...Ve Bugün Söz Okurun
Sevgili okurlar.
Bugün, “Söz” hakkı sizde.
Siz’den gelen mesajlar var.
Onları buradan aktaracağız.
Bu vesileyle;
Muhataplar da, mevzulardan haberdar olacak.
***
Vatandaşın şikâyeti ne?
Evet,
Sizlerden gelen “şikâyete” dayalı mesajlar bir haylı fazla.
Mektup, faks ve e-mailler.
Şikâyetlere baktığımızda; genel itibariyle ekseriyeti, “günlük” hayatla alakalı.
Birçoğu da; “birbirine” benzerlik ihtiva şikâyetleri içermektedir.
Bu nedenle birçoğunu elekten geçirerek “seçici” olmak zorunda kaldık.
***
Tabi gaye;
“üzüm yemek”, bağcıyı dövmek olmadığına göre, gün için “Eleme” yaptık.
Hal-i duruma anlayış göstereceğinize inanıyorum.
Neyse.
Sözü fazla uzatmadan, “Söz okurlarımızın” diyelim.
Bakalım kim hangi meseleye dikkat çekmiş, dert nedir?
***
ÜST GEÇİTLER!
Malumunuz;
Şanlıurfa yolu üzerinde üst geçitler yapılmakta.
Ninova,
Park Orman,
Ve Megacenter mevkiinde üç üst geçit.
Tabi ki, şehrin birçok semtinde de, yapılmakta.
Güzel.
Olması gerektiği gibi; “insan-i ve hayati” öneme haiz.
Ama velâkin;
Hepsi ama yapılanların hepsi “engelsiz ve çocuksuz” kişilerin kullanabileceği üst geçitler.
***
Peki,
Bu şehirde, bu ülkede engelliler yok mu?
Çocukla aileler yok mu?
Bebek arabası olan, hamile olan!
Yok mu yani.
Var.
Ama hiçbiri bu üst geçitlerden faydalanamıyor.
Çünkü asansör yok.
Üst geçit verdirenleri yürümüyor.
***
Soruyorum,
Ninova’nın bulunduğu bölgeden karşıya geçmek için.
Bir kilometre gitmeniz gerekir.
Bir engelli için,
Çocuklu aile için,
Hamile bir bayan için, bunun ne kadar zor ve engel teşkil ettiğini, her halde bilmeniz gerekir.
Lütfen.
Hangi kurum, sorumlu ise “bu meseleyi” çözsün.
***
Farkına varsınlar.
Bu kentte, “engelli, yaşlı, hamile ve çocuklu aileler” var.
Salt; engelsiz ve çocuksuz aileler yok.
Ömer Bey...
Ne olur,
Her meselede gösterdiğiniz hassasiyeti bu soruna da gösterin.
Yazın-çizin ki, belki birileri “bu sesimize” kulak verir.
Ben engelli biriyim.
(Melike Aslan/HUZUREVLERİ)
***
KAPKAÇÇILAR.
Şehrin,
Sosyo-ekonomik sorunlarını anlatmama gerek yok.
Sizin tabirinizle;
Hal-i âlem meydandadır.
Benim sizden, bir ricam var.
Size yalvarıyorum.
Peyyas bölgesi yaşanamaz hale geldi.
Burada;
Kapkaççılar, hırsızlar, tinerci ve madde bağımlıları “cirit” atıyor.
Özellikle Selahaddini Eyyubi Bulvarı.
Boş binalar var.
***
Gece gündüz buradalar.
Geleni-geçeni, çarpıyorlar.
Çocuklarımızı,
Kızlarımızı bırakın, biz büyükler dahi buralardan geçemez hale geldi.
Hele ki, gece oldu mu, kimin haddine.
Polisi arıyoruz, “gelip-gidiyor”.
Bir saat sonra aynı durum.
Bıktık-usandık, kime gideceğimizi şaşırmış vaziyetteyiz.
Allah rızası için;
Sesimizi buradan duyurun da, belki ciddi bir tedbir alınır.
Zaten; her geçe burada silahlı veya bıçaklı yaralama olayı oluyor.
