SÖZ ARTIK CUMHUR'UN!
...Ve yarın seçim!
Öyle ya, Cumhur'un seçimi.
İlk kez.
Evet, kendi "başkanını" ilk kez seçecek!
Peki, "geçirdiğimiz" şu iki aylık dönemi nasıl hatırlayacağız...
Yani seçim, süreci.
Her ne kadar evveliyatı, "Erdoğan" için var idiyse de!
Ne yazık ki; 60 günlük zaman bir hayli yıprattı herkesi.
***
Cumhuru da.
Cumhur'un "başkanlığına" soyunanı da.
Basını da.
Yazanı da, çizeni de.
Velhasıl herkes!
Pek tabi ki, "adayları" sahiplenen de.
Herkes.
Öfkeli.
Gerilimli.
Çok gaflı bir o kadar da, küfürlü bir zaman tüketti.
***
Şimdi geldik!
Tabiri caizse, "son viraj!"
Devrilir miyiz, düz yola girer miyiz, göreceğiz!
Artık "Söz Cumhur'da".
Şimdiye kadar birileri konuştu.
Ama artık "Cumhur" konuşacak?
Konuşması neye hikmet olacak?
***
Keyif desen!
Bir kesim için, keyif.
Üzüntü desen...
Bir kesim için, üzüntü olacak.
Aynı minvalde!
Kin, nefret, husumet ve hasenat olacak.
Zafer sarhoşluğu da ayrı.
Anlayacağınız!
Sandıkta, Cumhur'un "irade" ortaya koyuşu da, seçim'de; "çözüme" yeterli değil.
***
Çünkü!
Biz önemli bir duyguyu kaybetmişiz!
O de nedir derseniz.
Evet; "Tasa'da, kıvançta" deyip birlikte toplum olamıyoruz!
İşte bunu; "ikmale" getirebilirsek.
İnanın, sandıkta değil yüzde 51 ya da, yüzde 80 çıksın!
Veya sandığa ahali hücum etsin.
Hiç önem arz etmez.
Tek bir oy bile "tasa da ve kıvançta" bir olmaya yeter!
Yeter ki!
Ama ne var ki işte "o yeter ki de" takılıp kalıyoruz ileriye gidemeyerek.
***
Her ne ise!
Cumhur aman dikkat et.
Ülkenin dününü, bugününü.
Ve coğrafyadaki "fırtınayı" gör.
Yarını da "unutmadan" sandık başına!
Oyunu kullan.
Yarın kimse "demesin" bu işte benim vebalim yok.
Çünkü Oy kullansan da, kullanmasan da bu vebalden kaçamazsın.
Onun için son sözünü söyle.
Söylemeliyiz ki, "tasa ve kıvanca" hayat verebilelim!
O TABELA DEĞİŞTİ!
Müjdeler olsun…
Nihayet.
Evet, nihayet becerebildiler.
Şu Üç Kuyu mevkiindeki, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin "isim" tabelasını değiştirebilmeyi!
Tebrikler!
***
Aylar sonra da olsa!
Her ne kadar bizlerin burada defalarca "dile" getirip dürtüklememiz olduysa!
Nihayet diyelim.
İdareciler kuma gömdükleri kafalarını çıkarabildi.
Yanlışın farkına varıldı.
Gördüler; "Gazi Yaşargil" hoca'ya büyük bir saygısızlık yapıldığını.
***
Eee.
Dile kolay.
8 ay önce "hastanenin" isim değişikliği onaylanmıştı.
Artık, "Gazi Yaşargil" isminin kullanılacağına ilişkin.
Yıl 2013'ün son ayı.
Ve bugün, 2014'ün 8'inci ayındayız.
Nerdeyse 9 ay gibi bir süre geçti.
Yani 9 ayda ancak bir tabela değiştirebilindi.
***
Ki aynı tarihte;
Dağkapı yerleşkesindeki hastane de, Selahaddin Eyyubi ismini almıştı.
İsmin onayından hemen sonra, buranın tabelası değiştirildi.
Selahaddin Eyyubi Eğitim ve Araştırma Hastanesi diye.
Hiç kuşkusuz ki yönetimsel fark!
Ehil olmak!
***
Ama!
Her ne hikmet idiyse;
Üç Kuyu'daki, "hastane" zafiyetler içinde kaldı.
Ne isim değişimine uydu.
Ne de hastanenin tabelasını değiştirdi.
Ve ne de, resmi evrakları yeniledi.
Günlerce yazdık!
Hatta buradan dedik ki, "paranız yoksa" kampanya açalım diye.
***
Çünkü
Yüzyılın cerrahı.
Alanında, "takdir" görmüş uluslararası bir isim.
Ve Diyarbakır'ın yetiştirdiği, gurur duyduğu bir şahsiyet Gazi Yaşargil!
Neden ismine karşı bu acizlik!
Bakanlık onay veriyor, "yerel bürokratlar" zafiyet içerisinde, 'isme saygı" göstermiyor.
Düşündürücü!
***
Velhasıl.
Hele şükür diyelim.
Dün itibariyle;
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tabelası asıldı.
Artık "bu isimle" hastane anılacak.
Dün bu "değişimi" tesadüfen öğrendim.
O da, "canlı yayına" katılmak üzere Uzay Tv'nin stüdyolarına gidiyordum.
Baktım ki, hastane kavşağında "vinç" aracılığıyla tabela değiştiriliyor.
Bir de resimledim.
***
Doğrusu biraz da gururlandım.
Niye mi diyeceksiniz?
Günler süren "bir yanlışı" düzeltme çabasının, sonuç vermiş olması.
Zaten mesleğimizin de; "motivasyonu" bu!
Var olan yanlışı ortaya koymuşsanız.
Ve birileri de "geç olsa" bile sizin aracılığınızda fark edip, "doğruya" yönelmişse!
Bu manevi bir kazanımdır sizin için!
***
Eee. Ne diyelim!
İnşallah.
Sağlıktaki "sağlıksız" yönetim anlayışı!
Ve Diyarbakır'daki "Politize olmuşluk" hali de, "bir çözüme" kavuşur!
Biz de, kurtuluruz.
Ahali de.
İkide bir, ""cemşit pilavı" gibi aynı mevzuuların etrafında, gezinmeyiz!
Diyeceksiniz ki.
Nerdeeee o günleeer!