TARİHİN EN ÖNEMLİ NEWROZ’U

Evet.. 
Yanlış okumadınız.
Tarihin en önemli Newrozlarından biri ya da en önemlisi.
Bu ifade pek çok Newroz için kullanıldı.
Öyle ki 2013’teki Newroz kutlamalarının bu sıfatı hak edecek bir ayrıcalığı da oldu.
Çünkü.
Öcalan’ın devletle yürütülen görüşmelerin bir “Barış Süreci”ne dönüşmekte olduğu ilk kez resmen ilan edilmişti.
***
Peki, 2015 Newroz’u nasıl olacak?
O günden bugüne; iki yıl geçti.
Neler oldu?
Neler ikmale getirildi?
"Barış süreci" toplumsal beklentiyi karşıladı mı?
Evet.
Bu sorular zaman tüneli içinde; "çok kez" cevaplandı.
Pozitif ve negatif, sonuçlarıyla…
***
Ama!
2015 Newroz'u daha bir "beklenti" yüklü.
Tabiri caizse!
Sürecin "mahsulünü" alma noktası…
İşte bu nedenle; büyük bir heyecan hâkimiyeti var.
Ki, herkeste…
İstanbul'dan, Ankara'dan, İzmir'den…
Hatta yurt dışından bile " bu havayı" soluyabildiğimiz gibi; anlıyoruz da!
***
Şehr-i Diyarbekir..
Ki, Türkiye'nin dört bir yanı Newroz'u iple çekiyor…
İşte; Diyarbakır’a havalanan uçaklar…
Tıka basa dolu.
İlgili, ilgisiz! 
Newroz'a "akın akın" geliyorlar.
Kentimizdeki oteller…
Artık rezervasyon alamıyorlar..
Dolu, yer yok…
Öyle ki, Batman, Mardin ve Şanlıurfa'daki "oteller" bile yer bulunmuyor... 
***
Şehir'deki esnafta hissediyor hareketliliği…
Taksicisi..
Lokantacısı…
Seyyar satıcısı bile…
Newroz'un bereketini, "şimdiden" kasasında görüyor…
Lakin meteorolojik durum biraz düşündürüyor…
Yani sıkıntılı ve kapalı bir hava olacak…
Nitekim, Meteoroloji bölge müdürlüğü uyarıyor..
Cumartesi günü hava sıcaklığının 7 ila 10 dereceye düşmesi bekleniyor..
Etkili düzeyde beklenen yağışın 24 saat içinde metrekarede 20 ila 30 kilograma ulaşacağı tahmin ediliyor. 
***
Ama Şehr-i Diyarbekir'deki insanların havası ise tam tersi yönde…
Hava soğuk olsa da…
Yağmur yağsa da; gönüller ve yürekler bir coşku, bir sevgi seli…
Çünkü 30 yıllık "kardeş kavgasının" artık sonlandığı bir evrede…
Bunun için de dua ediyor.
Ve Beklentileri dillendiren, cümleler kuruyor.
***
Diyor ki.
"Barış gelecek. 
Kardeşlik kavgası bitecek.
Silahlara veda edilecek.
Dağdaki evlatlar.
Aileleriyle; "kucaklaşacak".
Eşitlik, özgürlükler, demokrasi "ivme" kazanıp, huzur bulacak.
***
Düşünebiliyor musunuz?
Daha bir iki yol öncesine kadar.
Newroz.
Adı dahi zikredilince; "korku ve endişenin" hâkim olduğu "kara bulutlar" oluşurdu…
Ki, onlarca insan "katledildi"
Gözaltına alınanlar.
İşkenceye maruz bırakılanlar; "Newroz’u" kutluyor diye…
Newroz'a "w" harfi kullanılması bile suç sayılırdı…
Kaç davadan yargılandı…
***
Vesayetçi…
İnkâr ve asimilasyon zihniyeti…
Tekçi…
Hiç bir kimliği,
Düşünceyi,
Ve siyasal akımı "hazmedemeyen" anlayıştan bugünlere gelindi…
Elbette ki, kolay olmadı…
Canlar, bedenler; "kurban" verildi…
Bir değil, bin değil, on bin değil; 50'e yakın insan hayatını kaybetti…
***
Yerinden; yurdundan edilenler..
