SEÇİM ARİFESİ TATLI RÜYA ÂLEMİ!
Sandık günü, yaklaştı.
Evet.
Sadece 60 gün kaldı.
Siyaset dünyasındaki heyecan da “doruk” seviyeye tırmandı.
Aday adayları da; "tatlı" bir rüya âleminde…
Partiler ise Liderlerin başkanlığında merkeze kilitlenmiş durumda.
Yani kendilerine has; "7 Haziran'a" şövalye seçme ve konum koruma mesaisindeler…
***
Hiç tartışmasız!
Bu seçim "değişimin ve dönüşümün" seçimi olacak…
Çok yönlü bir seçim olacak.
Aynı zamanda, birçok mevzunun da doğumuna gebe…
Gerek Parti liderleri açısından..
Gerek, Milletvekilleri noktasında,
Gerekse de, "sandık sonuçları" açısından…
Ve tabi ki, hedeflenen değişime ait "matematiksel" veriler noktasında…
***
Kısacası her hamle…
Bir sonraki hamlenin "kaldıracağı" olacak…
Hepsi yekûnuyla zaferleri ve tabi ki, hezimetleri barındıracak…
Kim gider kim kalır?
***
Mesela liderler için…
Davutoğlu dâhil…
Bahçeli…
Kılıçdaroğlu…
Ve Demirtaş…
Bu dörtlünün henüz "sandık zaferleri" yok…
***
Evet, kongre "liderlikleri" var.
Ama 'sandık' başarısı yok.
Kongre…
Zaten "ısmarlama" liderlik icra ettiği için.
Pek önem arz etmez.
Davutoğlu için de durum aynı…
Bu ilk sınav olacak.
Ama Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş için bu seçim çok sınavlı!
***
Diyeceksiniz ki!
Seçime giren 31 parti lideri için de durum aynı.
Doğru…
İşte bu 'nüans' galiba liderleri "fena" zorlayacak gibi.
Ki hal-i vaziyet onu gösteriyor…
***
Çünkü "aday" belirleme evresine bakın…
Hepsi…
İki eksenli bir; "gayret" içerisinde…
Öncelik; "oy patlaması" yapabilmek.
İkincisi, "seçim sonrası" olası hezimette "kafa tutacak", isimlerin ayıklanması…
Çatlak sesleri susturmak…
Bir de; "olası dış müdahalede" çevresinde, adam bulundurmak.
***
AK Parti'de bu durum…
Gelen bilgi…
Ve görüntüler; "karar kılıcı" Erdoğan olacağı için, durum farklı..
Yani Davutoğlu için sandık sonucu "belli bir ölçüde" artı ve eksi noktasında; "anlam" içerse de…
Durum değişmez!
Çünkü her şey; Erdoğan gölgesinde gelişiyor..
***
Aday belirleme de.
Seçim beyannamesi de.
Parti mitingleri de.
7 Haziran sonrası atılacak adımlar da; "hepsi" Erdoğan dizaynında.
Onun için; Davutoğlu "yara alsa da" asıl sorumlu Erdoğan olacağı için…
Siyasi gelgitler bu mecrada yol bulur…
***
Ancak…
Kılıçdaroğlu…
Bahçeli ve Demirtaş için; "durum hiç de" rahat değil…
Öncelikle, Kılıçdaroğlu..
Bu seçim onun için; "gitme kalma" sınavıdır…
Yani, yüzde 25'in altında 'sonuç" alırsa bırakın, "liderliğinin" tartışma konusu olacağını…
8 Haziran sabahı; "istifa" etmek zorunda kalacak…
Pılısını pırtısını toplayarak…
***
Nitekim.
İzmir'de "ön seçime" girmesi…
Yine, 50'e yakın ilde bunu uygulaması…
Her ne kadar…
Liderliği "demokratik!" makyajıyla "koruma kalkanı" etse de…
Kendi ifadesi; "kaybedersem" vatandaş Kemal olurum…
Olur mu, önü 8 Haziran'da göreceğiz…
***
Bahçeli…
Parti içinde "tasfiye" politikası icra ediyor.
