ŞEHİR HASTANESİ, EKMEK ZAMMI VE FAHİŞ FİYAT?..

Yazı başlığı, ilginç oldu değil mi?..

Doğru..

Ama; mevzular "fikri takip" odaklı olunca, iş zorunlu her birinin "öne" çıkarılması.. Neyse; bilen bilir..

"Ben fikri takip" kuralına uyarım..

Ve "sonuna kadar da" fikri takibimi yaparım..

Öyle, yazdım, çizdim, söyledim bitti" demem..

Dedirtecek bir konuma da kendimi düşürmem…

Dile getirdiğim, her ne mevzu olursa olsun; "sonucuna" odaklanır, cevabını alırım..

Kısa süre önce, iki konuyu kaleme almıştım..

Şehir Hastanesi ve fahiş ekmek zammı?… 

Önce müjdeli haberden bahsedeyim..

Dile getirmiştik ya, "sahipsiz kentin, şehir hastanesi ne oldu" diye?..

Ne yazık ki, siyasiler her zamanki gibi yine "ketum" kaldı..

***

Neyse ki, sağ olsun!…

Büyük hassasiyetle, "görevini" ifade eden ve başarılı bir grafik çizen İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin bu konuda bilgilendirmede bulundu..

Arayıp, görüştük..

Bu konuda hayli "mahir"ve büyük ölçüde efor sarf etmiş durumda..

Ankara ile temasları, kesintisiz sürdürüyor…

Bana aktardığı bilgiye göre; "Kamu Hastanesi" değil, "Şehir Hastanesi" yapılması yönünde, en son karar kılınmış..

Karar doğrultusunda, 1000 yataklı bir proje hazırlanmış..

Projenin ihalesi yapılmış.. Mimari projeleri bitme aşamasına gelmiş..

Zemin etüt çalışmaları için de ilgili firma Diyarbakır'a uzman ekip göndermiş..

***

Ekip, Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle hafta başı itibariyle "zemin ve etüt çalışmalarına" başlamış..

Bakanlıkla yapılan şifai görüşmelere göre de; yapım ihalesi en geç Mayıs ayı içerisinde yapılacak..

Tekin, bu bilgileri aktardı ve dedi ki; "İnşallah yıl içinde, ilk kazmayı vurmuş olacağız.."

Evet, bu müjdeli haberi, ve herkesin kafasındaki "şehir hastanemiz ne oldu" sorusunun da yanıt bulmasıyla, bu yöndeki fikri takibimizi şimdilik noktalıyoruz bu hususta…

***

FAHİŞ FİYAT VE EKMEK ZAMMI?

Evet, geçen hafta sonu kaleme almıştım..

Bilahare de, ikinci yazıyla bana gelen bazı cevapları, sorgulayarak yanıtlamıştım..

Keyfiyete dayalı, "gramaj artışı" ve "ekmek fiyatının da" yüzde 40 oranında, 2.5 liradan 3.5 liraya çıkarılması, "Allah'a reva mı?"..

Yok mu, Diyarbakır'da bu işin sorumluluları?.

Vatandaşın "tek gıda" ürünü olma noktasındaki "ekmeğe de" göz yumdunuz ya, deyip "helal olsun" çekmiştim..

***

 

Tabi ki bu "restlerim" kent ahalisinden gelen yoğun şikayetten güç alarak, dile getirmiştim!…

Yazıma ek olarak da, kentte ciddi manada marketlerle alış-veriş merkezlerinde, çarşı-pazarda "fahiş bir fiyat uygulamasının" hakim olduğuna dikkat çekmiştim..

Yani açıkça "halk soyuluyor, söğüşleniyor, buna kimse yok mu dur desin?" dedim..

İşte bu yazım, İl Valisi Münir Karaloğlu ile İl Ticaret Müdürü Zafer Atik'i harekete geçirdi. Mevzuya önem verip, hassasiyetle eğilim gösterilince, ilk adım "piyasa" denetimi oldu..

Valilik, Belediye, Tarım İl, Ticaret İl Müdürlüğü "ekipleriyle", kentte söz konusu, "fahiş fiyat" uygulayan, yerlere hassas "kontrol ve denetimle", etiket müdahalesinde bulundu..

***

Nitekim bu yönde, vatandaşlardan yoğun "destek mesajları ve dualar" aldım…

Siz yazdınız, denetimler arttı, "etiketlerdeki" fiyatlar, düştü.