Cezaevlerinde; "ölenler"
İşkenceler.
Toplu katliamlar.
Demokrasiyi,
İnsan haklarını,
Özgürlükleri "askıya" alan 30 yıllık "kanlı süreç"
Ve bugün.
***
Şimdi.
Diyarbekir'de…
Güneydoğu'nun hemen her ilinde…
Newroz…
Adına yakışır bir "duygu" seliyle günlük yaşamı alt üst etmiş bir durumda..
Şöyle ki.
Kentin tamamı Newroz takıları ve pankartları ile süslenmiş. 
Her dilden; "mesajlar" var.
***
 
Şehir ahalisinin ekserisinin aklı da kalbi de Kobane’de. 
Şengal’de. 
Ortadoğu’da… 
Çünkü “Kürtler artık bölgesel bir mesele".
Salt, Güneydoğu değil.
Lozanla çizilen "sınırlar" gelinen süreçle "anlamını" yitirmiş.
Ve bu düşünce bugün; 7'den 70'e herkeste hâkim.
‘Çözüm Süreci’ ve ‘Yaklaşan seçimlerin" değeriyle Newroz Ortadoğu'daki Kürtler için artık "birlikte hareket etme" bayramı!
* * *
Öyle inanıyorum ki.
Yarın.
Newroz alanı; "yağmura-çamura" rağmen!
Bir yıl öncesinden,
Hatta "sürecin" ilk harcının atıldığı 2013'teki coşkudan daha bir yüksek olacak.
Hem katılım.
Hem de, ülke sathına ve dünyaya "verilecek" mesajın hakikati açısından..
Çünkü kimse artık "oyalanmak" istemiyor.
***
Söz'ün dünkü manşeti; "kritik trafik" idi…
Peki, trafikte, ne oldu?
Evet, İmralı heyeti Öcalan'la görüştü…
Mektubu aldı…
Sırrı Sureye Önder'in ifadesiyle "heyetle" birlikte Öcalan "son rötuşu" yaptı.
Artık; yarın okunacak…
Önder "içeriği" aktarmadı ama şu başlığı önem arz ediyordu…
***
Zaten; toplumsal mutabakat için de geçerli olan ana başlıkta bu.
Revizyon, reform ve yeniden inşa!
Yani yeni bir dönem…
Evet, yarınki tarihi öneme haiz Newroz "yeni bir Türkiye serüveni" için de, adım olacak…
***
Bu arada önemli bir gelişme de.
İzleme Komisyonu.
Malumunuz üzere;
Hükümet ve HDP arasında "var mı yok mu" tartışması vardı.
Dün bu da; "kesin" hükme vardı.
İzleme komisyonu var.
Sayı olarak 16 değil, tekli rakam; 5 ila 6 olacak deniliyor.
Nitekim isimler de; ifade edildi.
Kadir İnanır,
Deniz Ülke Arıboğan, 
Avni Özgürel, 
Öztürk Türkdoğan 
Ve Ahmet Taşgetiren. 
Tabi isimler kesin olmamakla birlikte ek isimlerin de olacağı söyleniyor..
Neyse; son kararı Davutoğlu verecek deniliyor.
Ancak bu nokta biraz polemik mevzusu olacak gibime geliyor.
Neyse zaman, seyri gösterecek..
***
Velhasıl..
Kumpaslara..
Suikastlere..
Provokatif eylem ve girişimlere..
Akıtılan kanlara,
6-8 Ekim tahribatına rağmen "Barışın mevzusuu" olgunlaşmıştır.
Çözümü de,
Kucaklaşılması da,
Demokratik bir hayat ikmaliyle buluşmasıda "artık kaçınılmaz" evrede..
Çünkü şu üç yıllık zaman dilimi; "yaratılmak istenilen zelzelelerle" yıkılmaz bir zeminle; miras ikmal etti.
İşte bu mirasa da; artık Türkiye ve Ortadoğu insanı yek vücut "sahip çıkmaktadır?"
Onun için bu Newroz "ortamı biraz daha barışçıl kılacaktır, ortamı biraz daha güçlendirecektir…" 
Şimdiden;
Newroz'a ve piroz be..
Newroz'unuz kutlu olsun.." diyor "Biji aşiti, yaşasın barış.."
Cumanız mübarek olsun..