Saatlik kesintilerle kısm-i çözüm!
Meslek-i icrada;
Hiç kuşkusuz ki, "fikri takip" çok önemli!
Bahse konu mevzu ve sürecin geldiği "nokta".
Hem; Okuyucu düzeyinde,
Hem; Yayıncılık noktasında,
Hem de; Toplumsal "katkı" babında, elzemdir olup-biten neticenin vardığı aşamanın takibi?
***
Malumunuz üzre;
Özel'de Diyarbakır,
Genelde Güneydoğu illerimizin şu günlerde ciddi manada; "Elektrik kesintisi ve voltaj dalgalanması" işkencesine maruz.
Tabiri caizse,
Yaşam felç,
Hastaneler,
Devlet kurumları, esnaf-çarşı "işleyiş" kilitlenmiş vaziyette!
***
Dile kolay,
Gölgede 45 dereceyi bulan, "Afrika" sıcakları.
Beri yanda,
Mübarek Ramazan-ı Şerif.
Ve ahali'nin bu mükkades aya yönelik; "oruç" ibadeti.
İşte,
Bu sürecin ikmalinde, iki haftadan buyana "sıklıkça", bu rezalet ve kepazelik vuku bulmakta.
Tepki, öfke ve isyan her kesimde!
***
Sorumlu yayıncılık ilkesiyle;
Günlerdir,
Hatta geçtiğimiz hafta başından buyanadır, "yazıp-çiziyoruz".
Gerek bu köşeden,
Gerek Haber merkezindeki arkadaşlarım.
Bir bütünlük içerisinde;
Vahim neticelere gebe "Elektrik kesintileri ve voltaj dalgalanmalarını" ele aldık.
Akıbeti!
Müsebbip olabileceği;
Hatta insan hayatına, toplu ölümlere neden olacak, bir sürecin "neden ve niçin" yaşandığını dile getirdik.
***
Özellikle de;
Dün yayınladığımız haber
Ve köşeme konu ettiğim, Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ndeki tablo.
Doğrusu,
Görenleri ve haberdar olanları tabiri caizse "yüreğinden" vurdu.
Yani; "yürek burkan" bir hal-i vaziyet.
Yoğun bakım,
Yaşam destek üniteleri ile küvezde yatan bebeklerin ölüm riski altında oluşları.
Ve tabi ki; ailelerin tepkisi!
Hastane çalışanlarının çalışma zorlukları.
Ve şöyle seslenmiştim;
"Bu bebekler ölümle burun buruna! Her an ölebilirler?"
Vahim sonuç yaşanırsa; vebali büyük, altında kalırsınız!"
Demiştim!
***
Ve dün;
Hastane yöneticileri, bebeklerin aileleri!
Esnaf.
Tabi ki, "ismini" vermeyen birçok kamu kurum ve kuruluşunun yöneticisi.
Aynı zaman da çalışanları.
Hatta "dün eleştiri" oklarımı yönelttiğim bazı, STK yöneticileri bile.
Hepsi farklı "iletişim" araçlarıyla aradılar.
Sorumlu yayıncılık anlayışımızdan dolayı teşekkür ettiler.
Çok olumlu mesajlar!
Bizim için sevindirici olan hastane yöneticileri ve halkın teşekkür mesajlarından ziyade sorunun çözülmesiydi.
***
Yani;
Diyarbakır'ın iki haftadan buyana yaşadığı "Çin işkencesi"ni andıran kepazelik!
Yüreklere ağza getiren ölüm riskleri,
Milyonlarca lira maddi hasara yol açan,
Evde, çarşıda, esnafta, devlet kurumlarında,
Sağlam,
Çalışır elektronik "cihaz" bırakmayan,
Elektrik kesintisi
Ve voltaj dalgalanması dün sabah itibariyle "kısm-i bazda" çözüldüğü bildirildi.
***
Sevindirici bir durum!
Ama bilesiniz ki şimdilik diyorum
Çünkü
Önümüzdeki günlerde sorunun tekrar vuku bulmayacağı garantisi yok!
Nedeni de,
Dün DEDAŞ Diyarbakır İl Müdürü Nihat Nurbaki'nin yaptığı açıklamadan anlıyorum.
Diyor ki;
Kesintiler ve voltaj dalgalanması bizden kaynaklı değil.
Tamamen; TEİAŞ'tan kaynaklı.
Nedenini de şöyle ifade ediyor.
Biz; Voltaj düşüklüğünden, elektrik enerjisindeki dalgalanmalardan vatandaşın mağdur olmamaları için 2011 yılında TÜBİTAK, TEAİŞ ve TEDAŞ'tan oluşan bilim heyetinin raporu doğrultusunda "tüm tedbirlerimizi" aldık.
Sıkıntı bizden kaynaklı değil.
"Nurbaki varsa bizde arıza-i durum. O da, yüzde 5 değil." diyor.
***
Dün sabah itibariyle;
Kayıt dışı kuyu bolluğundan söz edilen,
Şanlıurfa ve Mardin'de,
Enerji kesintisi uygulamasına geçilmiş.
Diyarbakır'da da,
Dün itibariyle ve önümüzdeki günlerde bu minvalde "saatlik" kesintiler uygulanıyor-uygulanacak.
Sözün kısası,
Şuan ki, hali vaziyetteki "kısm-i çözüm" bölgede uygulanan "kesintiler" neticesindendir.
Yoksa köklü ve bir daha yaşanmayacak anlamında;
"Çözmüş bir durum" yok!
***
Malum,
DEDAŞ enerjiyi TEİAŞ'tan alıyor.
TEİAŞ'ın yetkilileri de,
Bu konuda "pek konuşkan" ve bilgi veren, olmadıkları için mevzu kendi cephelerinde, "meçhulliyet" arz ediyor.
Bilinmez!
Sonuç itibariyle,
Dün de ifade ettiğim gibi, bir kez daha deklare edeyim!
Enerji'deki,
Altyapı sorunları, "geçici" değil, hele günü birlik değil.
Siyasi ikmal adına değil.
Kalıcı ve köklü "çözümler" ortaya konularak, kış aylarına girilmeden "hal" edilmeli.
***
Kış beklenmemeli.
Hemen şimdi, tüm tespitler yapılarak eksikler giderilmeli.
Özellikle;
TEİAŞ kendini "çek" etmeli, "enerji" hatlarını.
Kayıp oranını, "gözden" geçirip, yenilemeli kendini.
Çünkü Diyarbakır'ın,
Beri yanda Batman, Mardin, Şanlıurfa'nın son iki haftadır yaşadığı sorun; sıradan değil "bir afettir".
***
Eğer;
Şu günlerde bahse konu gerekçelerle elektrik kesintileri oluyorsa!
Ve tabi ki geçen yıllarda sahip olduğumuz tecrübeye de dayanarak bir daha ki kışta neler olmaz ki diyorum!
O nedenle;
TEİAŞ ve DEDAŞ başta olmak üzere tüm yetkili kurum ve yetkililerini bir kez daha buradan "uyarıyorum".
Ve diyorum ki;
Çözüm yerine çözümsüzlüğe dayalı politika üretmeye devam ederseniz.
Bilesiniz ki; iki elim yakanızdadır.
Öyle, "sırt bağladığınız, koltuk sağlamlığı" diye gördüğünüz, siyasileriniz de, sizi elimden kurtaramaz.
İkazım şimdiden.