UMUT AYDIN CİNAYETİ HALA DA SIR MI?

Bu köşenin,

Müdavimlerinden olan bazı okurlarım soruyor.

Aslında,

Birden fazla, san ki "ağız birliği" yapmışcasına!

Soruyorlar;

Şu Ak Parti'nin,

"Gönül eri" olan Umut Aydın cinayetinin, "sırrı" çözüldü mü?

Cinayet,

Neden işlenmiş, kim "hunharca" yüzüne, 4 kurşun sıkmış?

Tabi ki;

Bu soruları sorarken, bir de bizi iğneliyor.

Niye, "üzerine" gitmiyorsun, niye yazmıyorsun?

Ve neden; "biz gelişmelerden haberdar olmuyoruz"

***

Doğrusu,

İtiraf etmek gerekirse, "eleştiride" haklılar.

Çünkü,

Böylesi ciddi bir mesele ve kamuoyuna intikal etmiş olmasına rağmen, "fikri takibi" gerekliydi.

Elbette ki,

Cinayet ve sırları "merak" konusu!

Bilemiyorum.

Zafiyetten mi ileri geldi.

Yoksa "ülkenin sıcak gündem" maddeleri, bizde "kısm-i" bir rolantı yarattı.

***

İhmal.

Ve pek tabi ki kusur söz konusu!

Neden, "devamlı takipcisi olmadık"

Ancak,

Diyebilir  "cinayetle" alakalı, o gün ve ondan sonraki zaman içerisinde; "söylenmesi" gerekenleri söyledik.

Yazdık.

Etkili ve yetkili makamları da, "hassasiyete ve cinayetin önemine" davet ettik.

Zamanı,

Telafi etme babında, "mevzuuyu" yine sıcak gündem maddesi yapar iken.

Gelinen;

Son aşamanın ne olduğuna bakar isek!

***

İsterseniz;

İlk önce, "Umut Aydın" ve öldürülmesiyle alakalı, bilgileri tazeleyelim.

Şöyle ki;

Umut, "vurulmadan" önce, AK Parti Kayapınar İlçe Teşkilatının "tanıtım ve medya" işlerine bakıyordu.

İl Teşkilatı'nda da aktifti.

Her ne kadar;

İl Başkanı Halit Advan "gönüllü çalışandı" diyerek, merhumun hatıralarını incitirse de.

Sıradan,

Partili "gözüyle" bakıldıysa da, O AK Parti'nin "has" bir mensubuydu!

***

18 Mayıs 2012 tarihinde.

Gecenin,

İlerleyen saatlerinde Gaziler bölgesinde "evine" giderken vuruldu.

Saldırgan,

Yüzde 60 oranında "iç hastalıklarından" dolayı engelli olan, Umut'a 4 el ateş etti.

Hem de,

Yüzünü hedef alan bir şekilde, "kurşun" yağdırdı.

Cani.

Ve vahşice işlenen bir cinayet.

***

Peki,

Karanlıktan gelip, "kurşun" yağdıran.

Umut’u,

Öldüren, kim ve ne için, o'nu vurdu?

Doğrusu,

Cinayetin işleniş dakikalarından itibaren, çok farklı iddialar ortaya atıldı.

Bir dizi.

Ancak,

En dikkat ve hassasiyet icra eden iddia; "Partideki bazı yetkili" organlarla husumetli oluşu!

Ki bunun üzerinde çok duruldu.

Çünkü "bu husumet", bir defasında Milletvekilinin "gözü önünde", icra edilmiş.

Umut Aydın,

Partili yetkilinin akrabaları tarafından "yaka-paça" dövülmüş!

***

Cinayetin,

İşlendiği hafta mevzuu bir haylı "sıcak gündem" maddesi oldu.

Ancak bilahare,

Her ne dense, "unutulma" koduna sokuldu. Sanırım, bunda Parti yönetiminin rolü oldu.

Nedeni de,

1 Haziran'da, Başbakan'ın Diyarbakır'a yapacağı ziyaretti.

Malum,

İl Başkanlığı Kongresi ve Toplu açılış vardı.

"Yaygara" istenilmedi.

Israrla ‘emniyet ve savcılık gerekeni yapıyor’ diyerek gündemden düşürmeye çalıştılar.

