SUR'UN ÜÇ YÜZÜ!…

Başlık ilginç!!..

Eee..

Hadise, Diyarbakır'ın Sur ilçesi olunca..

Başlık ta..

Konular da..

Yaşanan ve yaşatılanların mevzusu; tuhaf olmaz mı?

Değil iki yüz..

Ya da üç yüz..

Çok yüzlü bir anlayış ve siyaset güdülüyor Sur ilçesinde!!?

Ne yazık ki..

Neyse!..

Yüz'lere bakalım.. Neyi aktarıyor?..

Ki haberi okumuşsunuzdur..

Yani vakıaya muttalisinizdir.

Ama özetle diyelim..

 

BİRİNCİ YÜZ…

Hendek ve barikat terörüyle; bir yüzü "virane" oldu..

Yakıldı..

Yıkıldı..

Kurşunlandı, bombalandı… Camisinden, medresesine kadar..

Evler dahi!..

Şimdi "ihya" adıyla; yeniden inşa ediliyor.. Restorasyonlar yapılıyor..

Yeni evler..

Yeniden altyapı.. Üst yapı..!

Tabi ne zaman bitecek?…

İşte o meçhul..

Konuşuyoruz.. Yazıyoruz, çiziyoruz..

İlgili ve yetkililer; beyan veriyor..

Ama hala; "yasaklı" bölge!…

Bu yüzü görüp baktığımızda?..

Maşallah..

Sur'un beri yakası; "toledo mu" oldu diyecek miyiz?

Yoksa, var olan spekülasyonların, "gerçek" yüzüyle mi, karşılaşacağız?…

Hayli merak ediyoruz..?

 

NOT… Diyorum ki; Sur'un bu bölgesine "basın turu" yapılsa..

Yapılanlar görüntülense..

Bir de üzerinde; "mülahaza" edilebilinecek, ortam yaratılsa!..

Ki yarın; telafisi mümkün olmayan bir yüzle; "karşılaşılmaması" için!…

Yoksa; fena mı olur?..

 

***

 

İKİNCİ YÜZ…

…Ve Sur'un; diğer yüzü..

Yani; "yasak olmayan" bölgesi..

Çukurun..

Barikatın; "pek hakimiyet" kuramadığı alan..

İşte orası..

Ne yazık ki; "per-ü perişan" sahipsiz!…

Çöplük!…

Yıkıntılar..

Bakımsızlık..

Ve gelişi güzel; dökülen ve toplanılmayan çöp yığınları!..

Turizm bölgesi..

Turistlerin dolaştığı bir bölge… Ama "çirkinlikler" yüzünden bakılmaz bir yüz!..

Vatandaş ne diyor..

Diyarbakır'ın sahibi yok..

Olsa idi; "yüzler bu kadar çirkin olur muydu?"

Maalesef!..

 

***

 

ÜÇÜNCÜ YÜZ!…

Bu yüz mü?…O'nu da siz deyin..

Şimdi..

Yıllardır İçkale dedik.. Çevresi dedik…

Hazreti Süleyman camisi dedik..

Tarihtir..

Kültürdür..

Medeniyettir..

Diyarbakır'ımızın.. Sur ilçemizin; "yüz akıdır?"..

Yani hep bir şeyler dedik..

..Ve burayı; "restore" ettik.. Yeniledik..

Milyonlarca lira harcadık..

Turizm adına..

Kentin, "imajını" yüksek perdeye çıkarma adına..

Var olan; algıları yok etme adına..

İyi hoş..

Bir katma değer oldu…

Ama; yine "keyfiyet, sorumsuzluk ve rant" yüzü çirkinleştirdi?..

İçkale hala; "girilmez?.."

Gezilmez..

Çünkü, ya "protokol" yasağı..

Ya da; "giriş ücreti?"…

Hele ki, buradaki Surlar…

Büyük tehlike…

Çıkış ve inişler için kullanılan merdivenler hasarlı..

Onarılmamış..

Her ne kadar "yasak, tehlikeli" diye bir levha asılmışsa da..

Eee; "tabelalı" yasağa; kim uymuş ki?…

Yasağı ihlal eden, bir karakter yoğunluğumuz olması nedeniyle?..

Çıkan çıkana, tur atan atana?..

Lakin ölümüne!…

Nitekim, bir hafta önce baba ve kızı düştü..

Ölümden döndüler..

Ki iki hafta önce yine aynı yerde; benzer durum yaşandı..

Yani vatandaşın sorumsuzluğu kadar..

