ŞEHİR HASTANESİNDEN HABER VAR?..
Hele şükür mü diyelim?.. Yaza yaza, konuşa konuşa, söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.. “Bu yatırım ne zaman yapılacak, ne zaman bitecek” deyip, durduk.. Çok uğraştık, çok da tepkiler çektik; yaptığımız serzeniş, eleştiri ve ortaya koyduğumuz tepkiler çok oldu!.. Kimi zaman istenmeyen adam olduk; zülfüyara dokunduk diye!…
***
Olsun, kadim şehir, halkımız ve ülkemiz için, “hayırlı işler” icra edilsin, varsın ki “tüy bitsin varsın ki, istenmeyen adam ilan edilelim birileri tarafından?”… Hemşehrilerimiz biliyor ya yeter!?. Kimin “istenmeyen adam olduğunu?.” Ya da kimin boşboğaz olup, her sofrada ahkam kesici olduğunu!..
***
Neyse, halk deyimiyle, dürtükleye, dürtükleye tasfiye edilen Şehir Hastanesi’nin tasfiyesi sonrasındaki ihalesinin “bir ve ikinci oturum odaklı pazarlık teklifleri” alındı.. 23 ila 29 Kasım arasında teklifler alındı!.. 6 firma teklif verdi.. Keşif bedeli 4 milyar 28 milyon, 657 bin 465 lira 81 kuruş olan bin yataklı Şehir Hastanesi’ne verilen teklifler şöyle;
***
En düşük teklifi veren Günbağı İnşaat oldu. 3 milyar 924 milyon lira.. İkinci sırada, Siyah Kalem Mühendislik ile Zey Yapı ortak girişim; 3 milyar 950 milyon lira.. YDA İnşaat verdiği 3 milyar 975 milyon lira teklif ile üçüncü sırada yer aldı.
***
İntaş Taahhüt ile Nesma Yapının ortak girişimiyle verilen teklif 4 milyar 13 milyon ile dördüncü sırada yer alırken, beşinci sırada Ahes İnşaat ile Shem Yapı’nın ortak girişimiyle 4 milyar 41 milyon lirayla yer aldı. Altıncı sırada ise Rec Uluslararası İnşaat 4 milyar 270 milyon lirayla en yüksek teklifi veren oldu.
***
İhale komisyonu teklifleri önümüzdeki günlerde sonlandıracak.. İş kime verilir, onu zaman gösterecek ama görünen o ki en düşük teklifi veren Günbağı olacak.. Lakin keşif bedel, verilen teklifler ve tüketilen zaman noktasında, Diyarbakır’ın kayıp defterindeki “zarar” kahredici!… Şöyle ki, bu işin ihalesi geçtiğimiz yıl yapıldı.. Limak firması ihaleyi kazanmıştı.. İhale bedeli 1 milyar 93 milyon lira idi!.. Ve bu iş, 1.5 yıl gibi kısa sürede tamamlanacaktı..
***
Ne hazin ki, ne işe başlanıldı, ne temel atıldı, ne de çivi çakıldı.. Öylece 1.5 yıl Diyarbakır ahalisini oyaladılar, ki ranta rant katlansın.. Sonra, mevcut ekonomik kriz, enflasyon ve devalüasyon denilerek, iş tasfiye edildi.. Şimdi; tamı tamına 3 kat bir fiyat artışıyla 1 milyarlık iş 4 milyar lira civarında, ihale edildi.. İş bitiminde, bu rakam kaça katlanır, orası meçhul!..
***
Velhasıl, hem cepten, hem zamandan kaybeden, bir kent olarak söylenecek söz, “yazıklar olsun heba edilen milyarları ve yılları bu kente kaybettirenlere!!!.”…
***
BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ!..
Galiba öyle!.. Yoksa, Kemal Bey, siyasetteki toprağı bol olsun ağabeyi Bülent’in bir adım ötesine geçer miydi?!.. Öyle ya, ağabeyi Türkiye’nin “Ekonomisine” rol biçme adına, Okyanus ötesinden gayrimilli Kemal Derviş’i ithal edip, getirmişti.. Kulakları, dikleştirmişti.. Şimdi boynuz noktasında kendisi, Ekonomi’ye “rol model” biçmek için ABD, İngiliz ve Alman “karışımı” Jeremy Rifkin’i getirdi..
***
Dün, Rifkin’in ekonomi modeli açıklandı.. “Merkel Modeli?”… Neyse ki, fazla da müdahil olmadım, malum matematik rakamları zihnime hep şalter attırmıştır.. Benim kafamı kurcalayan “boynuz kulağı geçti” meselesi kadar, yahu altılı masada, ya da parti kurmayları içerisinde, “yerli bir babayiğit” yok muydu?!.. Şöyle, Türkiye ekonomisine “yerli bir model” oluşturabilme becerisini ortaya koyabilsin…
***
Hiç, Erdoğan’ın “Milli Savunma” hamlesindeki “yerli ve milli modelinden de” çıkardıkları bir ders yok!.. Kaldı ki, Ali Babacan ya da Faik Öztırak var iken!?.. Ama diyeceksiniz ki, atalarını devşirenlere “aşık olmuşların” karakteri değişmez ki?.. Kimse bağırıp çağırmasın!.. Ankara ve İstanbul’a “Belediye Başkanı adayı” aranırken, “kendi içlerinde” aramayıp “dışarıdan aramadılar mı?”.. Yani ithal…
***
Ne diyelim, Kemal Bey’in “Şampiyonlar Ligi” kadrosundaki altı şövalyesi; Jeremy Rifkin, Hacer Foggo, Daron Acemoğlu, Hakan Kara, Refet S. Gürkaynak, Ufuk Ükçiğit’ten oluşuyor.. Kim diye merak eden, Google amcaya müracaat etsin.. Orada görünür, neyi kast ettiğimizi!…Tabi altılı önde ana kadro, 70!..
***
HALK OYLARI NEREDE?…
Halk oylarıyla “cumhurbaşkanı” seçilecek.. Ve bu seçim, yüzde 50 artı bir ile olacak.. Ama seçilecek o “Cumhurbaşkanı” hiç bir şekilde, sorumlu ve yetkili olmayacak!.. Sorumluluğunu da, yetkilerini de “bir masaya devredecek..” Ve bu masadakiler de “halktan rey almamış, seçilmemiş kişiler olacak!..”
***
İşte bu icra komitesi karşısında der demez, insan çığlık atıyor…
Nerde, demokrasi, Nerde seçilmişlik,
Nerde bağımsızlık,
Nerde “egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” iradesi.
Nerde, milli irade temsiliyeti…
Zerre-i miskal yok, tanıma hakkı da yok!…
***
GÜNÜN SÖZÜ
Dürüst olmaktan korkma, kaybedeceğin en fazla yanlış insanlar olur.