar.

Biri silah çekti, ateş ederek yaraladı.

Kanlar içerisinde kaldı.

***

Yaralı çocuk;

Hastaneye kaldırıldı.

Ama.

Eli silahlı ve satırlı gruba kimse bir şey yapmadı.

Önceki gün;

Baktım ki, aynı kişiler yine grup halinde ordalar.

***

Çevrenin anlattığına göre.

Burada, böylesi olaylar çok oluyormuş.

Onun için de size yazdım.

Lütfen, yetkilileri uyarın.

Ve halkın sesi olarak;  bu şikâyetleri dile getirin.

Ki;

"Bu çeteler", parklardan uzaklaştırılsın.

Parklar.

Güvenli,

Huzurlu,

Çocukların oynayabileceği,

Ailelerin oturabileceği,

Bizlerin dinlenebileceği, asli mekânlar haline gelsin.

***

Evet.

Mevzuu.

Ve yoğun şikayet edilen konu bu.

Bizden, etkili ve yetkili makamlara buradan duyurulur.

Umuma açık mekânlar.

Bilesiniz ki,

Huzurlu ve güvenli değilse.

O şehirde; "asayiş" berkemal değildir.

 

PAZAR SOHBETİ..

Bu hafta,

Sezon finaliyle, ekranlarınızda olacak.

Güneydoğuda yürütülen ‘Arazi Toplulaştırması’ masaya yatırılıyor.

Konuğum,

Toprak Reformu Genel Müdürü sayın Dr. Gürsel Küsek.

***

Diyorum ki;

Tüm köylüler, arazi sahipleri haydi ekran başına!

Bu konu, sizleri hayli yakından ilgilendirdiği gibi..

Bölgenin, sosyo-ekonomisini de yakından alakadar ediyor.

Uzay ve Söz Tv'nin ortak yayınıyla Pazar günü saat 13.00’te ekranlarınıza geliyor.

Bu programı sakın kaçırmayın.

Sorularınızı,

Ve canlı bağlantılarınızı da bekliyoruz.