Yetkili ve etkililer de sorumsuz..

Bir tabelayla her şey bitti değil..

İçkaleye girmek için; "x ray" cihazı kurulmuş..

Özel güvenlik ekibi, konulmuş..

Aramadan geçirilmeden girilmiyor..

Peki bu bölgeye neden; "turizm güvenli" elemanı bulundurulmuyor?

Ya da; bekçi diyelim..

 

***

 

Velhasılı kelam..

Sur'un "üç yüzünün" özeti böyle!..

Siz deyin bakalım; daha kaç yüzden söz etmemiz gerekir?..

Biliyorum!..

Nice "üçler diyerek" söze gireceksiniz..

Neyse!..

O yüzleri de bilahare mevzu ederiz!..

Şimdilik bu kadar..

Görelim; sorumlu makamlar ne diyecekler bu yüzlere..

Görecekler mi?..

Yoksa, "görmeyecekler mi?"….

Bekliyoruz!...

 

***

 

GÜL İTİBAR KAYBEDİYOR!…

Siz ne dersiniz bilmem..

Lakin görünen; "orta" yerde…

Abdullah Gül...

Ciddi..

Kendi açısından vahim; bir itibar kaybı yaşıyor!!!…

Sıradanlaştı..

Bir güven vardı..

Bir itibar vardı..

Özellikle, Erdoğan "alternatifi".. Ya da; "sonrasındaki isim" gibi bir beklenti hasıl iken…

Ne yazık ki..

24 Haziran evresinde olduğu gibi…

Yerel seçimlerle alakalı, süreçte de..

CHP'yle..

Saadet'le…

Yani millet ittifakının bileşenleriyle; "biraraya" gelmesi!..

Görüşme yapması…

Ve bunların da; "aleni" değil..

Kapalı kapılar ardında; "yapılması..!"

Bilahare deşifre olunması!..

Garip olan da..

İş ayyuka çıktığında; "seçimleri" değil "ülke ve dünya meselelerini" konuştuk, gibi bir gerekçenin ortaya konulması..

Derler ya; "şimdi senin yaptığın oldu mu?.."

Maalesef…

Gidişat; "istenmeyen adama" doğru gidiyor..

Baksanıza!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?

“Kibir ve büyüklenme bataklığına düşen, erişilemeyen kişi durumuna gelen, gözü şahsi çıkarından başka bir şey görmeyen kimsenin AK Parti çatısı altında yeri yoktur.?"

Peki..

Bu ifadenin adresi neresi?..

Birileri parti içi; diyebilir..

Ama ben diyorum ki; adres açık…

Gül'dür o!…

 

***

 

GELECEKSEN GEL GAYRİ!…

Ne yazık ki..

Şarkı da.. Türkünün müziği de..

Söyleyen de..

Söyleten için de; "gına" geldi..

Yetti artık.

Evet, Mansur Yavaş için söylenen bir şarkı!!!..

Geleceksen gel gayri..

Akşener'le görüştü; sonuç yok..

Kılıçdaroğlu ile görüştü sonuç yok..

İyi de!…

Ne zaman, açıklanacak!..

Yeni bir isim mi; ortaya çıkacak?

Ne olur bilmem..

Ama gelinen aşama itibariyle iş artık "yavaş" gitmez..

Bu iş te böyle; "gitmez?…"

 

****

 

KANADI KIRIK…

Maalesef…

Fenerbahçe’nin hali durumu böyle..

Sarı-kanarya..

Bilgisizliğin..

Şuursuzluğun..

Keyfiyetin..

"Parayla" her şey olur, hayalperestliğin hışmıyla!…

Ne yazık ki; "kanadı" kırık…

Baksanıza!..

Sezon başından beri söylenip, duruluyor "bu çark böyle gitmez" diye?

Ama kime; dersin!..

İşte Ersun Yanal'ın hali.. "Yalan'a" döndü!..

Geliyor mu?

Gelmiyor mu?

Sahi gelse ne olur?…

Şampiyonluk mu gelir?.. Nerdeeee?..

Olsa olsa; "orta sıralarda" gezinir?..

Ötesi yok..

Buarada işi "Geziye" bağlayanlar var..

İntikam alınıyor diye..

Yok daha neler?..

Bu da ayıbın; "üstünü" örtmedir…

Kanadı kıran kendileri..

Taşa çarpan kendileri..

Yanlışta ısrar eden; kendileri!…

Neyse!…

Gelecek sezona bakalım!…