ROBOSKİ UNUTULAMAZ!
Kent ve bölge;
Gündemine dair mevzuular hayli çok!
Biri diğerini, kovalıyor.
Ve hepsi de,
Mülahazaya açık olduğu gibi, sıcak vakalar!
O nedenle,
Haftanın da son günü olması münasebetliyle, “harmanlama” yapalım!
Yani, her mevzuu dan azıcık..
Denilmezin ki, fikri bayat kaldınız.
***
Önce,
Roboski’den söz edelim.
Dün, 34 Kürt gencinin “vahşice” katledilişinin, 365’inci günüydü.
Yani sene-i devriyesi.
Yüreklerdeki, acısı dün gibi ter-ü taze olduğu gibi, unutulmaz!
Her ne kadar “unutturmak” isteyenler var ise de, Kürt halkı unutmaz.
***
Katliamlar, idamlar, acı ve öfke bu toprakların özüne işlemiş.
Tarihten temizlenmez.
Hele ki, “silinmesi” ne mümkün.
Ki dün bunu bir kez daha haykırıldı.
Hem, Roboski de.
Hem de ülke sath-i mailinde, “Roboski-ler unutulmaz” diye!
***
Bir gece vakti,
F-16’ların bombalarıyla 17’si çocuk 34 kişi öldürüldü.
Üzerinden koca bir yıl geçti.
Ancak,
Adaletin tecellisi,
Kamu vicdanının huzura kavuşması,
Ailelerin hukuk beklentisi noktasında, bir arpa boyu kadar alınmış yol yok.
Yani, elde sıfır.
***
Şuana kadar görevden alınmış bir “tek” yetkili!
Hele ki, Savcılık tarafından “şüpheli” diye ifadesi alınmış biri de yok.
Varsa da, haberimiz yok.
Zaten, dava bir bütünlük içerisinde “gizlilik” kararına sahip.
Önceki gün itibariyle meseleyi araştıran Meclis Alt Komisyonundan gelen beyanat.
“Olayın üstü kapatılıyor”.
Onun içindir ki, Meclisteki komisyon “raporu” bir türlü tamamlayamıyor.
***
Evet,
Yargısal süreç nasıl son bulur bilmem!
Ama şunu ifade edebilirim.
Devletin de,
Hükümetin de “Roboski” ahalisine “özür” borcu var!
Onun için derim ki, Roboski bir durak, bir eşik!
Eğer ki; Kürt sorunun çözümüne yönelik “iyi niyet” hâsıl ise.
***
O zaman, “Özür” dilenir,
Failler her kim sorumlu ise ortaya çıkarılıp, yargıya teslim edilir.
Ve Türkiye, Çağdaş, demokratik, hukuk devleti olduğuna “güven” getirir.
İşte o zaman; Roboski ve Kürt ahalisi “duygudaşlık” geliştirir.
Olur mu!..
Ne diyeyim, pek hasiane değilim.
***
Bu topraklarda “insanın” hiçbir önemi ve değeri yok.
Bilânçosu da zaten orta yerde!
50 bin insan öldü-öldürüldü.
Binlerce faili meçhul cinayet işlendi-işletildi,
Binlerce kayıp,
Yerinden-yurdundan edilen milyonlarca insan,
Ve cezaevindeki Onbinler!
***
Sonuç.
Bilinsin ki, Roboski unutulmaz, unutulacak da değil.
Bir yıl geçse de, bin yıl geçse de, unutulmaz.
Birileri, Deve kuşu misali kafasını kuma gömse de.
Unutulur hayaline kapılsa da,
Roboski “unutulmaz” çünkü Türkiye’nin tarih sayfaları hep kan kokuyor.
***
AK PARTİ’YE İL BAŞKANI ARANIYOR?
Gelelim,
AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatının akıbetine.
Şuan için;
Ciddi manada bir zihin meşguliyeti yaşanıyor.
Askıdaki soru da şu; “İl Başkanı kim olacak?”
Soruya, kimse de cevap veremediği gibi.
Ekseninde, arz-ı endam eden de çok.
“Mal bulmuş mağribi” gibi herkes aday şuan.
***
Hafta içerisinde, “nabız” yoklandı.
Özelliklen,
İl, ilçe ve belde teşkilatları ile.
İl Genel.
Ve Belediye Meclis Üyeleri dahil edilerek.
Komplike,
Bir “temayül” yoklaması niyetinde, görüş istendi.
“Kimi istersiniz” diye.
***
Doğrusu;
Kamuoyuna yansıyan isimler,
Ve başvuru yapanlar,
Beri yanda kulis yoğunluğunda olanlar, hayli çok!
Şahıslarla,
İsimlerle benim pek bir “alış-verişim” yok.
Hele ki, “tercih” konusunda.
Ama şu önerim var.
***
AK Parti,
“Gelen gideni arattı” sözüyle yüz yüze gelmek istemiyorsa.
“Küçük olsun, benim olsun”
Ya da “parası var, teşkilatı götürür” zihninden, uzak durmalı.
Aksi takdirde;
Kaybı çok büyük olacağı gibi, “sahanın” değil, kapalı kapıların “partisi” olur.
Ki şuan ki hal-i vaziyet ikmalini tekerrür eder.
***
KOÇKAYA NEDEN GÖREVDEN ALINDI?
Buarada,
Zihni meşgul eden bir başka konu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Koçkaya’nın akıbeti!
Malum, geçen hafta sürpriz bir şekilde “görevden” alındı.
Bir yazım oldu, neden niçin diye.
Ama kimse; cevap vermedi “aydınlatma” noktasında!
Şöyle ki;
Bursa’da müdür yardımcısı iken başarılı olduğu gerekçesiyle Koçkaya’yı Diyarbakır’a getiren zihniyet “neden” apar-topar görevden aldı.
***
Sebebi mucibesi;
Koçkaya ile ilgili bir olumsuzluk mu,
Ya da görevi ihmal mi,
Çıkar ve menfaat teminine yönelik suiistimallik mi?
Velhasıl “bulanık” kirli bir durumundan mıdır görevden alınışı?
Varsa böyle bir durum.
Muhakkak ki, “müfettişlik” olması gerektiği gibi.
Durum “Yargıya” intikal etmesi lazımdı.
Ama yok.
***
Zaten;
Kafa karışıklığı da, duruma “gerekçe” bulunmayışı!
Bu da der demez kafalarda şu soruyu ikmal ediyor.
‘Birileri kendi dümenine engel’ olarak gördüğü için mi “koltuktan” etti.
Her ne kadar,
Hafta içerisinde gazeteciler Bakan Eker’e sordularsa da.
Bakan Eker’in;”
‘Rutin bir görev değişikliği” cevabı verdiyse de.
Arıza-ı durum aşılmış değil.
***
Müşavirlik olayı bir ödül mü derseniz.
Hayır.
Bürokrasideki anlamı kızaktır.
Kafalar soru işaretleriyle dolu.
Koçkaya’nın neden görevden alındığı üzerindeki spekülasyonlar hayli zaman alacak.
Çünkü Diyarbakır’daki kurumlarda hemen hemen hiç Diyarbakırlı idareci kalmadı.
Ana sıkıntı da bu.