Dikkat ederseniz…
"Türk Milliyetçiliğini" keskinleştirdiği gibi…
Belirlenen isimler için de; "aynı" şahinliği gösteriyor…
"Benim adamım…
Ve Türk'lerin tek savunucusuyum…"
***
Ama…
Çözüm süreci…
Ve halkın; "barışa" olan özlemi…
Yeniden kan ve gözyaşının yaşanmaması…
Hizipçe siyasetlerin üretilmemesi için…
Ki anketler de bunu gösteriyor…
Etkin kimlik vurgulu siyasetine; "prim" yok..
Bu veri…
Ve Bahçeli'nin politikasıyla oluşan zıtlık galiba; 8 Haziran'da, Kılıçdaroğlu gibi "gidici" olacak…
***
HDP…
Yani Selahattin Demirtaş…
Parti sınavı noktasında; "ilk sınavı" olacak.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde; "performansı" başarılıydı.
Ama 7 Haziran'da ne olur, göreceğiz?
Lakin, "iki dönem" sınırı…
Ancak, şu an ki söylemiyle, 6-7 Ekim'deki söylemi arasında ciddi bir fark var…
***
Ve Parti olarak seçime girmedeki…
Ortaya konulacak strateji…
Aday belirleme…
Dışarıdan olası; müdahaleler…
Kendi inadı…
Hepsi, HDP'yi "pür dikkat" odağında tutuyor.
Ama "sandıkta" ne olur derseniz!
***
Özellikle;
Sokağı terörize edici vakalarda "tarafgir" davranmazsa…
Daha barışçıl…
Türkiye’yi top yekûn kucaklayan…
Demokrasiyi…
İnsan Haklarını ve değişimi; "yeni Anayasayı" kendine şiar edinirse…
Bu eksende; "siyasi argümanları" kullanırsa…
Çok şey değişebilir.
Aksi takdirde; "kilitlenip" kalır?
***
DİYARBAKIR'IN SİYASİ HAVASI!
Önce AK Parti…
Son rötuşları yapılarak, dün gece liste Saray'a iletildi..
Çok söylenti var.
Ama parti merkezli; "bir sır çıkışı" yok…
Öncelikle bu bilinsin.
Diyebileceğim şu; "liste sürprizlerle" dolu olacak…
***
Mevcutlar da,
Eskiler de,
Farklı kulvardan gelip uyum sağlamak isteyenler…
Çok yüksek derecede; "elek" altında kalmıştırlar…
Ayıklama yüksek.
Ancak, Ağabey açısından…
Yani liste başı için kesin ifade edilen; Cevdet Yılmaz.
***
Gelirsek; HDP'ye.
Son, elemeler yapıldı..
İsim yok.
Ama ifade edilen; AK Parti'ye "markajlı" isimler olacak?
Yani geçmişteki hatalar tekerrür etmeyecek…
Olsun…
Ama “kim olsun” olmayacak?
***
Özellikle; "halkta" karşılığı…
Siyasi arenada; "söz bilirliği"
Ve tabi ki, üstlendiği davayı "anlatabilen-konuşabilen-ikna edebilen" ağırlı olacak..
Kadın adaylar..
Erkek adaylar da; "ithalden" çok yerli benimsenecek…
Çünkü bu nokta; "hep tartışma" yarattığı için, hassasiyet ağırlıklı.
***
AK Parti ve HDP…
Diyarbakır için; "seçimin" iki favori partisi…
Ancak, HDP’nin "baraj" riski vaki olduğu için…
Hüda-Par…
Önceki gün hamlesini açıkladı; "seçime bağımsızlarla" girilecek…
***
Velhasıl…
7 Nisan'da, YSK'ya "geçici listeler" sunulacak.
Bakalım; 7 Haziran'ın "şövalye yarışçıları" kim olacak.
Pek tabi ki, Diyarbakır halkı "kime hangi partiye" ne diyecek?
Yani, listelerin ayyuka çıkmasına 24 saat kaldı.
Biraz daha siyasi sabır…
Ne diyelim, aday adayları için bir gün daha "tatlı rüya alemi" olsun…
Yazarın Önceki Yazıları