(Yunus TEKİN/PAYAS)
ÖĞRENCİ SERVİSLERİ
İyi günler.
Ben, sizin aracılığınızla Öğrenci “Servis” şoförlerine sesleniyorum.
Beyler.
Size çocuklarımızı,
Can parelerimizi teslim edip “okula” götürmenizi istiyoruz.
Ama bakıyor ve takip ediyoruz ki;
Size teslim ettiğimiz canlar başta olmak üzere.
Yoldaki diğer canlar; “sizin keyfiyetiniz, hızlı araç kullanımız, kural ihlalleriniz” nedeniyle her daim, tehdit altında.
***
100 mt. Dolaşmanız gerekirken yapmıyorsunuz.
Hemen ters yola girip kestirmeden öğrencileri okula götürüyorsunuz.
Hele ki öğrenci servisine kesinlikle yolcu ve veli alınmaması gerekirken yolcu alıp, yolda indiriyorlar.
Bu bir okul servisi, öğrenci taşıma aracı.
Veli yâda yolcu taşıma aracı değil.
Toplu taşıma aracı olan otobüs, minibüs değil bu bir okul aracı;
Unutmayın!
Trafik kurallarını ihlal edenlerin cezalandırılmasını istiyoruz.
Giden can geri gelmez.
Bize çocuklarımız ölmeden teslim edilsin istiyoruz.
(Saliha YELMEZ/TOKİ)
URFA KAPI, NE OLACAK?
Ömer Bey!
Yahu Allah için siz şu Urfa kapının haline ne diyorsunuz!
Her şeyi yazıyorsunuz niye burayı yazmıyorsunuz?
Gelin görün.
Taşlar düşüyor.
Tehlike var dediler kapının birini kapattılar.
Aylar hatta yıl geçti, ne onaran var, ne trafiğe açan.
Koca şehir, bir gözden geçiyor.
Gelin bakın.
Her Allahın günü burada kaza ve kavga var.
Bir araç geçerken, diğeri bekliyor.
Burası, şehrin toplu taşıma güzergâhı.
Binlerce araç geçip-gidiyor.
***
Sözde tarihi bir bölge.
Baksanıza, yaşadıklarımız ise talihsiz bir mesele.
Ben burada esnafım.
Her gördüğümüz yetkiliye ve siyasilere de diyoruz.
Ama kimse; kılını kıpırdatmıyor.
İstasyona doğru bir de kavşak var.
Orada ne ışık, ne polis, ne de doğru dürüst diyebileceğimiz bir yol ve asfalt yok.
Yaz kış çamur burası.
***
Allah rızası için, bunları yazın, sesimizi duyurun.
Yolun bir tarafına, seyyar satıcılar.
Diğer tarafında da bakıyorsunuz, tavuk-hindi satılıyor.
Köy gibi.
Zaten, Melikahmet Caddesi.
Balıkçılarbaşından, bizim bölgeye kadar.
Ne kaldırım kaldırım,
Ne yol ve cadde, hepsi bozuk.
Trafik daha bir berbat.
Yahu bi şehre sahip çıkın, yeter!
Selami Ölmez (Suriçi)
***
Evet, bugünlük dört okur mesajına yer verdik
Yer imkânı bu kadar.
Bilesiniz ki;
Önümüzdeki günlerde, diğer mesajlara yer vereceğiz.
Buarada, yeni mektup, faks ve e-mailler de bekliyorum.
***
Tabi bir de;
Bazı kurum ve kuruluşlarla alakalı sizlerden gelen iddialar var.
Yolsuzluk-usulsüzlük, suiistimallerle ilgili
Sakın, göz ardı ettiğimiz düşünülmesin.
Araştırıyoruz.
Doğruluğunu tespit ettiğimizde, buradan paylaşıyoruz.
Ki bunların birçoğunu burada aktardık.
Şayet, iddia edilen mevzulara ilişkin “belge ve doküman” elde varsa.
Biliniz ki, iverdi bir şekilde elimize ulaştırıldığında, sonuca daha kolay ulaşma imkânımız olacaktır.
Bizi takip edin!