***

Ne diyelim;

Söz ailesi olarak vicdani bir olay olarak görerek üzerine gittik.

Bu konuda yalnız kaldık diyebilirim.

Kişisel menfaat,

Çıkar ve etiketler vicdanın önüne geçmemeli dedik.

Ama derler ya;

Bizim çabamız da, "bir yere kadar".

Maalesef gelinen süreçte;

Cinayeti aydınlatmak yerine örtme çabalarının varlığını hisseder, durumdayız.

***

Nedeni de;

İki ayı aşkın süredir "cinayetin faili ve sırları" henüz, "sır".

Bilemiyorum; nedendir bu, "gölge" hal.

Birileri,

Görevini mi yapmıyor, yoksa yapıyor da, biz bilgi sahibi değiliz.

Duruma,

Cahil mi kalıyoruz, bilmeden konuşarak!

Adına,

Ve fikri analizine ne derseniz deyin ortada aktörleri olmayan bir oyun var.

Diyarbakır.

Ve tabi ki Güneydoğu olarak "benzeri" birçok vaka yaşadık ve gördük.

***

Bugün,

Halen konuşup tartıştığımız 17 Faili meçhul cinayet ve olay var ise.

Ki var ve ülkenin "utanç" abidesi olarak;

Emniyetin,

Savcılıkların

Ve Mahkemelerin tozlu raflarında, "aydınlanmayı" bekliyor ise.

Bu cinayetin,

Hal-i seyri, der demez insana "bu süreci" hatırlatmıyor değil.

Ama,

Er ya da geç, "adalet" yerini bulacaktır.

Eğer, bu dünyada değilse de, ahirette hesabı ve müsebbibi, cezasız kalmaz.

***

Buarada;

Umut Aydın cinayetiyle ilgili yeni iddialar var.

En önemlisi de;

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in aile fertleriyle birebir görüşmesi.

Bu görüşme;

Bir hayli gizli ve saklı olmuş.

Öyle ki;

Görüşmeye Aydın'ın iki kız ve erkek kardeşi dışında kimse alınmamış.

Hatta Bakan yalnız!

***

 

Bu görüşmede neler konuşuldu;

Daha da önemlisi bundan sonra niye sesler iyice kesildi bilemiyorum?

Bir de;

Cinayetin ailevi sorunlardan kaynaklanabileceği yönünde iddialar var.

Bilinmez.

Ne var ki; Umut’un çocukları ve eşi "hep ketum" kalmakta!

Bugüne kadar;

Ne basına konuşmuşlukları var, ne de farklı bir platformda, "duruş" koymaları.

***

Tüm bunlara cevap verilmesi için cinayetin üzerindeki sır perdesinin aralanması lazım.

Onu yapacak olan da kolluk görevlileri ve adli makamlardır.

Ve ailesi.

Onlar da ne biliyorlarsa açıklamaktan çekinmemelidirler.

Aksi takdirde;

Zihinleri kemiren "iddialardan" birçok kesim ve kişi,

Zanlı,

Ve şüpheli vasfından kendini, arındıramayacağı gibi, "devlet nizamının" zafiyeti de, hep sorgulanır!

Ve denilir ki;

AK Parti iktidarı döneminde de, "işlenen faili meçhul cinayetler" var!

***

Sahi,

Siz kimi seversiniz?

Buarada;

Bilir misiniz ki, "kim kimi sevdiğini".

Biliyorum,

Çok kişi mırıldanmaya başlamıştır "şu şunu sevdiğini"

Katkı olsun diye,

Bende daha önce "kim kimi sever" noktasında aldığım, notu aktarayım.

Ana çocuğu, çoban gocuğu, yumurta sucuğu.

Ördek kazı, güzel nazı, âşık sazı sever.

Hatip lâfı, suçlu affı, açıkgöz safı...

Sarhoş dostunu, ayı postunu, yaşlı bastonu...

Tembel yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı...

Beyaz karayı, sinek yarayı, zengin parayı...

Yemek tuzu, rakı buzu, maymun muzu...

Ocak közü, kirpik gözü, ozan sözü sever...

Ebe bebeği, kahve dibeği, çengi göbeği...

Pek tabi ki,

Ya siz, kimi seversiniz, cevabını bekliyorum?

Hayırlı Cumalar.