110 liraya kadar çıkan "Ayçiçek" yağı, 80 liraya kadar indi..

Ha bu arada, gramaj "vurgununa da" operasyon çekildi..

Yok öyle; etikette becerilemeyen vurgunun, gramaj düşüklüğüyle vurulması…

Ve son, sevindirici gelişme..

O da; Ekmek Zammıyla alakalı?..

Önceki gün, İl Ticaret Müdürü Zafer Atik'le görüştüm..

O vatandaş için; "müjde" içeren, gelişmeyi aktardı..

Dedi ki, "Ekmek zammı" geri alındı?..

Yani, 2.5 liradan, 3.5 liraya çıkarılan ekmek zammı, Vali Bey'in de girişimiyle, "iptal" edildi…

***

Oluşturulan komisyon kararıyla; "Diyarbakır'da ekmek zammı" hiçbir şekilde, uygulanmayacak?..

Oda'nın daha önce almış olduğu "karar iptal" edildi..

Ekmek, zam öncesinde olduğu gibi; 2.5 liradan satılacak…!

***

Evet, "vatandaşın tepki zaferiyle" ulaşılan "mutlu" bir son…

Biz de, "mutlu sona ulaşmada" aracı olduysak; ne mutlu bize diyelim..

Eee; fikri takip ve mesleğin gurur verici yanı da bu..

Bir mücadelenin, ahalinin "lehine" sonuçlanması!..

***

ÖRGÜTÜN PROPOGANDASI!…

Hadi ya, öyle mi?..

13 İnsan katledilecek..

 Ve bu insanlar "yıllardır" PKK'nın elinde "rehin tutulan" asker, polis, sivil insan olacak?..

Şehit edilişleriyle; 13 baba ocağına "kor" ateşi düşecek..

 Türkiye, "acıya" boğulacak…

Kürdü de, Türkü de; "yas" tutacak..

Sen de!.. Halk deyimiyle "pişmiş kelle" gibi, sırıtarak, "acıyı yüreğinde, kalbinde" hissetmeyeceksin..

Sadece "katilleri" kınıyorum diyeceksin..

Ama, katliamı, vahşeti yapanın "kim olduğunu" isimlendirmeyeceksin…

***

Renksiz bir ruhi karakterle, "dost musun, düşman mısın" belirsizliğiyle, diyeceksin ki "terör nereden ve kimden gelirse gelsin, karşıyız.."

Klişeleşmiş, kelimenin arkasına sığınacaksın..

Tepki görünce de, "kem-küm" edeceksin!?…

Ötesi, 13 askerin şehit edilmesinden de, hükümeti suçlayacaksın..

"Katil Erdoğan" diyeceksin?..

E be yuh yani..

Bir de, PKK denilirse; "örgütün propagandası" olacakmış deniliyor?..

Ona "prim vermiş" olunurmuş?..

Uluslararası arenada; "reklamı" yapılırmış?..

Hadee yaaaa!…

Şimdi, kimine göre 37 yıl.. Bana göre, 1975 itibariyle, 46 yıldır..

PKK kendini bu ülkede, "hissettirip, varlık" göstermiştir..

Kaldı ki, icra ettiği her eylemi büyük bir memnuniyetle üstlenmektedir…

Yani, gizlemiyor?..

***

Yarım asırlık zaman dilimi içerisinde; ismi hep zikredilirken, "reklam, propaganda" olmuyordu da!..

Yoksa, 2018 itibariyle, "dış orjinli" işbirliği ve "bileşenler" nokta-i nazarında, yol yürümeye geçtiğinizden sonra mı sizde; "bu akıl ikmale" geldi?..

***

Neyse ana muhalefetin patronu ve sözcülerine..

Tabi ki, yol yürüyenlerine de.. Üstadın ifadesiyle rahat olun, çekinmeyin, müsterih olun, PKK her halükarda medet umduklarınızla "istişareli ve koordineli.."

 Onların nam-ı hesabına uluslararası propagandalarını yapan var?.

Zaten, size de ihtiyacı yok.. Belki; sizin ihtiyacınız onlara olabilir?..

O da bizim meçhulümüzdür?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Zorluk çözüm olmayabilir, demek ki bazen her şeyi kabullenip hayatın olağan akışına bırakmak lazım!…