RİSKİ YÜKSEK SEÇİM?

Baraj yıkılır mı?

Bir saniye..

Kralkızı.. Dicle.. Ya da; Ilısu..

Veyahut Silvan barajı..

Yahut Atatürk barajı gibi "barajlardan" söz etmiyorum…

Birilerinin de aklına kar suyu kaçmasın..

***

Ben; "seçim barajından" söz ediyorum.

Değişimin, temsiliyet özgürlüğünün, çok sesliliğin…

Sosyo-politik yansımanın "önündeki" engel teşkil eden; yüzde 10 seçim barajından bahsediyorum.

***

Malum..

AYM'de bu dava var..

Ki Haşim Kılıç "bir şeyler" ima ediyor.

Baraj'ın "saltanatına" son verebilme olasılığı manasında..

Olur mu?

Paralel yapıyla "anıldığını" düşünürsek, niye olmasın?

***

Ama karar alınsa dahi; 2015 için anlam içermez.

Kavga çıkarır.

Ötesi bir durum söz konusu olmaz.

Çünkü "adres" yargı değil, Meclis.

Anayasal değişiklik şart…

Bir de, mağduriyet oluşmuş bir durum yok.

O nedenle, "mevzu" suni gündem içermektedir.

Havanda su dövme misali.

***

Doğrusu;

AK Parti dahil, muhalefet de..

Geçtiğimiz yıl gündeme gelmişti; "Seçim" yasasının değiştirilmesi yönünde.

Uyum yasaları diye!

Yüzde 10 barajına farklı "şıklar" önerilmişti…

Dar bölge.

Ya da yüzde 5'le daraltılmış bölge…

Ya da baraj kalksın.

***

Hatırlıyorum!

AK Parti'den gelen "üç teklife" kimse hamle yapmamıştı.

Yani "öneri" sunmamıştı.

Sadece siyasi beyanatlarla geçiştirilmişti…

MHP; “baraj kalsın”

CHP; “baraj tamamen kalksın”

HDP; üç teklifte “demokratik değil..”

AK Parti ise canıma minnet demişti.

***

Yekûn ifadeyle.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti; Sosyal ve hukuk devleti ise…

Zaten; "seçim barajı" kabul edilir değil.

Çünkü varlığı ülkenin "DNA'sını" bozuyor..

Siyaseti "tıkıyor" değişimi "engelliyor"

Şu an ki vaziyet; bunun eseri değilmidir ki, boğuştuğumuz!.

***

Dedik ya!

“Felaketlere sebebiyet veren bir durum”

Yani netice itibariyle "baraj yıkımı" 2015 seçimi sonrasına kalmıştır.

Parlamentonun vicdanına havale..

Ama zemin; "bir dizi" sarsıntı yaratacak gibi…

Ki bir önceki yazımda da ifade etmişti..

Sizden gelen, "yorumlar" noktasında yineliyorum…

***

Seçim'de en kritik kriz ve sonrası "oluşabilecek" hadiseler zinciri, HDP'nin kesin tavrı…

“Seçim barajı” sıkıntımız yok.

Yüzde 10 barajını şimdiden aşmış durumdayız!

Diyerek; "seçime" parti olarak gireceğiz demeleri, büyük bir risk!

***

Anketler; yüzde 8 ila 9 arasında gösteriyor…

Ki birçoğu da; "kumpas" içerikli…

Hem de iki yönlü…

Birincisi; HDP baraj altında kalırsa "ülkede" kaos olur..

Seçmeni "sokağa" dökülür…

Şer yapılar da; "iştahlı" bir müdahaleyle; tüm demokratik kazanımları "hiç" eder..

***

İkincisi de;

AK Parti bir kez daha "salt çoğunlukla" iktidar olacak..

Hatta Anayasa değişikliği "sayısına" kavuşabilecek.

Çünkü en fazla boşa çıkan oyları AK Parti alacak.

***

Örneğin, Diyarbakır'da..

HDP "barajı" aşamaz ise; 11 Milletvekilinden, 9'unu AK Parti alır…

Diğer ikisi, bağımsız kalır…

Tabi, HÜDA-PAR seçimlere partiyle değil "bağımsız" adayla tercih ederse, bir milletvekili de onun cebinde olur.

***

Yok, aksi olursa…

HDP barajı yıkıp geçerse, Diyarbakır'da; 11 Milletvekilinden, 8'ini alır…

Ülke sathındaki milletvekili sayısı da, 50 ila 55'i bulur.

Çetin ve çok riskli bir hadise!

AYM'nin kararı…

Elbette ki mevcut duruma "nasıl bir siyasi" alev kazandırır bilemem?

O'nu karar açıklandığında göreceğiz.

Ancak, HDP 2015'i 'riske" etmeme noktasında, durumu bir kez daha; süreç açısından analiz etmeli…

***

YÜCE DİVAN MI?

4 Eski Bakan…

Suç nevileri herkesin malumu…

"Yolsuzluk, rüşvet"

Bugün, onlar için oylama var…

"Yüce Divan'a" sevki veya reddi noktasında..

Peşin, ifadem; "bir şey çıkmaz"

***

Çünkü komisyon üyeleri ve AK Parti üyeleri.

Hepsi hal-i hazırda şu ifadeyi hiç kullanmış değiller.

"Gidin, aklanın gelin"

Dedikleri..

Mevzu "darbe planıdır, hükümeti devirme" hesabıydı..

Onun için oylamada; "Arkadaşlarımızı yedirmeyiz" diyecekler.

***

Zaten, seçim de geliyor…

Olası aksi durum…

Seçim meydanlarında; "malzeme" olur.

17 Aralık'a olan "kuşkulu" bağış, daha bir yükselir..

AK Parti durumu böyle okuyacağı için; "sevk kararı" verdirmez…

***

Peki, bu durumda ne olur?

Tam tersi..

Muhalefete, "yeni bir koz" olur..

Bu mu demokrasi?

Komisyona baskı kurdular…

Yargıyı "sindirdiler" diyecekler…

Ve Afiş yapacaklar…

“Yolsuzluğu koruyan hükümet” diye.

***

Hükümet de,

“Paralel” denilen yapı da,

Pek tabi muhalefet de,

Biz pir-u pakız diyen 4 eski bakan da; "başta yanlış" yaptı.

İki uçlu değnek…

Ama demokrasiye, hukuka yakışmayan; vaziyet..

Ne diyelim?

Yazıklar olsun, mevzuuyu ülkeye ve bize yaşatanlara!